FETÖ'nün artık Türkiye içerisinde bir operasyonel gücünün kaldığını düşündüğünü kaydeden Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayetiyle bu örgütün inlerine girildiğini ve çok büyük ölçüde çökertildiğini vurguladı.Başta kamu olmak üzere, ilişki ağlarının tamamının deşifre edildiğini belirten Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:"Ama tabii ki 40 yıldır bu örgüte yatırım yapanlar başta olmak üzere örgütün azılı üyeleri hala birtakım umutlar besliyor olabilir. Eski operasyonel yetenekleri olmasa da siyasete etki edebilecek stratejiler yürüttüklerini, hükümet karşıtı her yapı ve oluşuma destek verdiklerini görüyoruz. Açıkçası kimi siyasilerin bazı çıkışlarını görünce, bunun bir Pensilvanya aklı olduğunu anlayabiliyorsunuz. Ancak bu mücadeleyi sulandırmamak adına, her seferinde açıktan bunu dile getiremiyorsunuz. Vatandaşlarımız FETÖ ile mücadelenin bitmediğini, ilk günkü iradeyle devam ettiğini bilsin. Son nefesimize kadar bu yolda atılması gereken bir adım varsa o adımı atacağımız konusunda da müsterih olsunlar. Biz o geceyi hiçbir zaman unutmayacak, unutturulmasına da müsaade etmeyeceğiz. Bunu hem devlet olarak temin edeceğiz hem bireysel olarak yapacağız. Şahsen ben bir bakan olarak, attığım her imzada, aldığım her kararda 15 Temmuz’dan ibret alıyorum. O gün canını verenleri, çoluğunu, çocuğunu, ailesini, yine onların istikbali için ardında bırakanları düşünüyorum. Şehadet şerbetini içen güzel insanlarla aynı tarafta olmak, vatanı uğruna canını hiçe sayan yürekli kahramanlarla birlikte yol yürümek, gönlümüzü ferahlatıyor." Milletin kahramanlığını tanımlayacak bir kelime bulamadığını belirten Varank, "Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve dik duruşu, milletimizin bu kenetlenmesi tarihin akışını değiştirdi. Türkiye'yi, 100. yılına ulaşamadan işgal etme girişimi; Türkiye'yi, Pensilvanya'da yaşayan din adamı kılıklı bir sapığın tiranlığı haline getirme girişimi, tıpkı bir asır önce olduğu gibi milli mücadele ruhuyla boşa çıkarıldı. Bu duruş elbette ki tüm dünyaya örnek oldu. Bir milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesinin en asil örneğini yazdık." dedi. 15 Temmuz'un Türkiye’yi boyunduruk altına alma girişimi olduğuna işaret eden Varank, şu görüylerini paylaştı:"Biz bu girişimlere pabuç bırakmayacağımızı tüm dünyaya gösterdik. Ve o duruş, hamdolsun bugün de devam ediyor. İşte Ayasofya'nın tekrar cami yapılması aslında 15 Temmuz'a verilmiş bir cevaptır. Aynı 15 Temmuz'da gösterilen milli duruşun bir devamı, o duruşun taçlandırılmasıdır. Çünkü, Ayasofya bizim bu topraklarda adaletle kurduğumuz hükümranlığımızın dosta düşmana ilanıdır. Danıştay kararı sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın Ayasofya'yı tekrar ibadete açma kararı şüphesiz, Cumhuriyet tarihimizin tıpkı 15 Temmuz gibi dönüm noktalarından biridir."