hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Ben demiştim oğlum yüzme bilmez diye..."

    Ben demiştim oğlum yüzme bilmez diye...
    expand

    Ermenek ilçesindeki maden ocağında mahsur kalan evladı Tezcan Gökçe'nin cansız bedenine ulaşılan Ayşe Gökçe, "Ben demiştim oğlum yüzme bilmez diye, oğlumu bulamadılar" cümlesiyle adeta tüm acısınıanlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mahsur kaldıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan işçilerin arasında evlatlarının da isminin yer aldığını öğrenen, ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, hüzne boğuldu.

    Recep Gökçe, oğlunun defnedileceği mezar yerini gördü. Çiftin yaşadığı yerde ise sala verildi.

    Birbirlerine destek olan Gökçe çifti, yaşadıkları acıyı yakınlarının ve komşularının desteğiyle bastırmaya çalışıyor. Bacaklarından rahatsız olduğu için olay yerine bir kez bile olsun gidemeyen Ayşe nine, yavrusunu yitirdiğini söyledi.

    Hep pencerenin kenarında oğlunun yolunu gözlediğini anlatan Gökçe, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.

    Ermenek'te 8 işçinin kimlikleri belli oldu

    Acıyı bir cümlesiyle hafızalara kazıdı

    AA muhabirine, "oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek, Türkiye'yi gözyaşına boğan Ayşe nine, adeta o gün söylediği cümleye atıfta bulunarak, "Ben demiştim 'oğlum yüzme bilmez' diye, oğlumu bulamadılar" sözleriyle yine herkesi hüzünlendirdi.

    "Oğlumu bize göstermeyecekler" diyen Gökçe, "İşimiz düşse çocuğuma derdim. Şimdi kime yalvarayım da kime diyeyim" şeklinde konuştu.

    "Yıkıldı dağlar, çare kalmadı"

    Baba Recep Gökçe ise bugüne kadar evladının, halini hatırını sormadığı bir günün olmadığını söyledi.
    "Oğlum gelecek gidecek diye hep gözledik ama ne yapalım. Elimizden bir şey gelmedi. Söyleyecek söz kalmadı" ifadeleriyle acısını anlatmaya çalışan Gökçe, şöyle devam etti: "Bundan sonra iki torunuma ve gelinime sahip çıkacağım. Hep Tezcan'ım arabanın arkasından çıkıverip gelecek zannettim. Bir sıkıntımız olsa biz çağırmadan hemen gelir hallederdi. Yıkıldı dağlar, çare kalmadı. Birbirimizi
    idare eder dururduk. Gitti evladım. Bizi kim idare edecek artık. Göstermiyorlar yavrumu. Evimiz ayrıydı ama her işimizi o hallederdi. Tek isteğim oğlumun sağ salim geri dönmesiydi. Biz hiç önemli değildik. Yeter ki o yine köşeyi dönüp gelseydi."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow


    "Böyle mi evine geleciktin kuzum"

    Ermenek'te kent meydanında Keleşoğlu Camii önünde düzenlenen törenin ardından 8 işçinin cenazeleri baba ocaklarına gönderildi. İşçilerden Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat'ın cenazesi Kazancı Beldesi'nde Merkez Camii önüne getirildi.

    Maden ocağında mahsur kalan oğlu Tezcan Gökçe'nin kurtulmasını beklerken "Oğlum yüzme de bilmezdi. Suyun içinde ne yaptı?" sözüyle Türkiye'yi ağlatan 75 yaşındaki Ayşe Gökçe, oğlunun tabutunun yanına gelip, "Böyle mi evine gelecektin kuzum. Seni böyle mi karşılayacaktım. Böylemi görüşecektik" dedi.

    23 günder bekliyordum seni

    Mehmet Tokat'ın eşi Zeynep Tokat da, tabuta sarılıp "23 gündür seni bekliyordum"diyerek ağladı. Annesi Ayşe Tokat ta, hepinizin mekanı cennet olsun diyerek oğlunun tabutuna sarıldı. Bir yakını da "Bizi bırakıp nerelere gittiniz" diyerek ağladı. Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat'ın cenazeleri yeniden kılanan cenaze namazının ardından belde mezarlığında defnedildi.

    Madenciler son yolculuğuna uğurlandı

    Mahsur kaldıkları maden ocağından cansız bedenleri çıkartılan işçiler Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çoksöyler Aşağı Çağlar Köyü'nde, Hüseyin Çolak Güneyyurt Beldesi'nde, İsmail Gürses Gökçekent ve Uğur İlhan Göremeli Köyü'nde, Tezcan Gökçe ve Mehmet Tokat da Kazancı Beldesi'nde son yolculuğuna uğurlandı.

    Maden'de mahsur kalan 18 işçiden 10'unun cansız bedenlerinin çıkartılmasının ardından şef Recep Çiloğlu ile birlikte işçiler Ali Haznedar, Kamil Yaman, Hüseyin Gültekin, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Ömer Cansu'nun kurtarılması için çalışmalar sürdürüyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow