Adalet Bakanlığı'ndan Aysu Baykal açıklaması

KAYNAKAA

Adalet Bakanlığı, "Silivri Ceza İnfaz Kurumunda böbrek hastası kadın hükümlüye şiddet uygulandığı" yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Haberin Devamı

Aydın Özcan yeniden İzmir Barosu Başkanı

Gözaltı yapacak olan polise mahalleli saldırdı

Bakanlığın basın müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında "Silivri'de, böbrek hastasına tekme atıp, ölüme terk ettiler" şeklinde yer alan haberlerle ilgili, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Haberde adı geçen, Aysu Baykal'ın, 2 Ağustos 2016'da Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Silivri'ye nakledildiği ifade edilen açıklamada, 3, 5, 11, 23, 29 Ağustos, 8 Eylül ve 6 Ekim'de rahatsızlığı nedeniyle kuruma dilekçeyle başvuran hükümlünün, revire çıkarılarak aile hekimi tarafından muayene edildiği kaydedildi.

Baykal'ın, 17 Ağustos 2016'da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesi Dahiliye Polikliniğindeki muayenesi sırasında dahiliye doktoruna, "Kendisine 2011'de böbrek nakli yapıldığını" söylediği aktarılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

Haberin Devamı

"Bunun üzerine kurum tarafından hükümlü için tedavi ve kontrol süreci başlatıldı. 17 Ağustos, 19 Eylül ve 10 Ekim'de Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesi Dahiliye Polikliniğine sevk edilen Aysu Baykal, ayrıca, 25 Ağustos ve 22 Eylül'de İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Polikliniğine, 27 Eylül'de ise İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Transplantasyon Polikliniğine muayene ve tedaviye götürüldü. 2 Eylül'de Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesine sevkine dilekçe vererek, kendi isteğiyle gitmeyen hükümlünün tıbbi kontrol ve tedavi işlemleri halen sürüyor. Aysu Baykal'ın 17 ve 24 Kasım'da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Polikliniğine, 22 Aralık'ta ileri tetkik nedeniyle Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesi Dahiliye Polikliniğine, 27 Aralık'ta da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Transplantasyon Polikliniğine sevki planlanıyor."

Telefon görüşmesi

Hükümlü ve tutuklular tarafından gerçekleştirilen telefon görüşmelerinin dijital olarak dinlenip, kayıt altına alındığı, dinlemelerde tehdit, hakaret, kişi veya kurumları hedef gösterme gibi durumlara rastlanıldığında ilgili birim tarafından görüşmenin sonlandırıldığı, bunu yapan tutuklu veya hükümlüler hakkında adli ve idari işlem başlatıldığı vurgulanan açıklamada, Baykal'ın, 14 Ekim'de hükümlü ve tutukluların telefonla görüşmesi kapsamında haftalık planlanan ve yasal süresi 10 dakika olan telefon görüşmesini yapmak üzere, sabah saat 10.00 sularında odasından çıkarılıp, infaz koruma memurları tarafından C blok ana koridorda bulunan 2 nolu ankesörün önüne getirildiği ifade edildi.

Haberin Devamı

"Tekme ve tokat atılmadı"

Daha önce bildirdiği ailesine ait telefon numarasıyla saat 10.02'de konuşmaya başlayan Baykal'ın görüşmesinin, bir süre sonra kurum görevlilerini hedef gösterdiği anlaşılarak, sonlandırıldığı kaydedilen açıklamada, görevlilerin, bu durumu tutanak altına aldığı belirtildi.

İddialar üzerine C blok ana koridorda bulunan 14 Ekim tarihli güvenlik kamera kayıtlarının incelendiğine işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Hükümlü Aysu Baykal'ın telefon görüşmesi sonlandırıldıktan sonra görevli kadın infaz ve koruma memurlarınca barındırıldığı odasına alınmak istenmesine karşı çıktığı görülmüştür. Görevli infaz ve koruma memurlarının sözlü olarak ikna etme çabalarına rağmen hükümlünün odasına gitmemek için aşırı direnç gösterip, telefon görüşmesinin sonlandırılmasına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Hükümlü telefon görüşmesinin yasal hakkı olduğunu, sonlandırılan görüşmenin tekrar başlatılması gerektiğini, görüşmesini yapmadan odasına gitmeyeceğini beyan etmiştir. Bunun üzerine infaz ve koruma memurları tarafından kollarından tutulmak suretiyle odasına alınmak istenmiş, ancak hükümlü kendisini yere bırakarak odasına gitmemek için aşırı direnç göstermiştir."

Haberin Devamı

Güvenlik kamerası kayıtlarında, hükümlünün infaz ve koruma memurları tarafından telefon görüşmesini yaptığı alandan sadece kollarından tutularak odasına alındığının görüldüğü aktarılan açıklamada, hükümlünün odasına gidene kadar geçen sürede aşırı direnç gösterdiği, memurlar tarafından kendisine tekme veya tokat atıldığına dair bir görüntüye rastlanmadığı kaydedildi.

Haberin Devamı

"İddialar asılsızdır"

Açıklamada, "Baş gardiyan M. tarafından kasığına tekme atıldı" iddiasının da incelendiği belirtilerek, "Yapılan güvenlik kameralı incelemesinde haberde geçen İnfaz ve Koruma Başmemurumuzun hükümlü Aysu Baykal odasına alınırken, hükümlü ile hiçbir yakın temasının olmadığı görülmüştür. Dolayısıyla bu iddialar tamamen asılsızdır." bilgisi verildi.

Aysu Baykal'ın odasına alındıktan sonra odada bulunan acil çağrı butonuna basarak, nöbetçi infaz ve konuma memuruna rahatsızlandığını, revire çıkmak istediğini beyan ettiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bunun üzerine kurumda görev yapmakta olan bayan sağlık memuru beraberinde kadın infaz ve koruma memurlarıyla hükümlünün odaya gitmiştir. Hükümlü Aysu Baykal'a şikayetinin ne olduğu sorulmuş, Baykal kendisine tekme atıldığını ve bu nedenle genital bölgesinde kanama olduğunu iddia etmiştir. Bu durum üzerine 112 acil servisi aranarak, hükümlünün derhal Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesine sevki sağlanmıştır. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesinde acil doktoru tarafından yapılan ilk muayenesinde düzenlenen genel adli muayene raporunda 'hayati tehdit eden patoloji yoktur, kati raporun üroloji tarafından verilmesi uygundur' ibaresi yazılarak, hükümlü Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesine sevk edilmiştir. Burada hükümlü ultrasona girmiş ve çeşitli laboratuvar testleri yapılmıştır. Haberde iddia edildiği gibi hükümlü Aysu Baykal'ın sadece kurum revirine çıkarılmasıyla yetinilmemiş, acil olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Hastanesine sevk edilmiş, buradan da Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesine sevki sağlanmıştır. Dolayısıyla bu iddialar da asılsızdır."

Hükümlünün 14, 15 ve 16 Ekim'de kanama veya başka bir sağlık problemi nedeniyle, sözlü ya da yazılı başvuruda bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada, hükümlünün kasığına tekme atıldığı, darp gördüğü ve tedavi edilmediği iddialarının gerçek dışı olduğu, iddialarla ilgili adli ve idari soruşturmaya başlandığı bildirildi.