Kilisenin fotoğraflarını çekerken çok etkilendiğini de dile getiren Gündoğdu, “Çünkü bu taşların boyu neredeyse 5-6 metre uzunluğunda ve üzerinde sanatsal işlemeler mevcut. Bu işlemeler Hristiyanların ilk dönemine ait semboller, motifler ve haç işaretleridir. Zaten taşların üzerinde bazıları belli bazıları ise belirsiz yazılar var. Bu yapı taşlarının çoğu ise kilisenin etrafında dağılmış vaziyettedir. Burası şahsa ait arazide bulunduğu için kilise kullanılmakta ve içinde saman ile ot yığınları var. Buranın çok önemli bir yapı olduğunu düşündüğümüz için çekimlerini yaparak bunu gündeme getirmek istedik. Kültürel ve turistik anlamda ilimize katkısı olabileceğini düşündük. Bu yüzden bu yapı ile ilgili gerekli çalışmaların ve restorasyonların başlatılmasını ümit ediyoruz. Çünkü Bitlisimize ve bu güzel köyümüze hem kültürel anlamda hem de turistik anlamda çok fazla katkısı olacağını umut ediyoruz. Böyle bir zenginliğin kaybolmaması, şu ana kadar ayakta kalmasını göz önünde bulundurursak, en kısa zamanda restorasyonunun yapılıp topluma kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.