hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbuğ iddianamesinde çarpıcı suçlama

    Başbuğ iddianamesinde çarpıcı suçlama
    expand

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası kapsamındaki iddialara ilişkin hazırlanan iddianameyi kabul etti. İddianamede Başbuğ için, " TSK İçine sızmış üst düzey Ergenekon üyesi" denildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şüpheli Başbuğ'un halen devam eden internet andıcı davası sanıkları ve dosyada mevcut deliller ile fiili ve hukuki irtibatının olduğunun anlatıldığı iddianamede, "Şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütünün bu kurum içerisindeki yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu anlaşılmıştır" görüşü savunuldu.

    "Ergenekon TSK'ya sızdı"

    Ergenekon silahlı terör örgütünün devletin birçok kurumuna sızdığına vurgu yapılan iddianamede, "Örgüt hakkında soruşturma devam ettiği esnada elde edilen deliller, TSK içerisine sızan ve üst düzey görevlere kadar ilerleme imkanı bulan ve birlikte hareket eden örgüt mensuplarının, devletin imkan ve kabiliyetlerini kullanarak kurulan internet siteleri üzerinden hükümete ve millete yönelik psikolojik harekat faaliyetleri uygulandığını göstermiştir" denildi.

    Kabul kararında, şu ifadeler yer aldı:

    "Mevcut kanunlara göre, terör suçu olarak kabul edilen 'Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek', 'bu amaçla silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarını işlediği iddiasıyla İlker Başbuğ hakkında CMK 250. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, mahkememizce yasal süresi içinde değerlendirilip, iddianamenin iadesi yönündeki sanık avukatının dilekçesi ve sair evrakla birlikte incelenerek iddianamenin CMK'nın 170 ve devam maddelerindeki unsurları taşıdığı, iddianamede şüpheliye yüklenen suçları oluşturan olaylarla mevcut delillerin ilişkilendirildiği, şüpheli ile ilgili lehte ve aleyhte delillerin tartışıldığı, şüpheli ve diğer hususlara ilişkin şekli unsurların bulunduğu, iddianamede görev konusunda yapılan açıklamalar dikkate alınarak iddianamenin kabulüne karar verilmiştir."

    Davanın "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası ile birleştirilmesi konusundaki talebin ise daha sonra değerlendirilerek karara bağlanacağı öğrenildi.

    Başbuğ, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası kapsamındaki iddialara ilişkin hakkında başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Ocak'ta tutuklanmıştı.

    O sözleri de iddianamede

    Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında İnternet Andıcı soruşturması kapsamında hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Başbuğ'un 26 Haziran 2009 tarihli basın toplantısında İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesiyle ilgili olarak, "...Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kağıt parçasıdır..." ifadesi de yer aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbuğ'un, bu açıklamada, "...Bu durumda bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz.." ve "...Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün, 'bugün' kelimesinin de tekrar altını çiziyorum, bugün gelinen nokta, olduğu iddia edilen biı kağıt parçası olduğunu, yani bir belge olmadığını bize göstermektedir..." şeklinde beyanlarda bulunduğu ifade edilen iddianamede, Dursun Çiçek imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planının ıslak imzalı orijinalinin bu basın açıklamasından sonra 30 Eylül 2009 tarihli bir ihbar mektubunun ekinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği anlatıldı. Mektupta İlker Başbuğ'un belge hakkındaki basın açıklamasını aslının imha edildiğine kanaat getirerek yaptığının belirtildiği dile getirilen iddianamede, İrticayla Mücadele Eylem Planının altındaki imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğu bilirkişi incelemeleri ile de tespit edildiği kaydedildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow