Balyoz ve Şike'deki hukuk 20 yıllık tutuklu Hasan Polat'a uygulanacak mı?

Hasan Polat 1991'de işkence altında alınan ifadelerin ardından daha sonra kaldırılan DGM tarafından tutuklandı, müebbet hapse mahkum oldu. AİHM, "mahkeme tarafsız değil" dedi ve ihlal kararı verdi. Polat'ın yeniden yargılaması ise yine sonradan kaldırılacak olan ÖYM'de yapıldı ve önceki cezanın aynısına hükmedildi. Şimdi dosyası yeniden daha önceki yargılama kararlarını onaylayan Yargıtay'da. 20 yılı aşkın süredir tutuklu olan Polat ise "yasa önünde eşitlik ilkesini" hatırlatıyor ve hakkında Balyoz ile Şike davalarındaki gibi yeniden yargılama ve infaz durdurma kararı verilmesini talep ediyor.

Haberin Devamı

Ergenekon, Balyoz ve Şike gibi davalarda verilen yeniden yargılama kararıyla birlikte sanık ve hükümlü durumdaki kişilerin serbest bırakılması, benzer durumdaki pek çok yargılama mağdurunu da gündeme getirdi. Hatta bu kişiler arasında özel yetkili mahkemelerin atası Devlet Güvenlik Mahkemelerinde (DGM) 1990'larda yargılananlar da bulunuyor. Pek çoğunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce "hak ihlali" kararı verilen DGM'lerin hukuk dışı yargılamaları, işaret edilen tüm eksikliklerin tekrar edildiği yeniden yargılamalarla sürdü. Bu durumdakilerden biri de 20 yıldır cezaevinde olan Hasan Polat.

DGM'de mahkum oldu, Yargıtay onadı, AİHM bozdu

Örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 30 Nisan 1991'de gözaltına alınan ve çok ağır işkenceler gördükten sonra tutuklanan Polat hakkında İstanbul 1 No'lu DGM'de açılan iki dava 10 Aralık 2002'de son buldu. Hasan Polat müebbet hapis cezasına çarptırıldı. DGM'de yapılan yargılamada savunma hakkı tanınmayan, tanıklar dinlenmeden, belgeler incelenmeden işkenceli sorgularda alınan ifadelere dayanarak verilen müebbet hapis cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından da 3 Nisan 2002'de onandı. Hasan Polat bunun ardından AİHM'e başvurdu. AİHM 22 Eylül 2009'da verdiği kararla Polat'ın "bağımsız ve tarafsız olma koşullarını yerine getirmeyen bir mahkeme tarafından cezaya mahkum edildiğine" ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye'yi mahkum etti. AİHM, Polat'ın hak ihlalinin giderilmesi için de yeniden yargılama yolunu gösterdi.

Haberin Devamı

Sarp Kuray davası 6. kez Yargıtay'daydı

Yeniden yargılama ÖYM'de yapıldı ve aynı karar yeniden verildi

Bu karar üzerine Polat 28 Eylül 2010'da İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmaya başladı. Özel yetkili mahkemede yapılan yargılamada da DGM'deki eksiklikler devam etti. Yapılan yeniden yargılama sırasında olay tutanağında imzası bulunan polis memurlarının ifadesi alınmadı, mahkeme tanık dinletme taleplerini dikkate almadı, suçlamalar arasında yer alan silahın sahibi olan kişinin dinlenmesine yönelik talepler de reddedildi. Mahkeme ayrıca infaz durdurma taleplerini de hiçbir gerekçe göstermeksizin kabul etmedi. Özel yetkili mahkeme, 12 Kasım 2013'te Polat hakkında, yargılamanın yenilenmesi taleplerini reddetti ve AİHM'in "hak ihlali var" dediği cezanın infazının aynen devamına karar verdi.

Salih Mirzabeyoğlu için yeniden yargılama talebi

Yargıtay'da temyiz duruşması olacak

Polat'ın bir kez daha temyize götürülen dosyası için Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde 9 Temmuz'da duruşma yapılacak. Hasan Polat'ın avukatları hükmün bozularak, yargılamanın yenilenmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesini ve infazın durdurulmasına karar verilmesini talep ediyor.

Haberin Devamı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne başvurdu

Öte yandan, 20 yılı aşkın bir zamandır tutuklu olan Polat'ın avukatı Özlem Gümüştaş, dosyasını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne taşıyarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne AİHM kararlarının yerine getirilmesi yönünde gerekli uyarı ve hatırlatmaların yapılması talebinde bulundu.

Balyoz'da, Şike'de uygulanan hukuk Polat'a neden uygulanmıyor?

Balyoz ve Şike davalarında verilen kararları hatırlatan Polat'ın avukatı Özlem Gümüştaş, "Balyoz, Şike davalarında verilen yargılamanın yenilenmesi ve infaz durdurma kararları müvekkilin yargılanmakta olduğu davada verilmemiştir. Bu durumu ayrımcı bir uygulama olarak görmekte, çifte standart olarak değerlendirmekteyiz. Mahkemelerce taraflı hareket edilerek aynı hukuki statüde bulunan sanıklar hakkında ayrımcı uygulamalar yapılmaktadır. Bu durum 'yasa önünde eşitlik ilkesi'ne aykırıdır. Oysaki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesi, yine Anayasa’nın 10. maddesi ve diğer yasal düzenlemeler gereği vatandaşlar arasında siyasi görüş farklılığı vb. nedenlerden ötürü ayrımcılık yapılamaz. Aynı şekilde bütün yargıçlar açısından bağlayıcı konumdaki Bangolar Yargı Etiği İlkeleri gereği yargıçların görev yaparken tarafsız olması ve kendilerine tanınan yetki ve görevlerini kötüye kullanmaması gerekmektedir" dedi.