Başbakan Davutoğlu, CHP ve HDP'yi topa tuttu
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hedefinde CHP ve HDP vardı. Davutoğlu, "Türkiye’de ana muhalefet partisi boş. HDP de 'Zalim bana dokunmuyorsa bin yaşasın' diyor" dedi ve HDP'yi IŞİD, Kobani'ye dokunmasa onlarla kol kola yaşamaya devam edecek olmakla suçladı. Davutoğlu ayrıca Türkiye siyasetinin sınırları aştığını söyledi. Davutoğlu aile tarihine ilişkin de ilginç bir detayı, aile adının eskiden "Kalkan" olduğunu açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin 98. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasında Kobani protestolarına ve çözüm sürecine değinen Davutoğlu, CHP ve HDP'yi topa tuttu. Davutoğlu, "Türkiye’de ana muhalefet partisi boş. HDP de 'Zalim bana dokunmuyorsa bin yaşasın' diyor. İki kelimede bir barış diyen HDP, IŞİD Kobani’ye saldırmasa onlarla kol kola yaşamaya devam ederdi. AK Parti’nin 12 yıl içinde yaptıkları sadece bu ülkede benimsenmekle kalmıyor dünyada da çığır açıyor. Bugün bizim siyasetimiz Tükiye sınırlarını aşmıştır. Değerli başkanlar temsil ettiğiniz dava artık Türkiye’nin sınırlarını aşmıştır. Her yerde savunmalısınız." dedi.
"Bir depremden bir büyük rahmet rüzgarı doğdu"
Konuşmasında Van depreminin 3. yıl dönümüne girildiğini belirten Davutoğlu, "Van'da deprem oldu. Aslında deprem Van'da değil bütün Türkiye'de oldu ve bütün vatandaşlarımızın kalbinde, ruhunda oldu. Öylesine milli birlik beraberlik destanı yazdık ki herkes Van'a aktı. Herkes Van'a döndü. Van'a dönmek, Van'ı inşa etmek içindi. Bir depremden bir büyük rahmet rüzgarı doğdu. Öylesine başarı hikayesiydi ki bu bir taraftan ruhumuzu imar ettik Van'da, diğer taraftan şehrimizi yeniden imar ettik. Hem şehirleri yıkıldığı yerde inşa ederiz hem ruhları birbirine yakınlaştırarak milli birliği ihya ederiz. Ruhları kardeş kılarız. İşte AK Parti'nin felsefesi bu" diye konuştu.
"CHP o yıkıma tweetlerle destek oluyor"
"Biz bunu yaparken birileri geçen ay içinde, sizinle son buluşmamızda ve Kurban Bayramı kutlamalarıyla mutluluk içinde evine döndüğü günlerde, bir başkaları da Van'ı ve Van'ın komşusu olan bütün o güzel vilayetleri yıkmak için, talan etmek için planlar yaptılar" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İşte iki farklı siyaset: Bir siyaset felsefesi diyor ki, bir şehir yıkıldığında -ister doğal afetle ister başka şekilde- bizim görevimiz o şehri inşa etmektir, o şehrin insanlarını diğer şehir insanlarına kardeş kılacak hamleler yapmaktır. Diğeri ise şunu diyor; depremin yıkamadığı yerler varsa gelir, biz yıkarız diyor. Aramızdaki siyaset felsefesi anlayışı bu. HDP bunu diyor, CHP o yıkıma tweetlerle destek oluyor. İşte iki siyaset felsefesi. Türkiye'de çok siyasi parti olabilir ama iki siyasi akım vardır, inşa edenler ve tahrip edenler, yapanlar ve yıkanlar. Arkadaşlar, biz hep yapanların, inşa edenlerin yanında olduk, önünde olduk bundan sonra da öyle olacağız. Yıkanların, tahrip edenlerin, sadece şehirleri değil, kardeşi kardeşe düşman ederek milli birliği tahrip edenlerin karşısında olduk, kale gibi durduk, kale gibi durmaya devam edeceğiz."
"Yeni Türkiye inşa edenlerin ülkesi olacak"
Davutoğlu, "Yeni Türkiye inşa edenlerin ülkesi olacak. Bu yeni Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmek isteyenler kesinlikle tarihin çöplüğüne atılacaklar" dedi.
"Bizim felsefemiz Ebu Eyyüb el-Ensari'nin felsefesidir"
Davutoğlu, konuşmasında hicri yılbaşını hatırlattı ve bunu kutladı. "Bizim siyaset felsefemiz ve takip ettiğimiz dış siyaset, insanlık siyasetini anlamak için hicreti anlamak lazım" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ulu Peygamber, bir eve misafir; Ebu Eyyüb el-Ensari, İstanbul'un manevi fatihi, bütün diyarların ruhi mimarıdır. Şimdi biz bu topraklarda yaşayanlar, İstanbullular, ama bütün İstanbul'u kendisine tarihi bir yön olarak gören bütün vatandaşlarımız için bizim felsefemiz Ebu Eyyüb el-Ensari'nin felsefesidir. Nedir bu? Eğer bir garip bize doğru yürürse, eğer bir yetim bize doğru yürürse, eğer eşi öldürülmüş bir mazlum kadın bize doğru yürürse, bütün dünya karşımızda dursa, herkes bize düşman kesilse Allah ve millet şahit olsun, biz o kapıyı ona kapatmayız, aynen ensarın o muhacire kapıyı kapatmadığı gibi. Ama onlar bunu anlayamazlar. Yine iki insanlık felsefesi var: Hicreti anlayanlar, ensarı görenler, muhaciri bilenler, yani sizler yani bizler bizim siyasetimiz farklı olur. Bizim siyasetimizde Ahi Evran'dan gelen, 'Elini, kapını ve yüreğini herkese açık tut' ilkesiyle hareket eder ve açık tuttuk. 1.5 milyon Suriyeli kardeşimizi, bağrımıza bastık, hiçbir şey beklemeden, aynı ensarın muhacirden bir şey beklememesi gibi. Bunu bir emanet sayarak açık tutuk. Yetimlerin başlarını okşadık."
"CHP 3.5 yıldır Esad'ın yanında yer alıyor"
Daha sonra sözü CHP'ye getiren Davutoğlu, "Bütün dünya karşımızda da olsa mazluma mazlum, zalime zalim diyeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. CHP 3.5 yıldır Esad'ın yanında yer alıyor. CHP ve HDP Suriye'den gelen o fotoğraflara sessiz kaldı. Zalim Esad Kerbela'da olduğu gibi binlerce insanı gazla öldürdü. 300 bin kişi öldü. CHP zalim karşısında sustu. Türkiye'nin Baas partisi CHP'dir. CHP önce kendi tarihini okusun, bilsin. Cahillerle konuşmak zor. Önce karşısına alıp ders vermek gerekiyor. İnsan rakibinin denk olmasını istiyor. Kobani nerede olduğunu bilmesi beni şaşırttı. Türkiye'de muhalefet koltuğu boş, karşımıza çıkacak muhalefet arıyoruz. Bütün Suriyeliler gibi Kobani'deki kardeşlerimiz de bize emanettir. Esad rejiminin zulmüne susarsanız bize Kobani konusunda ders veremezsiniz" şeklinde konuştu.
"Toplantılar artık Ankara'da değil..."
Konuşmasında çözüm sürecine değinen Davutoğlu, "AK Parti hicretin, Muharremin, Kerbela'nın ruhunu temsil eden partidir. Bize dönük yıllarca devam eden saldırıların nedeni bunlar. Bizim siyasetimiz Türkiye sınırlarını aşmıştır. Kardeşi kardeşe daha rahat kırdırabilsinler diye çözüm süreci dursun istiyorlar. İnadına kardeşlik diyeceğiz. MYK’da konuştuk karar aldık. Bundan sonra Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı Ankara’da yapılmayacak. Dönüşümlü olarak Türkiye’nin her yerinde yapılacak" diye konuştu.
Çözüm sürecinin getirdiği ekonomik kalkınmanın devam edeceğini söyleyen Davutoğlu, "Onlar inadına yıkarken biz inadına inşa edeceğiz. Bizim Kobani’ye ne kadar yardım yaptığımızı halkı sokağa çıkaran HDP çok iyi biliyor. Tam da bu olaylar sonrasında bir çok faaliyete hız verdik. Türkiye iki şeyi aynı anda yürütmeye kararlı. Hem çözüm sürecini devam ettireceğiz hem de kamu düzenin bu topraklarda egemen kılacağız. Çözüm süreci doğuya batıya kuzeye güneye, her yere anlatmalıyız. Çözüm süreci millidir. Yereldir, çünkü bizim tarafımızdan yürütülüyor. Özgündür, çünkü kendi enerjimizi tarih sahnemize çıkarmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Artık devlet amir değil"
Davutoğlu, "Eski Türkiye'de devlet mutlaka kendini gösteriyordu artık devlet amir değil. TSK bünyesinde jandarmamız büyük hizmet vermiştir. Jandarmamız performansının görev dağılımı bakımından İçişleri'ne bağlıdır” diye konuştu.
"Özgürlüklerin korunması için iç güvenlik reformu"
Çözüm sürecinin 1. Dünya Savaşı’ndan sonra parçalanan Orta Doğu’daki tek güzel hadise olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Kesinlikle Irak ve Suriye’de olduğu gibi ülkemizi mezheplere bölmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Türkiye özgürlükleri korumaya kararlıdır. Bu topraklar 77 milyon vatandaşımızın her birine aittir. Kılıçdaroğlu Molotof kokteyline karşı olduğunu söyledi. Bunu neden Kobani olaylarında söylemedi. Hazırladığımız düzenleme güvenlik paketi değil, özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformudur" dedi.
"Benim ilk soyadım Kalkan'dı..."
Davutoğlu konuşmasında kendi aile tarihine ilişkin bir detayı da açıkladı. Davutoğlu, "Soyadını kanunu çıktığında köylere giden yetkililer öyle soyadları yazmış ki vatandaşlar istemiyor. Benim yakınlarımda var. Bizim ilk soyadımız 'Kalkan'mış. O zaman 'oğlu' soyadı yasakmış. 'Kalkan’ı silmişler Davutoğlu yazmışlar. Şimdi mahkeme gerekmiyor. Serbest. Bu hak ve özgürlük değil mi? Şimdi isim sahibi olmak kişinin kendi hakkıdır. Doğum ve ölümde kimse bildirmeyecek artık. Ölüm için bile bürokrasi yaratılmış. Eski Türkiye buydu. Kendini gösteriyordu Ben buradayım diye. Yeni devlet halkının hizmetindeki devlettir. Yeni Türkiye bu" diye konuştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'de parti ile devlet iç içe geçiyor" sözlerine yanıt veren Başbakan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu haddini bilmeden dün ve bugün yaptığı açıklamalarda 'Türkiye'de parti ile devlet iç içe geçiyor' diyor, bizim AK Parti dönemini kastederek. Türk tarihini bilmiyorsun, insanlık tarihini bilmiyorsun, Kerbela tarihini bilmiyorsun, bari CHP tarihini bil. 1936'da İçişleri Bakanı, CHP Genel Sekreteri oldu bu memlekette. Devletle partiyi özdeşleştiren tek parti var, o da CHP" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, "Anamuhalefet partisi lideri geçen hafta ne dedi, '1,5 milyon Suriyeliye sınırlarımızı açmak Türkiye'ye ihanettir' dedi. Şimdi soruyorum, sizin şahsınızda bütün Türkiye'ye soruyorum, ensar bilincine sahip olanlara soruyorum, bu kardeşlerimize kapımızı açmak ensarın emanetine sahip çıkmak mı Türkiye'ye ihanet etmek mi? Kapımızı kapatmış olsaydık ey Kılıçdaroğlu, insanlığa ihanet etmiş olurduk insanlığa" dedi.
ABD: "IŞİD Türkiye ve Iraklı Kürtlere kaçak petrol satıyor"
Başkonsolosluklarda "sarı toz" alarmı!
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!