EN BÜYÜK TEHDİT BETONLAŞMA
Türkiye’de doğal yaşam alanlarının en önemli yok olma nedeninin, betonlaşma ve insan baskısı altına girmesi olduğunu söyleyen Kıraç, şöyle konuştu:"Birinci sırada olur olmaz her yere stabilize ve asfalt yol yapılması. Bu en büyük tehlike, çünkü doğal alanların yıkımının başlangıcı oluyor. Ne yazık ki bu kadar kolay. Yol girdikten sonra insan giriyor. Yazlık, kooperatif evler ve betonlaşmaya yol açıyor. Sadece Akdeniz foklarını değil, el değmemiş kıyıdaki diğer canlı türleri, yırtıcı kuşlar, orfoz, deniz çayırları, carettalar hepsini olumsuz etkiliyor"
Koronavirüs nedeniyle insanların büyük ölçüde evlerinde kalmaları, denize giriş ve doğal alanlara gezilerin yasaklanması gibi kararların doğa için olumlu sonuçları olduğunu aktaran Kıraç, "Koronavirüs olayları bize ne gösteriyor? Bu sorunun cevabını artık bize siyasetçiler de yatırımcılar da turizmciler de veriyor. Biz müthiş bir baskı uyguluyormuşuz doğaya. Dünyada kütle hesabına göre böcekler ve mikroorganizmalar hariç, ağırlığı 40-50 kilogram ve üzeri olan hiçbir canlının nüfusu, insan dışında milyar seviyesinde değil. İnsan nüfusu 7,5 milyar" diye konuştu.İnsanlığın her şeyi tüketen bir canlı türü olduğunu dile getiren Kıraç, "Bunu farkında olarak ya da olmayarak yapıyoruz. 33 yıldır biz 'Ne olur bazı doğal alanları doğaya bırakın' diyoruz. Bize 'Oralar boş kıyılar' deniyordu. İnsan bakış açısıyla boş, ama aslında boş değiller. Şimdi boş kıyılarda o hayvanları görmeye başladık. Artık düşünce şeklini, insanoğlunun tüketim modellerini değiştirmek ve bu konuda pozitif adım atmak gerekiyor. Doğanın lehine pozitif ayrımcılık yapmak zamanı geldi ve zorundayız" dedi.