ABD Elçisi'nden kritik açıklamalar

CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın aktardığı bilgilere göre, ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, "Türkiye Suriye arasında savaş ihtimali görmüyoruz. Sizi desteklemek için elimizden geleni yapacağız. Dost ülkelerle istihbarat paylaşıyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hande Fırat: Türkiye Suriye konusunda yalnız mı kaldı? ABD Türkiye'yi yalnız mı bıraktı? Bununla birlikte son gerilimler üzerine değerlendirmeleriniz nelerdir?

ABD Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone: Türkiye Suriye'ye orantısal, sakin, kendinden emin yanıt verdi. Türkiye bir tuzağa düşmedi. Esad rejimi tuzak kurmuş olabilir. Türkiye bu oyuna gelmedi. Türkiye'nin dostları şu gerçeğe şaşırmakta; Türk kamuoyundaki bazı kişilerin Türkiye ve gücünden şüphe etmesi, şüphe edilince şaşırıyoruz. Askeriniz, ekonominiz bir güç kaynağı. Sizin düşmanlarınız bizim de düşmanlarımızdır. Suriye'deki kriminal bir rejimdir. Üç ülke dışında tüm ülkeler tarafından kınanan bir rejimdir. Sizin düşmanlarınız tecrit edilen taraf. Sizin düşmanlarınız, dostlarınızdan şüphe etmenizi ister. Oysa düşmanlarınız hata yapıyor, başarısız oluyor.

H.F: Suriye için ne yapılır?

F.R: Basit yanıtı yok. Geçiş süreci ne zaman meydana gelecek, tahmin edemiyoruz. Beraber çalışarak geçiş dönemini öne almaya ve pozitif olmasına çalışıyoruz. Hepimizin ortak yaklaşımı ve prensipleri var. Buna Suriye halkı öncelik etmeli. Karşılarında inanılmaz bir zalimlik var. Diplomatik sürecin izlenmesini istiyoruz. Ülkelerimiz bunun için birlikte çalışıyor. ABD Türkiye'nin son derece cömert davrandığının farkında.
Bizim nakit para olarak yaptığımız yardım ne olursa olsun Türkiye komşu olarak ahlaki yükü taşıyan ülkedir. Suriye halkının bu zor zamanlarında kimlerin onlara kucak açtığını unutmayacağını düşünüyoruz. Türkiye'nin politikaları uzak görüşlü, cömert ve akıllı. Sizi desteklemek için elimizden geleni yapacağız.

H.F: Savaş ihtimali görüyor musunuz? Herkes üçüncü dünya savaşı ihtimalinden endişe ediyor?

F.R: Bir savaş ihtimali görmüyorum ama ABD rehavet içinde demek değil bu. ABD, Türkiye ve Ürdün gibi ortaklarına güveniyor.
Esad rejimi kendi halkıyla savaşı sürdüremeyecektir. Esad rejiminin askeri kuvvetleri ne Türkiye için yeterli ne de müttefikleri için.Biz bir savaş ihtimali görmüyoruz. Bizim size güvenimiz büyük. Ortak düşmanımız Suriye ve PKK... Onlar ise zayıf taraflar.
 
H.F: Rus uçağının istihbaratını siz mi verdiniz? CIA rolü?

F.R: Elbette gizli şeylerden konuşamıyoruz. İddia ve söylentilerle ilgili yorum yapmayacağım. Ancak dost ülkelerle istihbarat paylaşıyoruz, zaten müttefikler de böyle davranır. Ben Esad'ın korkmasını istiyorum. Dünya ona karşı organize olmuş hissedip korkmalı.

H.F: Rusya ve İran?

F.R: Rusya ve İran dünyanın geri kalanınına katılmalı. Bunu bugün bile yapabilirler. Buna bugün karar verseler Esad gitmiş olur.

H.F: ABD Suriye'deki Müslüman Kardeşler gibi aşırı İslamcı yapılardan endişe ediyor mu?

F.R: Bu gruplardan ve Suriye'nin geleceği ile ilgili elbette endişeliyiz. ABD-Türkiye ve diğer ülkeler beraber çalışıyor. Fanatik, aşırı uç olmayan Suriyelilerle temas içindeyiz ve yardım ediyoruz. Nasıl organize olmaları gerektiğini, güvenli iç iletişimlerini nasıl yapacaklarını onlara göstermeye çalışıyoruz. Eğer Suriye yönetimi bir yıl önce hükümetinizi dinleseydi, uluslararası gazetecileri topraklarına alırdı. Esad 13 söz verdi Davutoğlu'na ama yerine getirmedi. Sizin mesleğinize bunun gücüne inanıyoruz. Gerçek her zaman diktatörleri aşağıya çekecektir.

H.F: ABD'deki seçim sonrası ne olur, ABD Suriye konusunda daha somut adımlar atar mı?

F.R: Ben kehanetçi değilim, büyükelçiyim. Obama ve Romney'in tartışmalarını izlediyseniz, ikisi de Amerikan halkının Suriye konusundaki endişelerini yansıtıyorlar. Biz istikrarsızlıktan bu çatışmanın zayıf ülkelere yansımasından endişeliyiz. Siz güçlü bir demokrasisiniz. Obama tutarlı, ihtiyatlı davranıyor. Bunun değişeceğine inanmıyorum. Bu askeri yardıma dönüşür mü bunu bilmiyorum.

H.F: Tampon bölge, uçuşa yasak bölge...

F.R: BM Güvenlik Konseyi'nin yedinci başlıkta harekete geçmesi gerektiğini söyledik. BM ile Genel Kurul ile çalışmayı sürdüreceğiz. Ruslarla diyalog içinde kalacağız. İran diplomasiye katılmıyor. Türkiye'nin güçlü etkisi sayesinde İranlıların yaklaşımlarının değişeceğini umuyorum.
BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan tampon bölge zorlaşıyor. Bu zaten uçuşa yasak bölgeyi de beraberinde getiriyor.
Ben Esad olsam, her sabah uluslararası toplumun baskısı ne olacak diye endişe ederdim.

H.F: Koşullar Türkiye'yi BM olmadan fiili bir tampon bölgeye zorlarsa tavrınız ne olur?

F.R: Türkiye güçlü kendinden emin orantısal müdahale etmiştir bugüne kadar. Türkiye büyük güç ve böyle davrandı. Bunun değişeceğine dair bir neden görmüyorum. Ancak her şeyi dikkate alıyoruz. Yakın temas içindeyiz. Askeri kuvvetlerimiz de (Türkiye-ABD ) temas içinde. İki ülkenin askeri uzmanları arasında bu hafta özel bir görüşme var. Asker tüm olasılıklara bakıyor. Tampon bölge ile ilgili bir karar alınmadı ama gerekli hale gelirse Türkiye ve müttefiklerinin gücü ile her türlü olasılık gündemde olacaktır.

H.F: Türkiye'de Suriye sınırında ABD özel kuvvetlerinin konuşlandırıldığı olduğuna dair iddialar var doğru mu?

F.R: Bizim büyükelçilikte özel kuvvetler yetkililerimiz daima var. Günlük çalışıyorlar. İki üç yetkiliden bahsediyorum. Silahları yok. Bunlar parlak insanlar, silahları beyinleri ve zekaları. Son iki yıldır Türkiye ve ABD özel kuvvetleri çalışmalar sürdürüyor. Ama bu rutin. Rutin dışı bir şey yok.

H.F: Esad'a yaptırımlar...

F.R: Yaptırımlar Esad'a zarar veriyor. Parası bitiyor. Bu da yıpratıyor. Daha etkili olması için zamana ihtiyaç var.

H.F: Kamuoyu ve savaş ihtimali...

F.R: Bana göre çoğu Türk askeri çatışma istemiyor. Bence ABD ya da diğer ülkelerin kuvvetlerinin de Türkiye'ye gelip tampon bölge oluşturmasını da istemiyorlar. Hiçbirimiz genç insanlarımızın silahla Suriye'ye girmesini istemiyoruz. Esad bunu din savaşına dönüştürmeye, mezhep savaşına döndürmeye çalışıyor. Bu bizi endişelendiriyor. Kardeşler arası bir savaşa girmek istemiyoruz.