Barzani'nin partisinden PKK'lı Kalkan'a yönelik ağır ifadeler
Açıklamaları nedeniyle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin hışmına uğrayan PKK yöneticisi Duran Kalkan'a yönelik bir açıklama da Barzani'nin partisi KDP'den geldi. Açıklamada, Kalkan'a yönelik, "Tek bir kelime Kürtçe bilmeyen, hangi milletten olduğu belli olmayan ve Kürdistan halkının haklarına inanmayan birisinin hiçbir şekilde Kürtlerle ilgili konuşmaya hakkı yoktur" denildi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), PKK yöneticilerinden Duran Kalkan'ı, "haddini aşmakla" suçladı. KDP tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kalkan'ın, IKBY yönetimini diktatörlükle suçlayan sözlerine sert cevap verildi.
Kalkan'ın "haddini aştığı" ve "Kürdistan bölgesi halkıyla ilgili konuşma hakkı" olmadığının belirtildiğini yazılı açıklamada, "PKK yöneticisi Duran Kalkan, Med Nuçe televizyon kanalında, Kürdistan bölgesiyle ilgili düşmanca bir bakış açısıyla açıklamalarda bulunmuştur. Kalkan, Kürdistan bölgesi ve halkıyla ilgili doğru olmayan şeyler söylemiş ve haddini aşmıştır. Kürtler ve Kürdistan ile ilgili bu tür sözler çok tehlikelidir. Bütün tarafların tepki göstermesi gerekir. Bu tür açıklamalara yer verilmemelidir" ifadeleri kullanıldı.
Kürt halkının tarihi bir savaşla karşı karşıya bulunduğunun ifade edildiği açıklamada, "Halkımız demokrasinin yerleşmesi için önemli adımlar atmıştır. Kürdistan bölgesi günden güne ilerleme kaydediyor ve dünyada hak ettiği yere ulaşmak için çabalıyor" denildi.
Barzani'den PKK yöneticisi Duran Kalkan'a sert cevap
"Hangi milletten olduğu belli değil"
Kalkan'ın Kürtçenin lehçeleri ve Yezidilerle ilgili söylediği sözlere değinilen açıklamada, Türk kökenli olması ima edilerek şunlar söylendi: "Tek bir kelime Kürtçe bilmeyen, hangi milletten olduğu belli olmayan ve Kürdistan halkının haklarına inanmayan birisinin hiçbir şekilde Kürtlerle ilgili konuşmaya hakkı yoktur. Böyle biri Kürdistan halkının nasıl yönetileceğine karar veremez ve konuşamaz."
"Kalkan kimdir ve hangi cüretle Kürdistan halkının kaderiyle ilgili konuşabiliyor?" denilen açıklamada, "Kürtler, kimlikleri için yüzbinlerce şehit verdi. Enfallere, Halepçelere ve soykırımlara maruz kaldı. Kalkan, bunları yeterli görmemiş olacak ki Kürtlerin daha fazla parçalanmasını istiyor. Kürdistan halkının paramparça olmasının peşinde. Kalkan, hangi cüretle fitne ateşini bu şekilde yakmaya çalışıyor? Badini, Sorani ve Yezidilerden bahsetme hakkını nereden alıyor? Şu ana kadar herhangi bir düşman veya işgalci güç, bu açıklıkta ve utanmazca Kürtlerin parçalanmasından bahsedebilmiş midir?" değerlendirmesinde bulunuldu.
Kalkan'ın KDP'yi diktatörlükle suçlamasına sert tepki gösterilirken şu ifadelere yer verildi:
"KDP'yi ve Erbil yönetimini diktatör olmakla itham ediyor. Şunu sormak istiyoruz: Kürdistan'da düşünsel ve eylemsel olarak PKK'dan daha dayatmacı, baskıcı bir parti var mıdır? PKK'nın hakim olduğu yerlerde hangi özgürlükten bahsedilebilir? Parti çalışmaları mümkün müdür? Bu yerlerde düşünce özgürlüğünden ve PKK'ya karşı herhangi bir eylemlilikten bahsedilebilir mi? El koyduğu yerlerde halkın düşünce ve görüşlerine imkan verilmiş midir? Bu yerlerde farklı ses ve renklere yaşam hakkı var mıdır? Kendisi baskıcı, dayatmacı ve diktatörce hareket eden bir güç, nasıl olur da özgürlükten dem vurur?"
"Yezidiler için timsah gözyaşları dökülüyor"
Yezidilerin geleceğine yalnızca kendilerinin karar vereceğine ve KDP'nin bu konuda herhangi bir dayatmada bulunmadığına dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi: "Yezidi kardeşlerimiz ve Şengal halkı için dökülen timsah gözyaşlarının, bu mazlum halka herhangi bir çözüm getirme şansı yoktur. Kimse buralarda KDP Peşmergesi kadar şehit vermedi. Ancak yine de KDP olarak hiçbir dayatmada bulunmadık. Yezidi kardeşlerimiz kendi geleceklerine karar verecektir. Hiç kimse Şengal halkının iradesine ipotek koyamaz ve onlar yerine karar alamaz."
Kalkan ve onun gibi düşünenlerin kullandığı ifadelerin cehaletten ve düşmanlıktan kaynaklı olduğuna işaret edilerek şunlar aktarıldı: "Kürdistan bölgesi bunların Kalkan ve onun gibilerin dengi değildir. Kürdistan bölgesi, Kalkan gibilerin düşündüğünden çok daha büyüktür. En iyisi Kalkan sınırı aşmaktan vazgeçsin ve haddini bilsin. Kürdistan bölgesinin meşru kurumları ve siyasi partileri vardır. Yöneticiler seçimle iş başına gelir. PKK, kuzeyde sadece Kürdistan bölgesinden değil oranın halkından bir partinin bile varlığına tahammül etmiyor. Hal böyleyken söz ve eylemleriyle Kürdistan bölgesinde karışıklık çıkarma hakkına sahip değildir."
Mesud Barzani: Öcalan ile yazışıyoruz
Kalkan ne demişti?
Kalkan, örgüte yakın bir yayın organına verdiği röportajda, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Güney Kürdistan, merkezi bir siyasi yönetim altında yaşayamaz, bir olamaz. Çünkü içinde birçok lehçe ve çok değişik halk toplulukları var. Güney Kürdistan'da merkezi diktatörlük yaşayamaz. Bu bölgeyi demokrasi birleştirir ve yaşatır. Demokrasi de halkın yönetime katılması, yerel yönetimin güçlü olması demektir. Yani 'Güney Kürdistan'ı Erbil'den yöneteceğiz, sadece yönetim Erbil'de olacak' dememek lazım. Şengal, Kerkük, Germiyan, Duhok ve Süleymaniye de kendini yönetmelidir. Böyle olursa Kerkük de Kürdistan'a katılır."
Barzani ile PKK geçen aylarda Yezidi halkın yaşadığı Şengal ilçesinin yönetiminde de karşı karşıya gelmişti. Şengal ilçesinin DAEŞ'ten kurtarılan bölgelerinde PKK'nın kanton ilan etmek istemesi ve kendi idari yapılarını kurmaya başlaması üzerine Mesut Barzani, gereken tedbirlerin alındığını belirtmiş ve "kanton girişimi" için "karton" benzetmesinde bulunmuştu.
Barzani'den Türkiye'ye Kobani teşekkürü
Başbakan Davutoğlu, Barzani ile görüştü
Barzani: "Peşmerge ABD'nin desteği, Türkiye'nin rızasıyla gitti"
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
KPSS 2024/2 merkezi atama başvuru tarihleri ne zaman? KPSS 2024/2 tercih kılavuzu yayınlandı mı?
Görüntüler Türkiye'nin kanını dondurmuştu! Taksici o saniyeleri anlattı
HABER || İstanbullular dikkat! Tarih verip uyarı yapıldı
Bursa'da feci kaza! Tanker böyle patladı: 1 kişi hayatını kaybetti
İstanbul Emniyet Müdürlüğü il içi atamaları 2024: İstanbul'da hangi ilçelerin emniyet müdürü değişti?