Bahçeli'den Erdoğan'a "Atatürk heykeli" eleştirisi
MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı'na seçildikten sonra Başbakanlık ve partisinin genel başkanlığını bırakmamasını eleştirdi. Bahçeli "Etrafımız ateş çemberi. Güneydoğu Anadolu'da neler olduğunu hepimiz görüyoruz. Oralarda heykeller dikiliyor. Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelleri yerlerde sürünüyor. Sen kalkmışsın, Anayasa'nın 101. maddesini nasıl çiğneyeceğinin hesabı ile Türkiye'nin milli devlet anlayışının temellerine konan dinamiti görmemezlikten geliyorsun" dedi.
Bahçeli, 30 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde partisinin kazandığı 4 belde ve 1 ilçeyi ziyaret etmek için bugün Aksaray'a geldi.
İlk olarak Bağlıkaya Beldesi'ni ziyaret eden Bahçeli, daha sonra Ortaköy İlçesi'ne geçti. Burada halka hitap eden Bahçeli, kazanılan belediyelere teşekkür etmek arzusuyla bir dizi gezi başlattıklarını söyledi.
2014 yılının Türk siyaseti için önemine değinen ve bugüne kadar gelen süreçte iki seçimin yapıldığın belirten Bahçeli, yerel seçimlerde 1395 belediye başkanlığını kazandıklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı'nı ilk kez halkın seçtiğini belirten Bahçeli, 1980 yılında iktidar ve muhalefetin uzlaşamaması sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki seçimlerin 5 ay sürüp 114 tur yapıldığını ancak buna rağmen Cumhurbaşkanlığı'nın seçilemeyip acılı bir sürece girildiğini kaydetti.
10 Ağustos'ta yapılan seçimlerin adil ortamda gerçekleşmediğini belirten Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili yasanın sığ ve ayrıntılı bir şekilde hazırlanmadığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, devletin tüm imkanlarını kullanarak seçim çalışmasını sürdürdüğünü söyledi.
Muayene ücretlerine yüzde 100 zam
"İleri demokrasiye baltadır"
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı'na seçildikten sonra gerek partisinin genel başkanlığından, gerekse Başbakanlığı bırakıp, milletvekilliğinin de düşmesi gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi:
"Anayasa'nın 101. maddesi çok açık olarak, kim tarafından okunursa okunsun, rahatlıkla anlaşılabilecek bir sadelikte yazılmıştır. Cumhurbaşkanı seçilen şahıs, partisiyle ilişkisini koparır. Milletvekilliğinden ayrılır. Bu 15 Ağustos'ta Yüksek Seçim Kurulu'nun değerli başkanının açıklamasıyla kamuoyuyla paylaşılmış ve sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak topluma takdim edilmiştir. Hal böyle olunca 101. maddesinin uygulamaya konulması gerekir.
Nasıl ki, Başbakan olarak, Başbakanlıktan ayrılıp, adil bir seçimle cumhurbaşkanlığı seçimine katılmayı düşünmeyen sayın Erdoğan, bu kez de milletvekilliğinden, partisinden ayrılmayı düşünmeyerek, 28 Ağustos devir teslim töreniyle Cumhurbaşkanlığı makamına oturmayı tercih etmiştir. Bu doğru hareket olmamıştır. Halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanlığı uygulamasının böyle sonuçlanması doğru değildir. İleri demokrasiye baltadır. Özgürlükleri kısıtlamaktır. İnsan haklarını ihlaldir."
"Balkonda başka, balkondan inince bildiğini okuyor"
Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdüren Bahçeli, "Kim ne yazarsa yazsın. Kim televizyonlar da ne söylerse söylesin, satın alınmış kalemşorlar hangi köşelerinde bunun ne kadar doğru olduğunu söylemiş olursa olsun, bu hareket sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, AK Parti'ye aziz milletimize hayırlar getirmeyecektir. Bu yanlış bir yol olmuştur. Özellikle hangi partiden olursak olalım, vatandaşlarımızın bu konuyu dikkate alması lazım. Şimdi sayın Erdoğan 15 Ağustos'ta ilan edildiği gün balkon konuşmasına çıkıp halka yukardan bakarak, onun hoşuna gidecek sözlerini söyleyerek, ama balkondan indiğinden itibaren de bildiğini okuyarak Cumhurbaşkanlığı sürecini böyle götürecekse vay halimize. Burada geleciğimizi çok yakından tehdit eden uygulama vardır" diye konuştu.
"Ice Bucket Challenge"ın yaratıcısı boğuldu
"Sanal bir Başbakan..."
28 Ağustos yerine dili sürçüp 28 Şubat diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"28 Şubat'ta, 28 Ağustos'ta pardon. Cumhurbaşkanlığına oturacak kişi, 15 ağustosta yüzde 51 oyla Cumhurbaşkanlığı'na seçilen kişi, Başbakanlıktan, parti genel başkanlığından ayrılması ve Cumhurbaşkanlığını devir teslim alacağa günü sabırla beklemesi ülkemiz acısından çok daha faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Ama bunu yapmayıp ben parti genel başkanıyım, ben başbakanım, ben cumhurbaşkanıyım dolayısıyla şu an 3 önemli görevi taşıyarak 28 Ağustos'a koşuyorum diyorsanız, bunun tercümesi şudur; ben Cumhurbaşkanıyım ama sanal bir genel başbakan, sanal bir başbakan benimle beraber çalışmaya mecbur kalacak demektir. Bu demokrasiyi katletmektir.
Bu Anayasayı askıya almak demektir. Bu sivil bir cunta ile mevcut bakanlar kurulunu, cuntanın yönetim kurulu olarak kabul edip, ülkeyi tek adam olarak yönetme ihtirası ve hevesinden başka bir şey değildir. Onun için bu yanlış tünele bugün AK Parti'nin yöneticileri, milletvekilleri ve sayın Erdoğan girmiş bulunmaktadır. Bu yanlış tünelden çıkışı hayırlara vesile olur. Ama bak görüyor musunuz ben bunu böyle yaptım, şunu genel başkan, şunu başbakan yaptım. Hepsi de benim kanatlarım altındadır, benim dediğimi yapacaklardır.
Ben Cumhurbaşkanıyım, gelecekte de diktatör bir devlet başkanı olacağım diyorsanız, ülkeyi felakete götüreceksiniz. Çankaya 864 rakamı, bunu kaldıramaz. Gün gelecek bir sözümü millet hatırlayacaktır. Evet ben her zaman söyledim. Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olamaz, olmamalıdır. Ama ne yapalım millet iradesi yüzde 51 oy ile onu Cumhurbaşkanı yaptı. Allah verede aklını başına alıp Cumhurbaşkanı olarak kalmaya gayret göstersin. Ama bundan endişemiz vardır. Bu endişemizi inşallah telafi ederler."
"Saddam" benzetmesi
Bahçeli, "Etrafımız ateş çemberi. Güneydoğu Anadolu'da neler olduğunu hepimiz görüyoruz. Oralarda heykeller dikiliyor. Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelleri yerlerde sürünüyor. Sen kalkmışsın, Anayasa'nın 101. maddesini nasıl çiğneyeceğinin hesabı ile Türkiye'nin milli devlet anlayışının temellerine konan dinamiti görmemezlikten geliyorsun. Allah verede bundan biran evvel uyanasın ve Saddam'ın Irak'taki durumunun nelere mal olduğunu Türkiye içinde böyle düşünmediğini bu millete anlatabilmelisin. O bakımdan aziz vatandaşlarım tehlikeli oyun var. Bu oyun Türkiye'yi felakete götürebilir. Biz MHP olarak yüzde 51'le seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanı'na kendisine değil milli iradeye saygımızdan dolayı kabul ediyoruz. Ama gitti yol, yol değildir. Bunun altından kalkamaz ve benim bir gün söylediğim hatırlara gelir, bu adamdan Cumhurbaşkanı olamaz kanaati milletçe paylaşılır" dedi.