Can Yücel'e sessiz anma
Türk Edebiyatı'nın usta şairi Can Yücel'in, Muğla'nın Datça İlçesi'ndeki anıt mezarına geçen yıl ağustos ayında yapılan çirkin saldırıyı protesto amacıyla, bu yıl anma törenleri düzenlenmeyecek, Can Evi ziyarete açılmayacak.
12 yıldır, her 12 Ağustos'ta aksatılmadan gerçekleştirilen anma etkinliklerinin bu yıl yapılmamasına karar veren aile fertleri, şairin mezarı başında açıklamalarda bulundu.
Kızları Güzel (Gier) Yücel, Su Yücel ve torunu Nathalie Defne Gier ile birlikte eşinin mezarını ziyaret ederek çelenk bırakan Güler Yücel, geçen yıl gerçekleştirilen saldırının kendilerini derinden yaraladığını söyledi.
Aile olarak şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını ifade eden Yücel, "Şiddetin balyozla yada lafla yapılıyor olması fark etmez. Bir insana lafla saldırmak bile yeter. Bu nedenle biz aile olarak mezarı kıranların bile, saldırıya maruz kalmalarını istemiyoruz. Burası bir hoşgörü mezarlığıdır. Müslüman'ı, Yahudi'si, Hıristiyan'ı herkesin mezarı var. Can'ın mezarına yapılan saldırı ilk ve son olsun" dedi.
"Sevenleri şiirleriyle ansın"
Can Yücel'in mezarına yapılan saldırıyı, hayatta iken kendisine yapılmış bir saldırı gibi gördüklerini söyleyen Güler Yücel, "Yapılan saldırı aynı zamanda, mezarı yapan heykeltıraş Mehmet Aksoy'a da saldırıdır. Kendisi mezarı yaparken ne emekler harcadı biliyorum. Hiçbir karşılık beklemeden yaptı. Sanatçıların dayanışmasının bir örneğidir bu. Bu senelik Can Evi'ni ziyarete açmayacağız. Sevenleri mezarı başına gelsinler, şiirler okusunlar. Türkiye'nin her yerinde Can'ın şiirine rastlıyorum. Onu şiirleri ile anmak en güzeli" diye konuştu.
Can Yücel'in kızlarından Su Yücel, Can Evi'ni açarak her şeyin yolunda olduğu şeklinde bir izlenim yaratmak istemediklerini vurgulayarak, "Aslında biz çok kırıldık, çok incindik. Bize hep, 'mezarı yapacak mısınız?' diye soruyorlar. Durun bakalım, ne oluyor ne bitiyor? Biz önce bir toparlanalım. İnsanlardan hoşgörü bekliyoruz. Vefatından sonraki acı ile bugün aynı acıyı katlanarak yaşıyoruz. Bu bizim için çok ağır bir darbe idi. Bunu kim yaptı, niçin yaptı, hiç önemi yok. Bizim duygu olarak yaşadığımız bu. Adeta çocuğunu koruyamama gibi bir duygu içindeyiz. Tekrar öldü gibi bir duygu yaşattılar bize. Bu duygunun ne kadar ağır olduğunu insanlara hatırlatmak için bu yıl Can Evi'nin kapılarını kapattık" dedi.
"Protesto ediyoruz"
Usta şairin bir diğer kızı Güzel (Gier) Yücel ise, gecenin karanlığında mezarı kıranların, onun 'Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi' satırını silemediklerini hatırlattı.
Güzel Yücel, "Mezarın kırıldığı haberini aldığımızda aile olarak, babamı bir daha gömeceğiz duygusunu yaşadık. Belki burada mezarını kırdılar ama babam her yerde şiirleri ile anılıyor. Bu yıl ne kadar kırıldığımızı göstermek istedik. Yapıyoruz deseydik belki bu kadar protesto olmazdı. Yapmıyoruz demek, hayır demek, Türkiye'de bunlar çok az söyleniyor. Hayır da diyebilmeliyiz. Unutmadık, protesto ediyoruz demek ve bunu haykırmak istiyoruz. Bir daha böyle bir olay yaşanmasın. Her ne sebeple olursa olsun, ne bir Müslüman'ın ne bir Hıristiyan'ın, ne ateistin ne şunun ne de bunun mezarı kırılamaz. Böyle bir şeyi yapmaya hiçbir hakları yok" dedi.