Kapıyı kilitleyeni arıyoruz
Kızı Bahtınur'u yangında kaybeden Mehmet Eli Baş ise yangın merdiveni kapısının kapalı olmasının can kaybını arttırdığını bunun sorumluluarının bulunmasını istediğini söyledi. Baş, " Burada çocuklarımızın kapısını kilitleyip nereye gittiler. Sorumlular neredeydi. Bu çocuklarımız böyle yandı. Bulaşık yıkayan çocuklarımızın yanında bulunan kadın, yangının söndürmeye çalışmış. Ama o nerede bilmiyorum. Kapıyı kilitleyip gidenler kim, biz onları arıyoruz. Çocuklarımızı köylerden tek tek topladılar. Milli Eğitim'e sorduk. 'Yer yok, burada okutun' dediler. Bir okulun müdürü 'çocuklarınızı burada okutacaksınız, yorganınızı yatağınızı getirin burada ev tutun' dedi. Yaşamını yitiren öğrencilerden Nurgül Pertlek'in annesi Şerife Pertlek ise, "Bize, 'Bu yurda götürün' dediler. 'O yurt güvenli' dediler. Bizde Milli Eğitim'e gittik. Bize, 'Paranız varsa ev tutun okutun çocuklarınızı' dediler. Biz de, 'paramız yok' deyince çocuklarımızı buraya teslim etmek zorunda kaldık. Eve vardık, çocuk aradı. 'Dövüyorlar ana bizi' dedi. Burada bulaşık yıkatırlarmış, döverlermiş meğerse. Eve geldiğinde göndermeyecektim. Babası, 'gönder arkadaşlarıyla' deyince gönderdim. Bir daha da görmedim" dedi.
Akgedik: İtfaiye hala yetersiz
Yangını söndürmede yetersiz kalması ile çokça eleştirilen itfaiyede değişen bir şey yok. İlçe Belediye Başkanı Mustafa Akgedik'e göre bölgedeki diğer yurtların yöneticileri kısmen 'bir şey olmaz' aymazlığından çıkıp daha dikkatli olmaya başladı. İlçede çıkan yangınları söndürmenin Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu belirten Akgedik şöyle konuştu:"Burada anlayış, bu olaydan sonra değişti. Böyle bir olay karşısında nasıl tavır alacağımız veya bu durumda nelere dikkat etmemiz gerektiği, noktasında bir bilinç oluştu. Ama malesef 12 canımızı kaybettik. Burada zor şartlar altında okumaya çalışıyorlar. Burası malesef coğrafi olarak Adana ile hiç alakası olmayan bir yer. Biz yaklaşık bin 350 kilometre bir alanda hizmet vermeye çalışıyoruz. Tamamen dağlık olan ama imkanları az olan bir ilçe. Gelir düzeyi çok düşük. Okumaya da yansıyor. Okuma oranı yüksek. Okuma yazma bilmeyen yok. Ama sıkıntı şu, okuyan öğrenciler bir daha Aladağ'a dönmüyor. Haliyle burada kalan nüfus yaşlı nüfus. Bu da dönüşümü etkiliyor. Burada hasssiyet daha fazla arttı. Bunu acıyla öğrendik ama şimdi biraz daha dikkatliyiz. 'Bir şey olmaz' mantığını bırakmamız gerektiğini öğrendik. Malesef burada olağanüstü bir şey çıksa yine müdahale edecek durumda değiliz. İtfaiye ilçe olarak bizim sorumluluğumuzda değil. Ama insan bizim insanımız. Yangından önceyle sonra arasında teknik anlamda bir değişiklik yok.Aladağ merkezinde bir yangın olsa itfaiye teşkilatı var ama 31 mahalleden oluşuyoruz. 48 kilometrede mahallelerimiz var. Buralarda bir yangın olsa müdahale şansımız yine yok."