Bahçeli'nin hedefinde bu kez CHP de var
"AKP ve CHP seçim sonrası koalisyon için hazırlanıyor" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli, iki partinin de aynı amaçlara hizmet ettiğini savundu. Bahçeli, "Bunlar önde kavga ederken arkada el ele Türkiye'nin geleceğini karartmanın planlarını yapıyor" diye konuştu.
MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, bu yıl yapılacak olan genel seçimlerde bu iki partinin, tek başına iktidar olma şansını elde edemeyeceklerini ileri sürdü ve bu partileri, seçimden sonra koalisyon kurmanın altyapısını şimdiden oluşturmaya kendilerini adadıklarını söyledi.
“AKP'yle CHP arasındaki oynak ve kaynak tartışmaları, çapsızlığın ve vizyonsuzluğun hangi seviyelere ulaştığını bariz bir şekilde ispat etmiştir" diyen Bahçeli, "Aslında birbirini tamamlayan bu iki partinin, perde arkasında aynı amaçlara hizmet ettikleri, dikkatli ve milli gözlerden kaçmayacaktır" ifadesini kullandı.
İktidar partisi ve CHP'nin politikalarının birbiriyle örtüştüğünü ileri süren MHP lideri, "Sonuç itibariyle taviz ve teslimiyeti, besin kaynağı yapan AKP'nin yanına CHP'nin de düşmesi, ülkemiz açısından hayırlı sonuçlar ortaya çıkarmayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"İmralı'nın dili..."
Bahçeli, "Ne ilginç bir tesadüftür ki iki siyasi zihniyet de neredeyse İmralı'nın dilini ve projelerini hayata geçirmek için birbiriyle yarış içine girmişlerdir. İkisinin de kafasında İmralı canisinin affedilmesi vardır. Türklük değerleri, Türk milletinin birliği ve Cumhuriyetin devamlılığı ikisinin de öncelikleri arasında yoktur. Anamuhalefet Partisi Lideri'nin çelişkili ve kılıktan kılığa giren siyasi mesajlarıyla, Başbakan Erdoğan'ın değişken ve tutarsız sözleri üst üste örtüşmektedir" dedi.
MHP lideri, "Başörtüsüyle eğitimlerini sürdürmek isteyen evlatlarımızın önünde bu iki siyasi anlayış engel teşkil etmiştir. Danıştay'ın, ALES sınavına başörtüsüyle girilemeyeceğine dönük verdiği sorunlu ve tartışmalı karar, gerginlik yanlısı bu iki partinin ekmeğine yağ sürmüştür. Ayrıca aklına geleni söylemek, 'laf olsun' diye konuşmak, tehlikeli düşüncelere sahip olmak, AKP ve CHP Genel Başkanlarının ortak özellikleri arasındadır. Çözüm ve çareyi yabancı başkentlerde aramak, çok konuşup bir şey söylememek yine CHP ile AKP'nin benzeştiği alanlar olmuştur" dedi.
“CHP, PKK tezlerini savunuyor"
Bahçeli, "Cumhuriyeti kurduğunu iddia eden CHP'nin PKK tezlerini savunan ve rezil planlarını sahiplenen bir anlayış içinde olması savrulmadır, kendisi açısından tarifi olmayan utanılacak bir durumdur" dedi.
"Bölücü taleplere şirinlik yapan Anamuhalefet Lideri, İmralı'daki bölücübaşının kanlı projelerine destek vererek aynı safta yer almıştır" diye konuşan Bahçeli, "Bundan sonra CHP ne diyecektir ve ihanete prim veren bu tutumunu nasıl izah edecektir? AKP'nin izinden yürüyen Anamuhalefetin kabullerinden saptığı, milli ilkeleri bir yük gibi gördüğü ve üniter devlet yapısını fantezi olarak değerlendirdiği ortadadır. AKP'yle CHP aynı sahnede buluşmuşlar, önde kavga ederken, arkada el ele Türkiye'nin geleceğini karartmanın meşum planlarını yapmaya başlamışlardır. Artık önümüzdeki süreçte AKP, CHP ve PKK'nın tavırlarında paralellik olacağını söylememiz yanlış olmayacaktır" dedi.
Bahçeli, "Türkiye'nin temellerinde oynama yaparak kaynaşma sağlanacağını düşünen bu sefil siyaset tüccarlarının milletimizden hak ettiği cevabı en iyi şekilde alacaklarını hep birlikte yaşayarak göreceğimizden kuşku duymuyorum. Ateş çemberinden geçmekte olan ülkemizin, çok ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğu tartışmasızdır. Türk milleti kimlik bölünmelerine ve dönüşü olmayan etnik kargaşaya itilmek istenmektedir. CHP de böylesi bir sürecin figüranları arasında yerini almış ve tarafını böylelikle netleştirmiştir" diye konuştu.
"Mahkeme önlerinde Erdoğan..."
Hükümetin "her türlü tahribatı, tefrikası, talanı, talihsizliği, takatsizliği, tahrifatı ve tarumarının çok yakın bir zaman sonra tarihe karışacağını" dile getiren Bahçeli, milletin büyük çoğunluğunun artık kararını verdiğini, ancak bunu halihazırda belli etmediğini ileri sürdü.
Bahçeli, "Çünkü AKP tehditkardır, acımasızdır ve insafsızdır. İktidar partisi aba altından sopa gösterircesine, kış aylarını yaşadığımız şu günlerde, yoksul kardeşlerimizi yardımlarla kontrol altında tutmaya çalışmaktadır" dedi.
Bahçeli, "Recep Tayyip Erdoğan için bitiş çizgisi görünmüş, tahrik ve öfke dolu sesinin kısılacağı ve mahkeme önlerinde ayakta bekleyeceği günler yakınlaşmıştır" diye konuştu.
Hizbullah tahliyeleri
Türkiye'nin, geleceğini tayin edecek tarihi bir yol ayrımına hergün biraz daha yaklaşıldığına dikkati çeken Bahçeli, milli ve manevi değerlerin iktidarın yol göstericiliğinde ve müsamahakar tutumu sayesinde darbe üstüne darbe aldığını öne sürdü.
Bahçeli, "Bölücü teröristlerin törenlerle karşılanmasından yaklaşık 15 ay sonra bu defa da Hizbullah militanları halaylar eşliğinde serbest kalmış ve bunlar karşısında milletimizin yüreği burkulmuştur. Yüzlerce insanın kanına giren caniler rahata erdikten sonra sıradan suçlu muamelesi görerek mutat kontrol prosedürüyle taltif edilmişler ancak buna dahi riayet etmemişlerdir. Kendilerine sunulan AKP imkanını kullanmışlar ve adaletten kaçmışlardır. Katiller, AKP hükümetinin açtığı kapıdan göstere göstere çıkıp gitmişler ve büyük bir skandalın yaşanmasına sebep olmuşlardır. Şimdi sırada İmralı canisinin hapis cezasını evde geçirme dayatmasının ve pazarlığının ne şekilde karşılanacağı konusuna gelmiştir. AKP'nin önümüzdeki seçimlerde istediği siyasal neticeyi aldığı takdirde, bölücübaşı için gün doğacaktır ve serbest kalmasının ilk durağı olan ev hapsi hayata geçebilecektir. AKP iktidarıyla birlikte adalet duygusu körelmiş ve hukukun üstünlüğü komaya girmiştir" dedi.
MHP lideri, "Anayasa Mahkemesinin ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun tanzim edilmesiyle önüne çıkabilecek pürüzleri etkisizleştirmeyi hedefleyen Başbakan, gözünü şimdi de Danıştay ve Yargıtaya dikmiştir. Hazırlanan uyum yasaları gereğince, AKP'nin etki ve tesir alanında bulunan Anayasa Mahkemesi'ne, bu iki üst yargı kurumunun üzerinde bir pozisyon verilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır" dedi.
"El etek öpmeyen organize..."
Başbakan Erdoğan'ın "herkesle kavgalı olduğunu ve hoşgörüyle birlikte tevazunun kendisine ne kadar yabancı olduğunu da her fırsatta ispatladığını" savunan Bahçeli, "Çocukluğunda, mahalle aralarında kağıttan toplarla oynadığını ifade eden Recep Tayyip Erdoğan yetişkinliğinde de Türk milletinin sinir uçlarıyla oynamış ve tahrip etmiştir" dedi.
MHP lideri, "Erdoğan ve hükümeti her alanda olduğu gibi sporda da gedikler açmaya çalışmış, hükümet etme gücüyle siyasetin merkezine çekmek için her şirret yolu denemiştir. Nitekim Galatasaray Kulübümüzün yeni stadyumunun açılış törenlerinde bunu bir kez daha görme fırsatımız olmuştur. Stadın açılışında kulüp taraftarlarını tahrik edici konuşmalar, bu zamana kadar biriken toplumsal tepkinin ateşini yükseltmiş ve protestolara neden olmuştur. Öyle ki TOKİ Başkanı olan zatın tariz dolu ve zan altında bırakan sözleri, haklı bir infiale neden olmuş ve patron edasıyla yaptığı konuşmasının cevabını misliyle almıştır" dedi.
"İleri demokrasinin sözde savunucuları"
Bahçeli, "Tribünde alacaklı gibi oturan Başbakan Erdoğan da, Galatasaray taraftarı kardeşlerimizin tepkisini soğukkanlılıkla ve olgunlukla karşılamak yerine stadyumu terk etmiş ve sinirlerine yine hakim olamamıştır. Sonrasında ise stadyumu yapanın ve parayı verenin kendileri olduğunu ısrar vurgulamış ve kendisine yönelik organize bir hareketin olduğunu ifade etmiştir. Üstelik danışmanından siyasetçisine tüm AKP yandaşları Galatasaray taraftarlarına en pis ve iğrenç hakaretlerle saldırmışlar ve protestoları en hafifinden nankörlükle itham etmişlerdir. Soruşturmalar açılmış ve kameraların izlenmesiyle demokratik tepkisini gösterenler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bunun aynısını AKP zihniyeti, geçmişte şehit cenazelerine katılan dava arkadaşlarımıza yönelik de uygulamıştı ve kameralarla ve zor kullanarak kendisine yönelen tepkileri durduracağını zannetmişti" dedi.
MHP lideri, "İleri demokrasinin sözde savunucularının çirkin maskesi Türk Telekom Arena Stadyumunda bir kez daha yerlere düşmüş ve kırılıp, dağılmıştır. Bu zihniyet sahipleri için demokrasi ve ifade özgürlüğü yalnızca kendilerinin anladığı ve dilediği şekilde olmalıdır. Başbakan'ı övmeyen, minnet duymayan, şükran gösterileri yapmayan ve sözüm ona lütfettiği yardımlardan dolayı el etek öpmeyen kim varsa organize işlerin bir parçasıdır. Sanırsınız ki Başbakan Erdoğan servetinden ayırdığı paralarla ya da çocuklarının rızkından keserek stadyum yapılmasına katkı sağlamıştır" dedi.
"Milletin cebinden harcıyorlar"
Türkiye'nin krallık, emirlik, şahlık, sultanlık değil, milletin egemenliğiyle vücut bulmuş bir Cumhuriyet olduğunu ifade eden Bahçeli, "Hükümet olarak yaptığınız harcamalar kendi özel hazinenizden değil, milletimizin cebinden karşılanmaktadır. Tabiidir ki milletten aldığınızı yine millete vereceksiniz ve bundan dolayı da minnet duyulmasını asla beklemeyeceksiniz" dedi.
Yurdun her köşesine yapılacak hizmetlerin milletin hakkı, helali olduğunu ve bedellerinin de vergilerle karşılandığını ifade eden Bahçeli, "Bu gerçeği görmeden ya da yok farz ederek; 'verdim, yaptım, dağıttım, yardım ettim' türünden söz ya da imalar Türk milletine karşı yapılacak en büyük yanlış ve hakarettir. Bir tarafta yoksul kardeşimize makarna, un, yağ, kömür dağıtarak siyasi baskı altında tutan; öbür tarafta da 'stadyumu ben yaptım, tabi olun' diyen çürümüş ve alçalmış zihniyetin takdir edersiniz ki iyi niyetinden, samimiyetinden ve alicenaplığından bahsetmemiz mümkün değildir" diye konuştu.
MHP'nin yeni sloganı: "Sesime kulak ver Türkiye"
Türkiye'nin problemlerinin katlanılamaz bir boyuta ulaştığını ve her gün yeni bir badirenin tüm kasvetiyle ortaya çıktığını ifade eden Bahçeli, özel hayatın dokunulmazlığından dizi ve heykel tartışmalarına kadar her meselenin anında içinden çıkılmaz bir soruna dönüştüğünü söyledi.
"Başbakan Erdoğan'ın gündem saptırması ve sanal gerginlik alanları inşa etmesinin, bir bakıma çaresizliğinin ve tükenmişliğinin de delili" olduğunu öne süren Bahçeli, "Ülkemizin içinde kıvrandığı sorunların hiçbiri aşılamayacak değildir. Hepsinin bir makul ve kalıcı bir çözümü vardır. Milletimize, 'Karar Anı Geliyor, Ses Ver Türkiye, Sesime Kulak Ver Türkiye' sözleriyle umut olacağız. Türk milletine sesimizi duyuracağız, sesini duyacağız ve sorunlarına çare olacağız. Sözlerimizle, bakışlarımızla ve kurduğumuz gönül köprüsüyle milletimizle bütünleşeceğiz" diye konuştu.
Bahçeli, 28 Ocak Cuma günü seçim beyannamesini açıklayacaklarını da bildirdi.