hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bahçeli Almanya'da

    Bahçeli Almanyada
    expand

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Almanya'da yaşayan Türklere seslenerek, "Endişe etmeye gerek yok. Paniğe kapılmaya gerek yok. Siz burada yalnız değilsiniz, arkanızda koskoca Türk milleti vardır" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Almanya Demokratik Ülkücü Dernekleri Federasyonu'na bağlı Dinslaken, Mülheim An der Ruhr, Neuss ve Werl kentlerindeki ülkücü derneklerini ziyaret eden Bahçeli burada vatandaşlarla bir araya geldi.

    Bahçeli, ziyaretler esnasında yaptığı konuşmada, Almanya'ya gurbete çıkan vatandaşların çocuklarının rızkını kazanmak amacıyla buralara geldiklerini belirterek, dil bilmeden yol bilmeden çok farklı kültürü yaşayan Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın çeşitli ülkelerine göç edenlerin büyük bir cesaret örneği gösterdiklerini ifade etti.

    Almanya'da 1961'den bu yana yaşayan Türklerin Alman ekonomisine yüksek katkıları olduğunu vurgulayan Bahçeli, Alman devletinin bir gerçeği unutmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

    "Almanya'nın bir Alman gibi mutluluk ve refahı için katkı sağlayan bir vatandaş topluluğuna veya Almanya'da yaşayan insanlarımızın can ve mal güvenliği Alman hükümetinin emanetinde olmalıdır. Son günlerde basın yoluyla takip ettiğimiz olaylarda Alman hükümetinden, devletinden isteğimiz bu cinayetleri kim işliyorsa bunların bir an evvel çıkartılıp adalete teslime edilmesidir. Eğer bu cinayetlerin arkasında birtakım ırkçı anlayıştan kaynaklanan veya beslenen ve geçmişte Almanya'ya büyük acılar yaşatan bir zihniyet varsa bu zihniyetin kökü kazınmalıdır. Bu zihniyeti besleyen tahrik eden kışkırtan Alman görevliler varsa bunları da gereğinin yapılması gereklidir."

    Almanya'da son dönemde yaşanan olayların hafife alınmaması uyarısını yapan MHP lideri, "Burada yaşayan insanlarımızın başından neler geçtiğini biliyoruz. Dükkanı açmış çoluk çocuğunun rızkını kazanmaya gayret gösterirken bir cinayete kurban olmuş vatandaşımızın hakkını Alman hükümeti arayabilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bunun peşini bırakmamalıdır. Bu konuda dışişleri yetkililerimiz üstün gayretlerle diyaloglarla bu canileri bulmanın çabası içindeler. Endişe etmeye gerek yok. Paniğe kapılmaya gerek yok. Siz burada yalnız değilsiniz, arkanızda koskoca Türk milleti vardır" dedi.

    "Tunus, Mısır, Libya, şimdi de Suriye..."

    Bahçeli, Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu'na bağlı Werl Kültür Ocağı'nı ziyaretinde yaptığı konuşmada ise  Türkiye'nin etrafının ateş çemberi olduğunu belirterek, "Arap Baharı adı altında yıllar önce emperyalist güçlerin oluşturmuş olduğu yönetimler halk hareketleri adı altında yine küresel güçler tarafından değiştirilerek sözde ileri demokrasi anlayışıyla yeni yönetim oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu Tunus, Mısır, Libya'da gördük ve şimdi Suriye'de görmekteyiz. Burada Türkiye hükümetinin ortaya koyduğu tavır çok önemli" dedi.

    Türkiye'nin görevlendirilmiş bir hükümetmiş gibi davranmasını kabul etmediklerini açıklayan Bahçeli, Fransa Dışişleri Bakanının Türkiye'ye gelerek Suriye'deki muhaliflerin destekçisi olacaklarını ifade ettiğini ve hükümetin de muhaliflere oranın yeniden siyasi şekillenmesine katkı sağlayacak toplantılarda katkı sağlayacağını belirttiğini kaydetti.

    "Ateşle oynamamak lazım"

    MHP lideri, Türkiye'de yarın bölücü terör örgütü PKK'nın siyasallaşma süreciyle beraber Hakkari, Şırnak ve Diyarbakır'da bazı örnekleri görülen ayaklanma provalarının halk hareketine dönüşmesi halinde arkasından Fransa'nın da "Suriye'de halk hareketlerini beraber destekledik. Ama sizde de şimdi aynı şey görünüyor. Sizdeki halk hareketlerine destek vereceğiz" dediğinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ne cevap vereceğini merak ettiğini, onun için de ateşle oynamamak lazım geldiğini vurguladı.

    Suriye'deki gelişmeleri yakından izlediklerini vurgulayan Bahçeli, "Komşu bir ülke olarak oranın istikrar içinde toprak bütünlüğü içerisinde kendi sorunlarının kendileri tarafından çözülmesinden yanayız. Ama oraya küresel güçlerin bir kolu gibi dalarak oradan bazı sonuçlar, onlar lehine temin etmeye çalışmak, yarın o kolu terse çevirip Türkiye'ye daldırdıkları vakit ne yapacağız. Burası çok dikkat edilmesi gereken bir konudur. MHP olarak bu konuda hassasiyetimizi sürdürüyoruz, bu gibi konularda hiçbir şekilde taviz vermemizin mümkün olmayacağını ifade ediyoruz. Bu şekilde mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.

    Türkiye'de en önemli gündem maddesinin anayasa olduğuna işaret eden MHP Genel Başkanı, MHP'nin anayasa değişikliğini kırmızı çizgiler açısından koruyarak değişikliğe katkı sağlamayı düşünmekte olduğunu söyledi.

    Bahçeli, değişiklik kapsamında birçok siyasi partinin topluma sözü olduğunu belirtti ve söz gelimi MHP'nin 1982 anayasasının bazı maddelerinin toplumun değişim şartlarına karşılık veremediği için değiştirilmesinde yarar gördüğünü kaydetti.

    Yeni anayasa tartışmasının Türkiye'de başlatıldığını ifade eden Bahçeli, TBMM'de uzlaşma komisyonlarının oluşturularak faaliyetlerin ortaya konulduğunu anlattı.

    "Anayasanın ilk 3 maddesi kırmızı çizgimiz"

    MHP olarak anayasa maddelerinde değişiklik yapılması konusunda gerekenlerin neler olduğunu kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

    "Ama kırmızı çizgiler olarak ifade ettiğimiz maddeler var, onların korunmasından yanayız, bu da anayasanın ilk 3 maddesidir. Türkiye milli üniter yapısını koruyarak toprak bütünlüğünü koruyarak resmi dili Türkçeyi koruyarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını ebed müddet kılma yönünde herhangi bir engelin çıkartılmaması yönünde gayret göstermektedir. Bazıları anayasa değişikliğini istismar ederek, etnik temelli bölücü terörü örgütünün siyasallaşma süreciyle sonucu olabilecek bir hukuki zemini demokratik açılım zırvası adı altında ortaya sunmaya çalışmaktadır. Biz demokratik açılımı bir yıkım projesi olarak görüyor ve karşı çıkıyoruz. Önümüzdeki günlerde bu Türkiye'nin gündemini meşgul edecektir. MHP genel seçimler öncesindeki anayasa değişikliği sırasında ortaya koymuş olduğu kararlı duruşunu bu kırmızı çizgiler açısından koruyarak değişikliğe katkı sağlamayı düşünmektedir. Yeni bir Türkiye yeni bir anayasa diye Türkiye'yi çok kültürlü çok milletli bir ortak devlet konumuna getirmeyi amaçlayan zihniyete kesin olarak karşı olmamız gerektiğini söylüyoruz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow