Bir pazarlama aracı kuantum: İsimler farklı yöntem aynı
Sosyal medyayı sallayan, yüzünü saklamak için peçe takan, ayetler ile ‘kuantum’ ve ‘bilinçaltı’ seminerleri ile milyonlarca lira kazanan ve hayli lüks arabası ile gündem olan Eylem Amine Altunbilek’i hatırlayacaksınız. Tıp ya da psikoloji eğitimi olmayan Altunbilek Yeni Şafak’a konuştu, ‘Sosyal medyadaki şaşaanın amacı, ‘keşfet’e’ düşüp daha çok insana ulaşmak...’ dedi. Bu bahane karşısında diyecek söz bulamasam da Altunbilek’in tek olmadığını biliyorum. Geçen yıl ‘tılsımlı’ olduğu iddia edilen kitap çıkaran bir başka kuantumcu, Tuğçe Işınsu gündemdi. Ondan önce de bir başkası. İsimler değişiyor, yöntem değişmiyor. Nedir bu kuantum? Sordum... Hürriyet'ten Fulya Soybaş'ın yazısı
Kuantum aslında psikoloji değil fiziğin ana dalı. Nükleer Teknolojiler Bilgi Platformu Koordinatörü, fizik yüksek mühendisi Adil Buyan’ı aradım, konuyu anlattım ve ‘Kuantum nedir?’ diye sordum.
Kuantuma girmeden önce hayli ilginç bir örnek verdi Buyan: “Bugün piyasada en yeni model elektronik aletler hangi isimle satılıyor? Plazma TV, plazma süpürge. Peki, plazma nedir? Maddenin 4. halidir. Katı, sıvı, gaz ve bu üç özelliği de üstünde taşıyan plazma. Piyasada plazma diye satılan aletler ‘plazma’ mıdır peki? Hayır, değildir. Demem o ki bizim fizik jargonu fazlaca süslü ve karışık olduğundan sanırım pazarlamacıların eline düşmüştür. Bu kuantum işi de aynen böyledir.”
KUANTUM ÇARPITMA UZMANLARI
Gelelim kuantuma. Buyan şöyle anlatıyor: “Kuantum mekaniği atom ve atom altı parçacıkları inceleyen temel fizik teorisidir. Molekül, atom ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır ki insanlık tarihinde bilimsel ortak aklın ürettiği belki de en önemli kavrayıştır. Kuantum fiziği, evrenin oluşumu ve süreci ile ilgilenmektedir. Dünya’nın en tanınmış formülü, Albert Einstein’ın E=mc2 formülüdür. Bu formülde “E” enerji, “m” kütle ve “c” ışık hızına denktir. Işık hızı sabit olduğu için bu formül bize enerji ve kütlenin birbiriyle aynı şeyler olduğunu söylüyor ancak sistemin kütle merkezi hareket halindeyse formülü kullanamayız. Yani fizik o kadar basit değildir. Büyük patlama ile evrenin oluşumu ve dolayısıyla tanrının varlığı kuantum mekaniği konusudur. Tüm bu fizik terimlerinin ‘pazarlama’ tekniği olarak kullanılması belki de karmaşıklığındandır. Gelin görün ki bu kişilerin yaptıkları falcılıktan öte değildir. ‘Müşteri’ çekmek için bir taktik! Kuantumu çarpıtma uzmanları.”
TERMİNOLOJİ BİLİMDEN YAPTIKLARI BİLİMDIŞI
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Psikoterapi Eğitim ve Tedavi Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, ‘Kuantum enerjisi’, ‘Bilinçaltı temizliği’, ‘Kozmik mutluluk, arınma”’ gibi eğitim ve çalışmaların hiçbirinin ruh sağlığında yeri olmadığının önemle altını çiziyor ve bu eğitimleri verdiklerini ve ‘farklılık’, ‘mucize’ yarattıklarını söyleyerek ruh sağlığına müdahale eden kurum ya da kişiler halkın sağlığı ile oynadıklarını, yapılan işin bir tür sağlık sahtekârlığı olduğunu belirtiyor. Bu tarz eğitim ve çalışmaların sadece Türkiye değil dünyada da hayli popüler hale geldiğine de değinen Prof. Dr. Yıldırım diyor ki: “Bu kişiler, olması gereken tüm tedavi yöntemlerini değersizleştirerek sorun/sorunlara ‘alternatif’ çözümler sunduklarını söylüyorlar ve insanlara umut ve gelecek satıyorlar. Bu durum, halk sağlığı açısından çok tehlikelidir. Bu kişiler, ‘Hastalık tedavi etmiyorum, başka bir şey yapıyorum’, ‘Tedavi değil eğitim’ ya da ‘Toplantı’ diyerek yaptıkları işi yasal denetimlerden kaçırmaya çalışıyorlar. Oysa yapılan ruh sağlığına müdahaledir. Kullandıkları terminolojiyi bilimden almaktalar ama uyguladıkları yöntemler bilimdışı!”
SOSYAL MEDYA ETKİSİ
Peki nasıl oluyor da bu kadar çok ‘müşteri’ var? Prof. Dr. Yıldırım, bu sözde uzmanların elinde sosyal medya gibi kontrol edilemeyen bir güç olduğunu ve bunu kullanmaktan çekinmediklerini hatırlatıyor. Doğru. Bugün internete ‘kuantum’ yazdığınızda ilk gelen Neils Bohr, anti madde ya da Schrödinger’in kedisi olmuyor maalesef. Prof. Dr. Yıldırım şöyle devam ediyor: “İnsanlar hastalıktan korkar ve var olan hastalıklarının tıbbi tedavi ile değil de tıp dışı yöntemler ile çözülebileceğine inanmak ister. Adı tedavi olmayınca sanki kendiliğinden geçecekmiş gibi kabul ederler. Bunu kullanmak isteyen birtakım çıkar çevreleri de ‘kuantum’, ‘bilinçaltı’, ‘enerji transferi’ gibi bilimde farklı karşılığı olan ve insanların gerçek anlamlarını bilmediği terimleri kullanarak, bilimsel görünüp etkileyerek bir tür pazarlama yapıyorlar, üzerinden kazanç elde ediyorlar. İnsanlar hem dolandırılıyor hem de tedavileri kalıyor. Ahlaki açıdan çok sorunlu bir durum olduğu gibi yaptıkları aslında mevzuatımıza göre suç.”
DÜNYADA SAĞLIK AHİRETTE MUTLULUK SATIYORLAR
Doçentlik tezini, ‘Kuantum teorisi, felsefe ve din ilişkisi’ üzerine yapan, Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi, Kuran araştırmacısı, yazar Prof. Caner Taslaman’ı aradım. Bilimde olan her kavramın bu sözde uzmanlar tarafından alınıp bilimdışı şekilde kullanıldığını belirten Prof. Taslaman, “Kuantum teorisi mikro fiziğin en önemli teorisidir. Biraz inceleyin ‘new age’ dediğimiz bu yeni tarikatlar, ki dünyada yayılıyorlar, karmaşık olduğu için bilimsel sözlüğü kullanıp karşılığında da sahte bilim satıyorlar. Bizimkiler de yanına birkaç İslami terim ekliyor. Oldu, bitti!” diyor.
‘SARIŞIN VE KASLI’ HURAFELERE DE DİKKAT
Hadi onlar satıyor ama nasıl oluyor da bu kadar çok alıcı bulabiliyorlar? Prof. Dr. Taslaman dünyada bilime güvenin yüksek, din ve maneviyatın da çok kişi için kıymetli olduğuna vurgu yaparak diyor ki: “İkisini birleştirip dünyada sağlık ve para, ahirette mutluluk satıyorlar. Çoğumuz sorunlarımızın çözümünün zamana yayılmasını istemiyor, ‘hemen’ olmasını talep ediyoruz. ‘Sihirli formül’ peşinde koşuyoruz. Bu sözde uzmanlar bu duyguları kullanıyorlar ama temel motivasyonları elbette ‘para’. Cüzdanların kütle ağırlığı, sözde ‘kuantum’ ile hafifletiliyor. Bilimsel kavramlarla kandırıyorlar. Sözüm sadece sosyal medyayı sallayan sözde kuantumcuya değil. Bu sahte terminolojiyi kullanan, ‘tılsımlı’ kitap yazan, eğitim veren herkese. Sadece cübbeli/peçeli değil, sarışın/kaslı hurafelere de dikkat edin