Sınırı aşan sular konusunda kıyıdaş ülkelerle yapıcı iş birliğine açık olduklarının altını çizen Kirişci, şöyle konuştu:
"Karmaşık su meselelerinin doğrudan uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği algısıyla ele alınmasının iş birliğine ve karşılıklı güven çerçevesinde iyi komşuluk ilişkilerine zarar vereceğini düşünüyoruz. Her sınırı aşan nehir havzasının kendine has özellikleri ve dinamikleri bulunduğundan meselelerin sadece kıyıdaş ülkeler arasında ele alınması gerektiği görüşündeyiz. Bu konuda üçüncü tarafların arabuluculuk yaklaşımlarının veya bu konuda alınabilecek uluslararası zorlayıcı tedbirlerin sınırı aşan sulardaki ortak işbirliği hedeflerine katkı sağlayacağını asla düşünmüyoruz."
Kirişci, BM su sözleşmelerinin uluslararası toplumun bütününün iradesini yansıtmaktan uzak olduğunu ifade ederek, sınırı aşan nehirlerde sadece menba ülkelerinin değil mansap ülkelerinin de sorumlulukları bulunduğunu bu nedenle tüm kıyıdaş ülkelerin suyu verimli ve akılcı kullanmaları gerektiğini belirtti. Türkiye'nin mili gelire oranla en fazla insani yardımda bulunan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Vahit Kirişci, başta Afrika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli su projelerini hayata geçirdiklerini anlattı. Kirişci, 2005'ten bu yana Afrika ülkelerinde açtıkları 512 kuyu ile 1 milyon 850 bin kişiye içme suyu sağladıklarını, Cibuti'de dostluk barajı inşa ettiklerini aktardı.
Türkiye'nin imkanları ölçüsünde küresel ölçekte güvenli ve temiz içme suyuna erişim için gösterilen bütün çabalara katkı sağlamaya, su yönetimi konusunda deneyimlerini ve en iyi uygulamalarını paylaşmaya devam edeceğinin vurgulayan Kirişci, bugün başlayan ramazan ayının dünyaya barış ve hoşgörü getirmesi temennisinde bulundu.