Bildiri nedeniyle gözaltına alınan öğrenci adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attığı için "terör örgütü propagandası" yapmakla suçlamasıyla gözaltına alınan doktora öğrencisi Bekir Halhallı, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunduğu, sosyal medya hesabından terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla Şanlıurfa'da gözaltına alınan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) doktora öğrencisi Bekir Halhallı, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sofrası'nda bazı akademisyenleri ağırlayacak

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Halhallı, savcılıktaki sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla salıverildi.

Dünya akademisyenlerinden de Türkiye bildirisi

Erdoğan YÖK'ten akademisyenler hakkında bilgi aldı

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, bildiride imzası olan SAÜ araştırma görevlileri Ayfer Karabıyık ve Serkan Taşkent ile doktora öğrencisi Halhallı hakkında "halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimin aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek", "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama", "terör örgütlerinin, cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını yayınlamak", "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından soruşturma başlatmıştı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Erdoğan: "İstedikleri kadar debelensinler"

Gözaltına alınan Karabıyık ve Taşkent, savcılıktaki sorgularının ardından serbest bırakılmıştı.

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek, "kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı" öne sürülmüştü.