Bakanlık Tursun ailesi için 301 izni vermemiş

Adalet Bakanlığı, İzmir'de dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucu hayatını kaybeden Baran Tursun'un ailesi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinden dava açılmasına izin verilmediğini, iki ayrı soruşturma talebinin de geri çevrildiğini açıkladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, basında çıkan "Baran Tursun'un yakınlarının da aralarında olduğu kişiler hakkında  TCK'nın 301. maddesinden yargılama izni verildiği" haberlerini yalanladı.

Baran Tursun'un yakınlarının da aralarında bulunduğu toplam 10 kişi hakkında, 14 Ocak 2008 ve 18 Ocak 2008 tarihlerindeki söz ve  eylemlerinden dolayı Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi ve Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde iki ayrı kamu davasının açıldığı  ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

"Haberlerde iddia edildiğinin aksine, söz konusu kişilerin TCK'nın 301. maddesinden yargılanmaları talebiyle Adalet Bakanlığı'na iki ayrı başvuru yapılmış, her iki talep de soruşturma izni verilmeyerek geri çevrilmiştir.

TCK'nın 301. maddesinden soruşturma yapılmasının adalet bakanının iznine bağlandığı yasa değişikliğinin 8 Mayıs 2008 tarihinde  yürürlüğe girmesinin ardından söz konusu davalarda durma kararı verilerek, Bakanlığımızdan izin talebinde bulunulmuştur.

İzin talepleriyle ilgili incelemeler, 28 Ağustos 2008 ve 10 Ekim 2008 tarihlerinde tamamlanmış, her iki dosyada da TCK'nın 301. maddesinden soruşturma izni verilmemiştir. Aksi yöndeki iddia ve haberler kesinlikle doğru değildir."

Tebligatı yanlış yorumlamış

Bu arada Baran Tursun'un ailesinin avukatlarından Ömer Ayebe, Tursun ailesi ile İnsan Hakları Derneği (İHD) üyelerinin de aralarında bulunduğu kişiler hakkında Adalet Bakanlığı'nın, TCK'nın 301. maddesinden dava açılmasına izin verdiği yönündeki bilginin, Tursun ailesine yapılan tebligatın yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını ve gerçeğe aykırı şekilde kamuoyuna aktarıldığını bildirdi.

Avukat Ömer Ayebe, Tursun ailesine davayla ilgili ulaşan tebligatın, müvekkili Mehmet Tursun tarafından hatalıyorumlandığını ve Adalet Bakanlığı kararının, "Tursun ailesine dava izni verildi" şeklinde kamuoyuna yanlış aktarıldığını kaydetti.

Dosyayı ayrıntılı şekilde inceleme fırsatı bulduğunu belirten Ayebe, "Müvekkilimizin tebligatı yanlış yorumlaması nedeniyle böyle bir hata yapıldı. Oysa ki Adalet Bakanlığı, fikir ve ifade özgürlüğü açısından örnek bir kararla soruşturma izni vermemiş. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine göndermede de bulunmuş ve emsal bir karar alınmış. Mahkemenin, Bakanlık izni olmadan davayı tekrar açması ve tebligat göndermesi usulen yanlıştır.  Mahmenin yapması gereken, Bakanlık izin vermedikten sonra davayı ortadan kaldırıpbu hükmü taraflara tebliğ etmesiydi. Gelen bu tebligatı müvekkilim, 'Bakanlıkizin verdi' şeklinde yorumlamıştır" dedi.