hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bozdağ: "Yargılama tarafsız olmalı"

    Bozdağ: Yargılama tarafsız olmalı
    expand

    Bekir Bozdağ, Almanya'daki NSU davasına ilişkin "Mahkemenin yargılamayı tarafsız yapması, faillere hak ettiği cezayı vermesi son derece önemli" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ülke TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Almanya'daki NSU davası ile ilgili izlenimlerinin sorulması üzerine, davanın Almanya, Türkiye ile Almanya'da ve Avrupa'da yaşayan göçmenler açısından çok önemli bir dava olduğunu söyledi.

    Bozdağ, davanın hukuk devletinin gereklerine göre görülmesini başından beri ifade ettiklerini anımsatarak, mahkeme başkanının davayı izleyecek Türk basını ve yabancı basına hassasiyet göstermemesinin, işin başından yapılan değerlendirmenin yanlışlığını ortaya koyduğunu, ardından açıklamalarının da rahatsızlık verdiğini belirtti.

    Berlin'deki Alman Anayasa Mahkemesi'nin, mahkemenin bu kararını iptal ettiğini, Türk basınına yer vermesi konusunda karar aldığını anımsatan Bozdağ, "Biz Berlin'de hakimler olduğunu gördük. Bu kararla beraber. Ama arzu ediyoruz ki Münih'te de Berlin'deki gibi hakimler olsun. Berlin'den bozulacak kararlar değil, insanların vicdanen tatmin olduğu ve adaletin gereğinin yapıldığı, hakkın yerini bulduğu sonucun ortaya çıkması çok önemli. Onun için mahkemenin yargılamayı tarafsız yapması, tarafsızlığına gölge düşürecek söylemlerden ve kararlardan uzak durması, usulü ve hukuku doğru bir biçimde uygulaması ve soruşturmanın ortaya koyduğu sonuçları yargılama aşamasında derinleştirerek, maddi gerçeği ortaya çıkarması ve fail veya faillere hak ettiği cezayı vermesi son derece önemli" dedi.

    Karar, ırkçılığa mesaj olacak

    Kararın başta Almanya olmak üzere batıda yükselen ırkçılığa, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı adaletin verdiği ciddi bir mesaj olacağını ifade eden Bozdağ, "Mahkeme adaletin gereğini yerine getirmez, farklı kararlar ortaya çıkarsa o zaman ırkçılar, ayrımcılar, Neonazi teröristleri, başkaca terör grupları mahkemenin bu kararından güç bularak daha başka cinayetler, başkaca ölümler işleme konusunda kendileri için büyük bir cesaret bulabilirler. Onun için mahkemenin kararı Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü gibi ayrılıkçı, ırkçı terör örgütlerinin güç bulmaması için mesaj taşıyacaktır. Karar hakkın yerini bulduğu, adaletin gerçekleştirildiği bir karar olursa" değerlendirmesinde bulundu.

    Bozdağ, Türk toplumunda ve orada yaşayan yabancı topluluklarda Alman kurumlarına karşı cinayetler nedeniyle güvensizliğin bulunduğuna dikkati çekerek, cinayetlerin ardından yaptıkları açıklamaları tekzip eden açıklamaların bugün devlet eliyle ortaya çıkartılmasının güven sarsıcı olduğunu dile getirdi. Bu açıdan mahkeme kararının güveni yeniden tesis etme noktasında önemli olduğuna işaret eden Bozdağ, Türkiye'nin, vatandaşların, mağdurların ve dünyadan pek çok kişinin davayı yakından takip ettiklerini anımsattı.

    Bozdağ, Almanya Meclisi'nde bu konuya ilişkin komisyonun çalışma yaptığını, kamu görevlilerinin ihmalleri ve kusurları bulunup bulunmadığının incelediğini aktardı. Haberlerde ve yazılarda konunun "Almanya'nın Ergenekonu" olarak değerlendirildiğine işaret eden Bozdağ, örgütün kamu ayağının araştırılması gerektiğine dikkati çekti.

    Bozdağ, şunları söyledi:

    "Bu olayın adi bir cinayet olmadığı açık. Bu planlı bir cinayettir. Planlayanların bir kısmı ortada. Ama ne kadarı görünen dağı yansıtıyor, o dağın gerçek görünmeyen kısmı nedir, onu bilmiyoruz. O yüzden bu dava esasında Neonazi terör örgütünün bütün boyutları ile ortaya çıkarılması bakımından son derece önemli. Yoksa Alman bile olmayan bir Alman gelinin cezalandırılmasıyla kapanacak bir dosya ile o zaman başka şeyler ortaya çıkabilir. Onun için burada bunun tamamını, maddi gerçeği ortaya çıkaran, Neonazi terör örgütünün bütün çıplaklığıyla Alman toplumunun ve dünyanın gözü önüne koyan bir karar olmasını bekliyoruz. O zaman bütün vahşet, boyutlarıyla bu karar sonucunda ortaya çıkmış olur."

    Ele geçirilenlerin cezalandırıldığı, arkada kalanlara dair biripucu olmadığı zaman bu davanın büyük fotoğrafı örten bir sonuç ortaya koyabileceğini vurgulayan Bozdağ, tarafsız ve adil bir yargılama yapılmasını ve işin arkasındakilerin de ortaya çıkartılması gerektiğini bildirdi.

    Bozdağ, Alman hükümetinin dava konusunda kararlı olup olmadığını sorulması üzerine, Alman hükümet yetkililerinin bu konuda fevkalade olumlu açıklamalar yaptıklarını hatırlattı.

    Yargılananlar dışındakilerin ortaya çıkaracak adımların atılmasına ihtiyaç olduğunu belirten Bozdağ, Alman hükümetinin gerekli adımları atarak, işin gerçek kapsamını ortaya çıkarması gerektiğini belirtti. Bozdağ, "Her soru sorulsun, her sorunun cevabı alınsın. Baştan aklama veya baştan suçlama anlayışına girilmesin" diye konuştu.

    Bozdağ, davanın 5 kişiye indirgendiği gibi bir şey düşünmek istemediğini, sonuçları takip edeceklerini söyledi.

    Çözüm sürecinde kritik eşik

    Bozdağ, çözüm sürecinde kritik eşiğin geçilip geçilmediğine dair soruya "Çözüm süreci Türkiye'nin hayrına bir süreç. 30 yılı aşkın bir belanın sonlandırılması süreci, kanın durması süreci, silahların tamamen bıraktırılması süreci. Bütün bunlar başarıldığı zaman Türkiye, Türk milleti, 76 milyon insan kazanacaktır" yanıtını verdi.

    Hükümetin bu süreci samimi ilerlettiğini anlatan Bozdağ, ayrıntılardan ziyade sonuçlara odaklanılması gerektiğini vurguladı. Çözüm sürecinden sonra silahların sustuğunu, asker ve polisin şehit olmadığını, kaçırılan kamu görevlilerin ailelerine kavuştuğunu, terör örgütünün silahları susturduğunu ve terör  örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk ettiğini hatırlatan Bozdağ, ortaya çıkan somut sonuçlar yerine hiç konuşulmamış, düşünülmemiş konuların konuşulup kararlaştırılmış gibi gösterildiğinde sürece zarar verildiğini dile getirdi.

    Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, akil insanlar heyetlerinin çalıştığını ve Türkiye'nin bundan kaybı bulunmadığını anlatarak, TBMM'de çözüm sürecine ilişkin kurulan komisyonun hayırlı işler yapacağını ve ciddi bir rapor ortaya koyacağı değerlendirmesinde bulundu.

    Sonuçlara bakıldığı zaman süreçte Türkiye'nin aleyhine bir konunun olup olmadığını soran Bozdağ, "Milletin aleyhine tek bir sonuç var mı? Hepsi milletimizin lehine sonuçlar. Sonuçlara bakmak lazım. Onun ötesinde bakıyorsunuz muhalefet partileri, başka bir takım sürecin karşısında olanlar bin bir türlü iftirayı iddia olarak kamuoyunun gündemine getiriyorlar. O nedenle, muhalefetin, sürecin karşısında olanların iftiralarına bakmamak lazım. Olana bitene bakmak lazım" ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow