"Şimdi devlet memurluğu bu kadar yozlaştırılırken, öğrencilerimizi bu kadar siyasallaştırılırken, nasıl ülkenin bütünlüğünden bahsedebileceğiz. Nasıl çocuklarımızın tarafsız, demokratik eğitim almasından bahsedebileceğiz. İşte önümüzdeki referandumun sonuçları şimdiden ortaya çıkıyor. Eğer referandumda 'evet' oyu çıkarsa, çocuklarımızın başına gelecek olay net olarak ortaya çıkıyor. Biz Eğitim-iş Sendikası olarak diyoruz ki; okullarımızdan siyaset elini çeksin. Çocuklarımıza bilimsel, laik, demokratik eğitim verilsin. Yandaş siyasi eğitimler çocuklarımıza aktarılmasın. Herhangi bir siyasi parti propagandası çocuklarımıza işlenilmesin. Siyasi parti propagandası işleyenleri Eğitim-İş Sendikası olarak kesinlikle mahkemeye vereceğiz ve kanunun gereğini yapmasını isteyeceğiz. Buradan İlçe Milli Eğitim Müdürlerini, okul müdürlerini, tüm yöneticileri uyarıyorum. Eğer öğrencilerimize zorla 'evet' veya 'hayır' propaganda çalışması içerisine girerseniz, bize ulaşan bilgileri de değerlendirerek tüm ülkede suç duyurusunda bulunacağız. Bu bizim varlık ya da yokluk sebebimizdir. Herkes 'evet', 'hayır' diyebilir, ama bunun siyasi malzeme olarak okullarda kullanılması ve devlet memurlarının öncülüğünde yapılması suçtur. Savcıların da suçun gereğini yapacaklarını düşünüyorum. Tabi bağımsız yargı ve bağımsız tarafsız savcı var ise gereği mutlaka yapılacaktır" dedi.