Akdağ depremde kara tabloyu açıkladı: Nüfusun yüzde 27'si en tehlikeli alanlarda
AFAD'ın konferans salonundaki Deprem Sempozyumu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, son 15 yılda deprem konusunda çok büyük mesafeler alındığını söyleyerek, "Nüfusun yüzde 27, binaların da yüzde 26'sı en tehlikeli alanlarda bulunuyor. Özellikle belli bir yıldan önce yapılan binalarda risk daha fazla" diye konuştu.
İşte polisin yeni üniformaları
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurumun konferans salonunda 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla düzenlenen "Deprem Sempozyumu"nda katılımcılara hitap etti.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin deprem kuşağında yer aldığını anımsatan Akdağ, sempozyumun, Türkiye'de ve bölge ülkelerinde depremle ilgili mücadelelere katkı vereceğine inandığını dile getirdi.
İlk 72 saat çok önemli
Deprem ve benzeri afetlerde ilk 72 saatin önemli olduğunun altını çizen Akdağ, bunun yanı sıra depreme müdahale açısından gerekli lojistiğinin uygun bir şekilde dağıtılmış olması, eğitimli insan kaynağının zamanında deprem bölgesine ulaşması konularının da aynı derecede önemli olduğunu belirtti.
Depreme ve afetlere müdahale açısından Türkiye'nin oldukça önemli bir mesafe kat ettiğine dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:
"Çok daha hızlı müdahaleyi sağlayacak bazı alanlar oluşturacağız. Lojistik merkezlerimize ilave adeta 'uydu lojistik merkezleri' diyebileceğimiz, çok daha hızlı müdahaleyi sağlayacak bazı alanlar oluşturacağız. AFAD'ın yaklaşık 2 bin arama kurtarma ekibi var. Bu arkadaşlarımız mükemmel yetişmiş, her türlü fedakarlığı yapabilen gözlerinden öpülesi insanlar. Ama bu sayı yeterli değil. AFAD kanunundan da elde ettiğimiz bir başka imkanımız, itfaiyecilerin de bu sürece etkin olarak katılabileceği bir sistemin kurulması. Dolayısıyla 2018-2019 arasında Türkiye'de 20 bine yakın itfaiyecinin de bu müdahale hazırlığına çok etkin katılması, eğitimlerinin yenilenmesi, güçlendirilmesi, yangın dışında da afet ve diğer krizler için müdahale kabiliyetlerinin artırılması çalışmalarına hız veriyoruz."
Çok sayıda gönüllü yetiştirmek için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Akdağ, Türkiye'deki gönüllü sayısını şimdiki sayının 10-20 katına iki yıl içerisinde çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
"Daha güvenli binalar inşa edilecek"
Depremde önemli olanın "riski azaltmak" olduğunun altını çizen Recep Akdağ, yapı stoğunun iyileştirilmesi konusuna daha çok odaklanmak gerektiğine işaret etti.
Teknolojinin, bilimin gelişmesiyle risk haritalarının rafine hale getirilmesi gerektirdiğini ifade eden Akdağ, şu değerlendirmede bulundu: "Türkiye'de bunu yaptık. Artık elimizde adeta parsel parsel deprem riskini değerlendirebileceğimiz, binaları yaparken buna uygun şekilde hareket edebileceğimiz bir risk haritamız var. Çok iyi bir yazılım da hazırlandı. Dolayısıyla mühendislerimiz, binalarını inşa ederken de bu risk haritasındaki değerleri kullanabilecekler ve onların da işleri kolaylaşacak. Daha güvenli binalar inşa etmiş olacağız."
"Riskli bina, Türkiye'nin sırtında bir kamburdur"
Binaların dönüşümüyle ilgili mevzuata da dikkati çeken Akdağ, vatandaşın gönüllü olarak bu sürece katılması gerektiğinin altını çizdi. Recep Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın deprem riski olan binaları dönüştürme çabaları gerek TOKİ'nin aynı hedefe yönelik çabaları, gerekse belediyelerimizin bu hedefe yönelik çabalarına vatandaşlarımız katkı, destek vermelidir, bu çabalara ortak olmalıdır. Eğer evinizin deprem dayanıklılığı yoksa, özellikle içinde oturduğunuz bina 1990'dan önce, yapı denetim kanunundan önce yapılmışsa büyük bir risk altında olduğunuzu bilin ve dönüşüm çabalarına kıymet verin. Riskli bina yükü, aslında Türkiye'nin sırtına onlarca yıl boyunca konulmuş bir kamburdur. Bir anda oluşmuş bir şey değil."
Kandilli'den korkutan açıklama
'En fazla risk İstanbul'da'
Başbakan Yardımcısı Akdağ, riskin en fazla İstanbul'da olduğuna dikkati çekerek, "Bu meselenin İstanbul'da bir kere daha özellik kazandığını biliyoruz. Bu yeni haritamızla aslında Türkiye'de nüfusun yüzde 27'si, binaların yüzde 26'sı en tehlikeli alanlarda bulunuyor. Ama bu yüzde 26'nın bütünü riskli bina değildir, özellikle belli bir yıldan önce yapılan binalarda risk çok fazla." dedi.
Sempozyuma katılan DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı da yaptığı konuşmada, kurumun faaliyetlerine ve sigortanın önemine ilişkin bilgiler verdi.
Konuşmaların ardından AFAD Başkanlığıyla 6 ülkenin sismoloji merkezi arasında Gerçek Zamanlı Deprem Veri Paylaşım Protokolü imzalandı.
İmzalar, AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen ile Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan ve Özbekistan'dan gelen yetkililerce atıldı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?