Avukat Efkan Bolaç'a 3 yıl hapis cezası
Katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin beyanlarında DHKP-C terör örgütünün propagandasını yaptığı iddiasıyla yargılanan avukat Efkan Bolaç'a hapis cezası verildi.
Katıldığı bir televizyon programında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesine ilişkin beyanlarında, eylemi gerçekleştiren DHKP-C terör örgütünün propagandasını yaptığı iddiasıyla yargılanan avukat Efkan Bolaç'a, bu suçtan 3 yıl hapis cezası verildi.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirilen duruşmada, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanan avukat Bolaç'ın, bu suçtan 3 yıl hapis cezasına çarptırılması hükmüne ilişkin gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli kararda, savcılık mütalaası ve sanık Efkan Bolaç'ın savunmasına yer verildi.
Sanık Bolaç'ın savunmasında, "soruşturma sonunda hakkında takipsizlik kararı verilmesine rağmen bu davanın açıldığı, bunun usule aykırılık taşıdığı ve başsavcıvekili tarafından onaylanmadığı için kaldırılmasının mümkün olmadığı" beyanlarında bulunduğu aktarıldı.
"Basın yoluyla terör propagandası"
Bolaç'ın aynı zamanda, "Berkin Elvan'ın ailesinin avukatlığını yaptığı, fotoğrafta belli olmasına rağmen işlem yapılmadığı, dava konusu programda, 'kimse ölmesin, savcının rehin alınması da doğru değil, adalet için böyle bir yere getirilmesi de doğru değil' dediği, ancak adalet mekanizması doğru çalışmayınca başka otoritelerin devreye girdiği, Berkin Elvan'ın katili getirilip yargılansa böyle bir şey olmayacağı yönünde eleştiride bulunduğu, 'kimse ölmesin, bu suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim' ifadesini kullandığı" şeklinde konuştuğu da kaydedildi.
Gerekçeli kararın "değerlendirme" kısmında ise, sanığın DHKP/C terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre söz konusu paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın bu şekilde "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediğinin anlaşıldığı dile getirildi.
'Adalet arayışı' olarak meşru göstermeye çalıştı
İfade özgürlüğüne Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesindeki düzenlemeyle sınırlama getirildiğine dikkat çekilen gerekçeli kararda, dava konusu olayda 3 Nisan 2015'te kapatılan Bugün Tv'de yayımlanan "yakın tarih ile yüzleşme" adlı programa katılan sanığın, şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın terör örgütü DHKP-C'li teröristlerce rehin alınarak şehit edilmesiyle ilgili diyalog sırasında kullandığı beyanlarda, DHKP-C'li teröristlerin eylemlerini adalet arayışı olarak meşru göstermeye çalıştığı, terör örgütünün propagandasını televizyon programı sırasında yaptığı, beyanlarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve açıkça, "DHKP-C'li teröristlerin eylemlerinin adalet için yapıldığını" söyleyerek meşru göstermeye çalıştığının anlaşıldığı belirtildi.
"Takipsizlik kararı verilse de.."
Savcı Kiraz'ın şehit edilmesinin toplumda infiale neden olduğu ve eylemin örgüt tarafından büyük başarı görülüp daha sonraki tarihlerde de bu eyleme ait fotoğrafların örgüt tarafından kullanılarak propagandaya devam edildiği belirtilen gerekçeli kararda, suç konusunun önem ve değeri nazara alınarak sanığa verilecek cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin gerektiği dile getirildi.
Sanık Bolaç hakkında 29 Kasım 2016 tarihinde takipsizlik kararı verildiği de hatırlatılan gerekçeli kararda, "Bu kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iç düzenlemesi gereği Başsavcılık onayı olmadan kesinleşmeyeceği ve bu kararın Başsavcılık tarafından kamu davası açılması gerektiği gerekçesiyle iade edildiği ve davaya konu iddianamenin düzenlendiği, bu sebeple sulh ceza hakimliğinden kararın kaldırılması yoluna gidilmesinin gerekmediği anlaşılmakla hüküm kurulmuştur." denildi.
"Karar kanuna aykırı"
Gerekçeli kararda sanık Efkan Bolaç'a, "yayım yoluyla terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan, alt sınırdan uzaklaşılarak 3 yıl hapis cezası verildiği, sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki beyan ve davranışlarıyla işlediği suçtan pişmanlık gösterir durumunun bulunmadığının anlaşılması nedeniyle cezasında herhangi bir indirim uygulanmasına gidilmediği de vurgulandı.
Sanık Efkan Bolaç, mahkemenin verdiği bu kararın bozulması talebiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne (istinaf) temyiz başvurusu yaptı. Temyiz dilekçesinde,"mahkemenin sağlıklı, kanuna ve hukuka uygun karar verdiğini düşünmenin yersiz olacağı, ortada bir iddianame bulunmadığı, mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği üzere, savcılık tarafından 29 Kasım 2016 'da verilen ve kesinleşen bir takipsizlik kararı bulunduğu, bu karar gözardı edilerek yapılan işlemlerin tamamının kanuna aykırı olduğu" savunuldu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?