hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Baykal'ın Dolmabahçe benzetmesine kızdı

    Baykalın Dolmabahçe benzetmesine kızdı
    expand

    Kürt açılımıyla ilgili randevu talebine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan "evet" cevabını alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP liderinin "görüşme kayıt altına alınsın, Dolmabahçe görüşmesi gibi olmasın" açıklamasına tepki gösterdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AK Parti grubunda partililere hitap eden Başbakan Erdoğan, "Mektubun içeriğini asla şu an değerlendirmem, kendileriyle bir araya geldiğimde değerlendireceğim. Medya üzerinden konuşmak istemem dedim. Temenni ederdim ki, kendisi de bana - Dolmabahçe gibi - medya üzerinden mesaj göndermeseydi. Bana göre bu çok yanlış bir şey. Dolmabahçe'de Sayın Büyükanıt ile yaptığımız görüşme başka bir şeydir, ki benim konumumda olan tüm liderler böyle görüşmeleri yapar, tarih boyunca yapmıştır, yapacaktır. Bu ise farklı" dedi.

    Başbakan, Baykal ile görüşme yaptıktan sonra CHP liderinin de kendisinin de de gerekli açıklamaları o zaman yapacaklarını söyledi.

    Mektubu gönderirken siyaset yapmadığını, konuyu siyaset üstü bir mesele olarak gördüğünü söyleyen Başbakan, "Mektubu AK Parti Başkanı olarak değil, Başbakan olarak gönderdim. Bu açılım süreci devletin bir projesi diye defaatle söyledik. Samimi bir gayretin içindeyiz, iyi niyetli olarak konuşmak, diyalog yapmak istiyoruz" diye konuştu.

    Erdoğan, randevu talebine olumlu yanıt veren Baykal'a teşekkür ederek, "Bana göre bu olumlu bir adımdır. Konuyu değerlendirdikten sonra gerekli olan cevabı (kendisine) aktaracağız" dedi.

    Erdoğan, Baykal'ın "görüşmemiz kayıt altına alınsın" talebine ise yanıt vermedi.



    Dolmabahçe'de ne olmuştu?

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 4 Mayıs 2007’de Dolmabahçe Sarayı’nda başbakanların kullanımı için ayrılan özel ofiste görüşmüşlerdi.

    Yaklaşık 2.5 saat süren görüşme, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanan gelişmeler ile 27 Nisan e-bildirisinden hemen sonra gerçekleştiği için, üzerinde pek çok spekülasyon yapıldı.

    Erdoğan görüşmeyle ilgili olarak, “Benimle mezara gider. İnanıyorum ki, Büyükanıt da böyle düşünüyor. Açıklamaya kalkarsa, o zaman ben de yaptığımız görüşmeyle ilgili şeyleri açıklarım” demişti.

    Büyükanıt ise, "Bu konuda ilk ve son kez konuşuyorum. Ben bulunduğum görevler itibariyle dönemin başbakanları rahmetli Bülent Ecevit ile de Mesut Yılmaz ile de bu tür görüşmeler yaptım. Bunlar devlet işidir. Dolmabahçe görüşmesi de öyledir" diye konuştu.



    Açık oturum

    Erdoğan, TBMM'de açık oturum şeklinde gerçekleşecek görüşmede açılım süreciyle ilgili görüşlerini milletvekilleri ve milletle paylaşacaklarını belirtti.

    "Gizli kapaklı bir süreç işletmiyoruz" diyen Başbakan, "Çünkü bu konu gizli kapaklı olacak bir konu değil. Son derece şeffaf ve katılımcı bir süreç yaşanacak" dedi.

    Erdoğan'ın Kürt açılımıyla ilgili bazı mesajları da şöyle:

    - Ne terör örgütünün tahrikleri ne bazı siyasilerin sorumsuz beyanları, bizi, bu demokratik yürüyüşümüzden alıkoyamayacak ve bizi tüm etnik unsurlar içerisinde, Kürt kökenli vatandaşlarımızla aramızı asla açamayacaktır

    - AK Parti ve hükümet olarak, biz de bu sorunu görmezden gelebilirdik, hiç bir risk almadan yolumuza devam edebilirdik. Ama o zaman tarihe de milletimize de gelecek nesillere de verebilecek bir hesabımız olamazdı

    - Bu sorunu çözmeyen önceki ikdarara tarihe ve millete karşı ağır bir eziklik içindedir.

    - Şehit haberleri istismarlara sebep oluyor. Nifak kampanyaları bu gerginlikten besleniyor.

    - Bu süreci engellemeye çalışmak terör örgütüne hizmet etmektir

    - Anayasada sorun alanları ile ilgili yapılabilecek değişiklikler nelerse, onları ortak bir akılla, dayanışma içerisinde yapalım istiyoruz

    - Bizden önceki hükümetler bu sorunu, bu kadar kronik hale getirmek, çözüm için hiç bir çaba harcamamak yoluyla tarihe ve millete karşı ağır bir eziklik içindedirler. Biz bu hataya düşmeyeceğiz

    Ermeni açılımı

    Erdoğan, konuşmasının bir bölümünü de Ermeni açılımına ayırdı:

    - Sarı Gelin'i dinleyince hepimizin gözleri yaşarıyor

    - Ermeni halkının mağdur olmasını, fatura ödemesini istemeyiz. Hariçten gazel okuyan diaspora, Ermeni halkının sınıtılarını dikkate almayabilir, farklı düşünenleri yuhalayacak kadar ileri gidebilir. Makul bir Ermenistan yönetimiyle geçmişe değil geleceğe bakarak dostluk geliştirilebileceğine inanıyoruz.

    - Bursa'da oynanacak milli maçta Ermenistan'ı Türk misafirperverliğine uygun karşılayacağız.

    - Ben çözümün önündeki engellerin kaldırılmasının mümkün olduğuna inanıyorum. Yeter ki ön kabuller olmasın.

    - Bizim hesabımız adil, kapsamlı, kalıcı çözüme yöneliktir. Bize bu iftiralarda, bühtanlarda bulunanların, merhum liderlerinin Ermeni temsilcileriyle değişik ülkelerde, değişik otellerde yaptığı görüşmeleri incelesinler, ondan sonra kalkıp bize bühtanda bulunsunlar.

    Futbolseverlere mesaj

    - Bursa'da futbolseverlerin vakar içinde, büyük bir ülke vatandaşına yakışacak olgunlukla davracaklarını biliyorum. Bu süreci tahrik etmek, kendilerine siyasi veya farklı bir çıkar devşirmek isteyenler çıkabilir.

    Siyasette sert söylemlere tepki

    - Bir küfür etmedikleri kaldı. Özel toplantılarında da onları yapıyorlardır. Böyle siyaset mi olur. Karşılık verirsek tuzağa düşmüş oluruz. Biz bu üslubu kullanamayacağız. Seviyeli bir üslup kullanmaya, nezaketi herşeyin üstünde tutmaya devam edeceğiz.

    Irak'a gidiyor

    Erdoğan, perşembe günü Irak'a gideceğini hatırlatarak, ziyaretinde başta terör örgütünün kuzey Irak'taki faaliyetleri olmak üzere, iki ülke arasındaki sorunları konuşacaklarını söyledi.

    Son dönemde yürüttükleri "milli birlik süreci ve demokratik açılım" çalışmaları açısından da bu görüşmelerin özellikle terörle mücadelede etkin iş birliği açısından önemli olacağını vurgulayan Erdoğan, Irak'ın ardından da Pakistan ve İran'a resmi ziyaretlerde bulunacağını bildirdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow