Aygün'ün barış mesajlarına CHP'den destek

Hüseyin Aygün'ün serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamadaki barış vurgusu kimi kesimlerin eleştirilerine maruz kaldı. CHP yönetimi bu konuda Aygün'ü yalnız bırakmadı ve Aygün'ün açıklamalarının, "iç barışa ilişkin insani açıklamalar" olduğunu vurguladılar.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün serbest bırakılmasından sonra yaptığı açıklamada, kendisini kaçıran PKK'lılar ile yaşadığı diyalogları anlatmış, "Asker olsun, dağdaki genç olsun ölen bütün çocukların bu ülkenin çocuğu olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler. 'İstediğimiz demokratik özerklik planı, hiç de silahlı mücadeleyi gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa'da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan biz de yürüdüğümüz mücadelenin artık çok anlamsız olduğunu biliyoruz' dediler" demişti. Aygün, bu mesajların olumlu yanına dikkat çekmişti. Aygün'ün yaşadığı bu diyalogları aktarması, rahatsızlık yarattı ve bazı eleştirilere muhatap kaldı.

Bu gelişmeler CHP'li yöneticilere ve milletvekillerine de soruldu. PKK tarafından kaçırılan Hüseyin Aygün'ün bırakılmasından duyduğu mutluluğu dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Sadece Sayın Aygün kaçırılmamıştır. Bana göre Tunceli halkı kaçırılmışır. Parlamentoda herkes kaçırılmıştır" dedi.

Aygün'ün kaçırılmasına ilişkin Şamil Tayyar'ın ve bazı AK Parti'lilerin açıklamalarına da değinen Tekin, "İktidar partisinin mensuplarının gazetelerde ya da sosyal medyadaki demeçleri sadece can sıkıcı değil, aynı zamanda büyük bir zaafiyetin örneğidir" diye konuştu.

"İç barışımızla ilgili çok net konuştu"

Aygün'ün serbest bırakılmasından sonraki açıklamalarının kimilerince eleştirilmesi üzerine Tekin, "Sayın Aygün milletvekili olmadan önce de insan hakları ve demokrasi konusunda çok ciddi çaba sarfeden bir insandır. Terörle ilgili iç barışımızla ilgili CHP Genel Başkanı çok açık ve net ifadelerle konuştu. Parlamentoyu göreve çağırmamızın sebebini önümüzdeki süreçte olumsuzlukların yaşanmaması içindir. Sayın Aygün bunu ifade etmiştir. Sayın Aygün'ün arkasında önünde hiçkimse birşey aramasın. Aygün yiğitçe insan hakları ve demokrasi mücadalesine devam edecektir" şeklinde konuştu.

"Bir rahatsızlık olmamalı"

Hüseyin Aygün'ün serbest bırakılmasının ardından, barışa vurgu yaptığı açıklamalarına gösterilen tepkiyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da eleştirdi. Tanrıkulu, "Hüseyin Aygün'ün serbest bırakıldıktan hemen sonra yaptığı açıklamalar insani açıklamalardır, bir rahatsızlık da olmaz, olmamalıdır" dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, Aygün'ün "kaçırılmadığı" imasıyla yapılan açıklamalar için de "CHP'de bir rahatsızlık yok. Arkadaşımız çok açık bir biçimde kaçırılmıştır. Tunceli-Ovacık arasında, elinde silah olan örgüt üyeleri tarafından kaçırılmıştır" ifadelerini kullandı. Tanrıkulu şöyle devam etti:

"İki gün boyunca kendi iradesi dışında özgürlüğünden yoksun bırakılmıştır. Arkadaşımız iki gün boyunca bulunduğu ortamı anlatmıştır. İnsani duygularını anlatmıştır, bu duygulardan insanlar niye rahatsız oluyorlar, niye rahatsızlık yaratsın. Hiçbir politik kaygı taşımadan, bir politika yapmadan bunun üzerinden siyaset yapmadan duygularını anlatmış arkadaşımız."

"İnsani açıklamalar"

Aygün'ün PKK'lılardan "arkadaşlar" diye bahsetmesine yönelik tepkileri yorumlayan Tanrıkulu, "Tamamen insani, yeni ayrıldığı ortam içerisinde, yaşam hakkının tehdit altında olduğu bir ortam içerisinden ayrıldıktan sonra bu açıklamaları yaptı arkadaşımız. İnsani açıklamalardır, bana göre buraya takılmamak lazım" dedi.

Önemli mesajlar var

Hüseyin Aygün'ün kendi içinde ilginç, önemli açıklamaları olduğunu dile getiren Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"Önemli mesajlar var. Bunu yakın zamana kadar ben de bilmiyordum öğrenmiş oldum. Örgüt üyelerinin dağdan inmek istedikleri noktası bence çok önemlidir. Herkesteki genel kanı şuydu, bendeki genel kanı da şuydu; 'örgüt silahı bırakmak istemiyor'. Böyle bir eğilim, genel kanı vardı. O genel kanının aksine, iki gün boyunca görüştüğü örgüt üyeleri, 'dağda kalmak istemediklerini, şehre inmek istediklerini, silah bırakmak istediklerini, sosyal, siyasal yaşama katılmak istediklerini' ifade etmişler. Bu Türkiye bakımından, üzerinde düşünülmesi, değerlendirilmesi gereken bir şey. Bizlere düşen görev de 25-30 yıldır bu çatışma, savaş, ölümler adına ne dersek diyelim devam ediyor, insanlar dağa çıkmaya da devam ediyorlar, bunu nasıl önleyebiliriz. Nasıl insanları dağdan indirebiliriz, nasıl gerçekten Türkiye'de bu ölümleri tehdit olmaktan
çıkartabiliriz. İşin bu yönüne bakmak  lazım, diğeri işin insani yönü."

Yüzleri kızarmalı

Aygün'ün kaçırılmasının danışıklı dövüş olduğu yönündeki değerlendirmelere de değinen Tanrıkulu, "Bunu söyleyenlerin utanması lazım, burunlarının kızarması lazım. Bunu söyleyen milletvekillerine de Tunceli'ye korumasız bir biçimde gitmelerini tavsiye ediyorum" dedi.
 
"Yüksünen olmadı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de Aygün'ün açıklamalarının CHP'de rahatsızlık yarattığı yönündeki iddialara ilişkin, "Bugüne kadar bana Sayın Aygün'ün açıklamalarıyla ilgili bir yüksünme gelmedi. Arkadaşımız, tabii stresli bir ortamdan çıktı" dedi.

"Aygün'ün tek söylediği barıştı, Mustafa Kemal de barışseverdi"

Hüseyin Aygün'le birlikte Tunceli'de bulunan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de bu olayın, PKK'nın kaçırdığı diğer kişilerin de özgürlüklerine kavuşturulması için bir katkı sağlamasını umut ettiklerini ifade etti. Yaşanılan çatışma ve terör ortamının çözüm yerinin TBMM olduğunu vurgulayan Cihaner, Aygün'ün serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamayı da "Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurucusu 'Yurtta Sulh Dünyada Sulh' demiş, barış sever ve ülkenin kuruluşunda bu ilkeleri hayata geçirmiş Mustafa Kemal Atatürk'tür. Böyle bir partinin barışı dillendirmesinden, cesurca barışı dillendirmesinden daha doğal bir şey olamaz. Sözcüklere lütfen takılmayın. Hüseyin Aygün'ün söylediği tek şey sadece barıştır" diye konuştu.