hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Atatürk heykelinde nöbet tutturdum"

    Atatürk heykelinde nöbet tutturdum
    expand

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında, tanık ve mağdur olarak talimatla ifadesine başvurulan eski Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, "Atatürk heykelini yakmasınlar diye 15 gün boyunca 24 saat nöbet tutturdum. Bundan sonra fiber heykeli götürüp tunç olanı getirdiler" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) temsilcileriyle birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Koçak, talimatla özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Durmuş Yiğit'e, tanık ve mağdur olarak ifade verdi.

    Koçak ifadesinde, 1989 ve 1999 yılları arasında Sultanbeyli Belediye Başkanı olarak görev yaptığını, 1996 yılına kadar Maltepe'de bulunan tugaydaki komutanlarla gayet uyumlu şekilde çalıştıklarını ve 1996 yılında Doğu Silahçıoğlu'nun İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı olarak geldiğini belirterek, "Resmi bayramlarda özellikle Sultanbeyli'ye geliyordu. Aslında Maltepe'ye gitmesi gerekirken sırf provokasyon amaçlı olarak bir kısım insanları özellikle bayrama getirterek, bu kişilere, "kahrolsun İslam" şeklinde slogan
    attırıyordu" beyanında bulundu.

    Törende, özellikle imam hatip lisesi geçiş yaptığında, içlerinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Lions ve Roteryan derneklerinin temsilcilerinin bulunduğu bazı kişilerin, 'Kahrolsun İslam, kahrolsun şeriat" şeklinde sloganlar attıklarını ve halkı tahrik ederek hadise çıkarmaya çalıştıklarını aktaran Koçak, "Bunları organize eden de Doğu Silahçıoğlu idi. Bu şahısların kışkırtmaları ve provokasyon palanlarıyla uğraşmak zorunda kaldık" dedi.

    "Fadime Şahin'i özellikle Sultanbeyli'den seçtiler"

    Ali Nabi Koçak, 28 Şubat sürecinde usulsüz bir biçimde Sultanbeyli'ye kolay yakılıp suçun kendi üzerlerine atılması için fiberden Atatürk heykeli yapıldığını ve bu yakılma olayını da bir ihtilal sebebi sayacaklarını söyleyerek, "Atatürk heykelini yakmasınlar diye 15 gün boyunca 24 saat nöbet tutturdum. Bundan sonra fiber heykeli götürüp tunç olanı getirdiler" dedi.

    "Yine Müslüm Gündüz olayında da Fadime Şahin'i özellikle Sultanbeyli'den seçtiler ve kullandılar" ifadesini kullanan Koçak, olaylarla ilgili haber ajanslarına konuştuğunu ve toparladığı bu haberleri dosyayla savcılığa sunmak istediğini bildirdi.

    Koçak, "Ben 28 Şubat'ın planlayıcısı ve uygulayıcısı tüm şüphelilerden şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını istiyorum" diye konuştu.

    ASDER temsilcileri de adliyede

    Bu arada, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) temsilcilerinin de aralarında yer aldığı bir grup, talimatla ifadeleri alınmak üzere adliyeye geldi.

    Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen, aralarında ASDER üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 40 kişilik grup, burada basın açıklaması yaptı.

    Açıklamayı okuyan ASDER Genel Sekreteri Necmettin Keleş, 28 Şubat sürecinde "darbeye zemin hazırlayanlar tarafından mağdur edilenlerin" mağdur ve tanık sıfatıyla Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vereceğini söyledi.

    Artık darbelerin soruşturulduğu ve darbecilerin de yargılandığını bildiren Keleş, şöyle devam etti:

    "Hangi fırtınalardan, kasırgalardan geçip buraya geldiğimizi sizler de milletimiz de çok iyi bilmektedir. Her ne kadar birtakım marjinal gruplar, 'darbe yoktur, Ergenekon yoktur' deseler de o yıllarda neler olduğunu, neler yaşandığını çok iyi bilmekteyiz."

    Darbenin yapılabilmesi için öncelikle kurumsal hiyerarşinin ele geçirilmesi gerektiğini ifade eden Keleş, "TSK'nın kurumsal yapısının ele geçirilmesinde, kurum içindeki darbe karşıtı unsurları bastırmak ve pasifize etmek için 10 bine yakın TSK personeli örgüt tarafından tasfiye edildi" dedi. Necmettin Keleş, şöyle devam etti:

    "28 Şubat sürecinin ilk aşaması olan tasfiyelerle orduya karşı darbe gerçekleştirilmiştir. Şimdi hesap zamanıdır. Bağımsız ve tarafsız yargı önünde yargılanma zamanıdır. Herkes yaptığının karşılığını almalıdır ki bu ülkede darbeler olmasın. Biz de o dönemin tanık ve mağdurları olarak bu sürece elimizden gelen katkıyı sağlayacağız."

    Bekaroğlu da ifade verdi

    Açıklamanın ardından adliyeye giren grubun, talimat savcılığı görevini yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak ile birlikte 7 özel yetkili savcıya, tanık ve mağdur sıfatıyla ifade verme işlemleri başladı.

    Bu arada eski HAS Parti İstanbul İl Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun da aynı kapsamda bugün savcılığa ifade verdiği öğrenildi.

    28 Şubat Soruşturması kapsamında müdahillik talebinde bulunan Adaleti Savunanlar Derneği temsilcilerinin de aralarında yer aldığı 80 kişinin talimatla ifadesi alınacak.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow