hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çakıcı nasıl kaçtı?

    Çakıcı nasıl kaçtı
    expand

    Avusturya'dan bugün Türkiye'ye getirilen Alaattin Çakıcı, Yargıtay’ın hapis cezasını 7 nisan günü onaylamasının ardından, adli sistemin ağır işlemesinden yararlanarak 4 mayıs sabahı Yunan adaları üzerinden yurtdışına kaçtı.

    Yargıtay kararının tebliğini beklerken Çakıcı’yı göz hapsinde tutan polis, muhtemel firar yollarını kontrol altına almayı denedi, ancak başarılı olamadı. Son olarak Bodrum’da izine rastlanan ve İzmir Foça’da basılan bir evde aranan Çakıcı’nın yurtdışına firar ettiği kesinleşince Interpol devreye sokuldu.'Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak'tan suçlu bulundu Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, 26 mart 2000 tarihinde Karagümrükspor Lokali’nin basılmasıyla ilgili olarak, İstanbul 1 No’lu DGM’nin verdiği toplam beş yıllık mahkûmiyet kararını 7 nisan günü sonuçlandırarak, Alaattin Çakıcı hakkındaki hapis cezasını onayladı ve Çakıcı'yı ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek’ten üç yıl dört ay hapis cezasına çarptırdı. Kararı veren Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, kararı tam 21 gün sonra, 28 nisanda Başsavcılığa teslim etti. Çakıcı’nın karar düzeltme talebi 30 nisan cuma günü reddedildi. Başsavcılık da kararı, 3 mayıs günü Yargıtay postanesinden tebliğ için mahkemeye postaladı.Mahkumiyetten korkunca, mahkeme kararını beklemedi Yargıtay kararı, İstanbul 1 No'lu DGM’de, yeniden görüşülüp, tekrar karara bağlanacaktı. Ancak, DGM’den Yargıtay kararı doğrultusunda ağır mahkûmiyet çıkmasından korkan Çakıcı, mahkemeyi beklemedi. Kararın tebliği gecikirken, Çakıcı da kendi kararını verdi. Yeniden hapse girmek istemeyen Çakıcı, yurtdışına kaçmak için harekete geçti. Çakıcı’nın dosyasının İstanbul 1 No’lu DGM’ye ulaşmasının ardından DGM Cumhuriyet Başsavcılığı Çakıcı’nın tutuklu kaldığı sürenin cezanın infazını doldurmadığını belirterek infazın gerçekleştirilmesi için yakalama müzekkeresi çıkarttı. Çakıcı’nın yaklaşık sekiz ay daha cezaevinde yatması gerektiği bildirildi. Çakıcı’nın peşine düşen polis, izine Foça’da rastladı. Yapılan baskınlarda Çakıcı’nın kısa süre önce Foça’dan ayrıldığını belirlendi.4 mayısta kaçtı 3 mayıs günü Antalya'ya geçen Çakıcı, 4 mayıs sabahı ‘Brütüs’ adlı yatla Rodos adasına geçti. Çakıcı, Emniyete göre ‘İbrahim Arı’ adına düzenlenmiş bir pasarportla yurtdışına çıkmıştı. İbrahim Arı'nın, Çakıcı’nın yakın dostu Erol Evcil'in bahçıvanı olduğu anlaşıldı. Çakıcı'nın kaçışı birkaç gün sonra ortaya çıkarken, Çakıcı'nın yeğeni ve Erol Evcil'in de aralarında bulunduğu bir grup Foça'da yakalandı, ancak daha sonra serbest bırakıldılar. Alaattin Çakıcı'yı Rodos'a götüren teknenin kaptanı Mehmet Salih Hantal da, ifade verdikten sonra serbest kaldı. Çakıcı'nın kaçışının ardından polis teşkilatı içinde Çakıcı'nın muhbirinin olduğu iddiaları gündeme geldi. Polis, Adalet Bakanlığı’nı Yargıtay kararının tebliğini geç iletmekle, Adalet Bakanlığı da polisi tedbirsizlikle suçladı. Bu arada Emniyet’ten sızan bilgiler, Çakıcı'nın kaçmak için on gün önceden tüm tedbirleri aldığını gösteriyordu. Yargıtay'da karar yazımı sürerken Çakıcı kullandığı telefonları kapattı, arabasını, korumalarını değiştirdi, hatta akrabaları ile vedalaştı ve kaçmadan on gün önce sırra kadem bastı.Olaya Beşiktaş da karıştı Tüm bu kargaşa sürerken, olaya Beşiktaş Spor Kulübü’nün adı karıştı. Çakıcı'nın kullandığı belirtilen İbrahim Arı adına düzenlenmiş pasaportun vize işlemleri, Beşiktaş turizm şirketi tarafından yapılmıştı. Beşiktaş antetli ve Serdar Bilgili imzalı belgede Arı'nın tüm masraflarının Beşiktaş tarafından karşılanacağı belirtiliyordu. İddialar Beşiktaş ve Başkan Bilgili tarafından yalanlandı. Ardından, Beşiktaş Menajeri Sinan Engin'in, Alaattin Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmeleri basına yansıdı. Engin'in Çakıcı ile şifreli konuşmalar yaptığı ve kaçışa yardım ettiği iddia edildi. Sinan Engin ise, Alaattin Çakıcı'yı tanıdığını ancak olayın kendisine karşı düzenlenmiş bir komplo olduğunu iddia etti. Beşiktaş Kulübü ise, Engin ile ilişkisini kestiğini açıkladı.Avusturya’da yakalandı Türkiye’den kaçışının üstünden üç ay geçtikten sonra Alaattin Çakıcı, Avusturya'nın güneyindeki Graz kenti yakınlarında Türk ve Avusturya polisinin ortak operasyonuyla 14 temmuzda yakalandı. Çakıcı'nın yakalanmasından sonra, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un yaptığı "Çakıcı’yı biz yakalattık” açıklaması da çok tartışıldı. Ancak Emniyet’e göre, bu ifade gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü Çakıcı'nın teknik takibi uluslararası anlaşmalar gereği mahkeme kararlarıyla yapıldı ve bu kararlar alınırken devrede Emniyet vardı. Avusturya'da yakalanan Çakıcı’nın üzerinden eski bir MİT görevlisi olan 'Faik Meral' adına düzenlenmiş yeşil pasaport ve nüfus cüzdanı çıktı. Türkiye’den kaçarken elinde yeşil pasaportu olmayan Çakıcı’ya Meral’in pasaportunun daha sonra iletildiği belirtiliyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow