Başbakan Erdoğan: "Dönemin başbakanı' diye iddianame hazırladılar"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin yenileneceği Yalova'da konuştu ve Fethullah Gülen cemaatine yüklendi. Başbakan Erdoğan, 17 Aralık 2013'te başlatılan rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sırasında kendisi hakkında "dönemin başbakanı" ifadesi kullanılan iddianame hazırlandığını söyledi. Erdoğan, meydana toplananlara çocuklarını "cemaat okullarına ve yurtlarına" göndermemeleri çağrısında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin az bir farkla kazandığı ancak YSK'nın itirazlar üzerine seçimlerin yenilenmesine karar verdiği Yalova'da düzenlenen mitingde konuştu.
Konuşmasında CHP, MHP ve Fethullah Gülen cemaatine yönelik suçlamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını "darbe girişimi" olarak niteledi.
Menderes'e benzetti
Erdoğan, kendisine yönelik "dönemin başbakanı" ifadesi geçen bir iddianame hazırlandığını ileri sürdü. 27 Mayıs'ın yıl dönümüne ve Adnan Menderes'e de değinen Başbakan Erdoğan, "17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. Bu fezlekelerde ne yazıyor biliyor musunuz? Merhum Menderes'i Yassıada'da Başbakanken, daha henüz Başbakanlığı bitmemiş, kararı verilmemiş, 'Sabık Başbakan' diye yargılamışlardı. Dur bakalım, bir defa hukukta beraat-ı zimmet asıldır diye bir kaide vardır. Suç sabit olmadıkça sen bir kişiye suçlu olarak bakamazsın" dedi.
"Dönemin Başbakanı' diye iddianame hazırlandı"
Erdoğan, 17 Aralık operasyonuyla ilgili, "Bu tutanaklarda ne vardı biliyor musunuz? Bakın çok manidar, 'Dönemin Başkanı' ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan o güvenlik mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs da bitiyor. Senin 'Dönemin Başbakanı' dediğin Tayyip Erdoğan, bak hala burada. Bu ne terbiyedir? Sen nasıl bir polissin? Sen nasıl böyle bir şey yaparsın? Çünkü Pensilvanya bunlara böyle talimat verdi. Bunlar zannediyorlardı ki '17 Aralık darbesiyle olmadı, 25 Aralık darbesiyle başarılı olacağız, hukuk darbesiyle de bunu tamamlayacağız, Başbakanı indireceğiz, kabinesini indireceğiz ve ardından da hükümeti kuracağız'. Buna inandılar" diye konuştu.
"Çocuklarınızı Gülen Cemaati okullarına göndermeyin"
Erdoğan, konuşmasında vatandaşlara çocuklarını Fethullah Gülen cemaatine ait özel okullara ve yurtlara göndermemeleri çağrısı yaptı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunların okullarında çocuklarınız okuyorsa, alın. Devletin okulları bize yeter. Bu kardeşiniz bu ülkenin başbakanı değil mi? Ben devletin okullarında okudum, imam hatipi bitirdim. Bizim zamanımızda direkt imam hatipten almıyorlardı, gittim Eyüp'te dışarıdan lise bitirme sınavlarını verdim. Benim çocuklarımın dördü de imam hatiplerinden okudular. Gittiler dışarıda güzel üniversitelerde okudular. Şimdi milletimizin, devletimizin hizmetindiler. Hem para vereceksin, hem hakaret göreceksin. Onun için çocuklarınızı buralara göndermeyin, başka özel okullar var oralara gönderin. Bunların yurtlarında çocuklarınızı bırakmayın. Bunlar o yurtlarda neler yapmadılar ki? Gece seansları yaptılar. Gece seansları ne biliyor musunuz? Beddua seansları yaptılar. Tayyip Erdoğan'a beddua seansları yapıyorlarmış. Ama, bumerang gibi onlara döndü. Biz merhametle yürüyeceğiz bu yolda ama çok çalışacağız."
Köln'deki protestolar nedeniyle CHP'yi suçladı
Almanya'nın Köln kentinde dün katıldığı Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin kuruluş yıl dönümü etkinliğinin yapıldığı salonun dışında 40 binden fazla kişi tarafından düzenlenen protesto mitingi de Başbakan Erdoğan'ın gündemindeydi. Erdoğan, Köln'de AK Parti iktidarını protesto eden miting nedeniyle CHP'yi suçladı. Erdoğan, "Daha oraya gitmeden CHP oradaki uzantılarıyla kampanyalar düzenlediler" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bizim oraya gitmemizi engellemek için buradaki yandaş medyasıyla oradaki uzantıları müşterek kampanyalar düzenlediler. Düşünebiliyor musunuz, kendi ülkesinin başbakanını oradaki yandaş medyalarıyla farklı bir şekilde lanse etmeye çalışanlardan ne bekleyebilirsiniz? Fakat Köln'ün en büyük salonunda 20 bin Türk onlara en güzel cevabı verdi. Dün belki izlediniz, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, hep beraber Türkiye olduk. Mesele bu. Kardeşlerim Rabia işaretimizi biliyorsunuz, işte görüyorsunuz, ne var orada? Dört tane önemli başlık var: Bunun bir tanesi nedir? Tek millet. Türküyle, Kürdüyle, Abazası, Çerkezi ve Lazıyla velhasıl tek millet. Ben tüm halkımı seviyorum. 77 milyonu seviyorum. Ne Laz, ne Türk, ne Kürt olduğu için seviyorum, beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız o. İkincisi, tek bayrak. İşte bayrağımız, başka bayrak tanımayız. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Kim aykırı davranıyorsa, bizi karşısında bulur. Üçüncüsü Tek vatan. Vatanımızın üzerinde asla operasyona müsaade etmeyiz. AK Parti iktidarı vatanımız üzerinde operasyona müsaade etmez, kimse başka hayallerin içine girmesin, bu hayallerin içine girenler bilesiniz ki, çok büyük hüsrana uğrarlar. Kardeşlerim dördüncüsü tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti. Kimse başka devlet hayali içine girmesin. Artık sıradan bir Türkiye yok, artık yeni Türkiye var."