Öğretmenlik dönemlerini de özlediğini dile getiren Tümen, oturdukları dairenin ve apartmanın teknik yetersizlikleri nedeniyle uzun zamandır evden çıkamadığını ancak artık faydalı birey haline gelmek istediğine değinerek şunları söyledi:“Ablama, anneme bakıyordum oradan bu tür yerlere düşmek çok zor geliyor. Arabayla onları istedikleri her yere götürüyordum. Şimdi çok ağır geliyor. Şu an öğretmenlik de yapamıyorum. Boğazım el verse, eski yetilerim olsa keşke. Kafam iyi çalışıyor, İngilizceyi de iyi biliyorum ama çalışamıyorum. Canım her şeyi yeyip içmek istiyor ama dışarı çıkıp ya da eve ısmarlayıp bir şeyler alacak gücüm yok. Ev de çok sağlıklı değil. Çok gürültü var. Gelen bir sağlıkçı yolun egzozunun hastalığımı tetikleyebileceğini söyledi. Akülü tekerlekli sandalye gelse bile eve sığar mı ya da merdivenlerin dikliği engel olur mu bilmiyorum. ”Evde bulunan bakıcının kendisine sözlü olarak kötü davrandığını ne süren Tümen, “Evin her işinden ’bana ne’ diyip işin işinden çıkıyor. Bana diyor ki bakımevine git diyor, seni istemiyorum diyor. Maalesef işten çıkartamıyoruz. Huzur evine de gidemiyoruz. Özel bakımevleri de çok pahalı. Bizi aşıyor. Ablam da oğlu var diye gidemiyor. Mecburuz burada kalmaya. Ev hiç müsait değil. Girişi, çıkışı, asansörü çok kötü. Burada bize bir şey olsa hiç kimsemiz yok. Bize bakacak, ilgilenecek kimse yok. Buraya bir tane geceli gündüzlü çalışan lazım ama ona da ücret yok. Her şeyin ucu paraya dokunuyor. Kimse de musluk değil ki insanlar yardım etsin. Bir şey yapmak lazım ama onu ben de bilmiyorum” ifadelerini kullandı.Binnur Tümen, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’ndan, yetkililerden ve bakanlıklardan yardım istedi.