Boşanan çiftin soyadı davasında çarpıcı karar: Babanın değil annenin soyadı çocukta
İstanbul'da yaşayan ve bir çocukları bulunan M.S. ve Z.S. çifti 9 yıllık evliliklerine nokta koydu. Çocuğun velayeti anneye verildi, babanın soyadı çocukta kaldı. Boşanmayla birlikte eski soyismine dönen anne "çocuğumun soyismi benimkiyle aynı olsun" diyerek mahkemenin kapısını çaldı. Mahkeme ise dikkat çekici bir karara imza attı.
İstanbul'da yaşayan bir çocuklu M.S. ile Z.S. çifti yıllarca süren evliliklerinde şiddetli geçimsizlik yaşamaya başladı. Taraflar boşanmaya karar verdi, mahkemenin yolunu tuttu. Çift 9 yıllık evliliklerini noktaladı, küçük çocuğun velayeti annesi M.S.'ye verildi. Boşanmayla birlikte annesinin soyadı da değişti. M.S. yeni yaşamına eski soyadı M.A. ile devam etti. Küçük çocuk annesinin yanında,babasının soyadı ile yaşamaya başladı. Bu durumda anne M.A. mahkemenin kapısını çaldı. Çocuğunun soy ismini değiştirmek için başvuru yaptı.
KİM, HANGİ SOYADI ALIR?
Sabah'tan Arzu Kaya'nın haberine göre başvuruyu değerlendiren İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi kararını verdi. Türk Medeni Kanunu'na göre soyadı taşıma şartlarını belirten mahkeme, kadının boşanınca önceki soyadını yeniden alacağını, anne ile baba evliyse çocuğun ailenin yani babanın soyadını alacağını, anne önceki evliliğinden dolayı iki soyisim taşıyorsa bekarlık soyadını alacağını kaydetti. Böylelikle boşanan eşlerin soyadının farklılaşacağını vurgulayan mahkeme, boşanan ailelerde çocuğun soyismiyle de ilgili dikkat çekici tespitlerde bulundu.
"VELAYETİ ALAN SOYADI BELİRLER"
Soyadı Kanunu'na göre boşanan ailenin çocuklarının velayet annede olsa dahi babanın soyadını alacağını ancak kanunun ilgili maddesinde değişikliğe gidildiğini kaydeden mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla kadın ile erkek arasındaki eşitliğin evlenme ve boşanma hallerinde de sağlanacağına, ayrımcılığın kaldırılacağına dair kararına atıfta bulundu."Çocuğun velayetini alan tarafın soyadını belirleyebileceğinden kuşku duymamak gerekir. Velayet hakkı, ergin olmayan çocukların bakım ve gözetimine ilişkin haklar ile yükümlülükleri içeriyor olmakla, çocuğun soyadını seçme hakkının da velayet hakkının içinde değerlendirilmesi gerektiği tartışmaya konu edilmemelidir" dedi.
KADIN İLE ERKEK EŞİTLİĞİ VURGUSU
Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi'ne de atıf yapan mahkeme, sözleşmeye göre çocuk yetiştirilmesi ve büyütülmesinde anne ve babanın aile rolleri bakımından tam bir eşitliğin sağlanmasının taraf devletlerin yani Türkiye'nin yükümlülüğü olduğunu kaydetti. İlgili sözleşmede aile adını seçme, evlilik ve aile ilişkileri konusunda kadın ile erkek arasında tam bir eşitliğin sağlanması gibi yükümlülükler olduğu hatırlatıldı.
"SOSYAL YAŞAM VE HAK KULLANIMINDA ÇOCUĞUN MENFAATİNE"
Aile birliğinin sürdürülmesi sırasında çocuğun menfaatleri gözetilerek onunla ilgili hak ve yetkileri anne ile babanın ortak kullandığını kaydeden mahkeme, boşanmayla birlikte hakimin velayeti verdiği eşin, çocuğun adını-soyadını belirleme hakkı da dahil olmak üzere velayetin bütün hak ve yetkilerini kullanabileceğini kabul etmek gerektiğini vurguladı. "Velayeti anneye bırakılan çocuğun anneyle birlikte yaşadığı gözetilerek anneyle çocuğun soyadlarının aynı olmasının sosyal yaşam içinde ve haklarının kullanılmasında çocuğun menfaatine olduğu kabul edildi" dedi. Annenin başvurusunun kabulüne karar verdi. Böylelikle mahkeme boşanan ve çocuğunun velayetini alan kadının kendi soy ismini çocuğuna verilmesine hükmetti.