Abant Platformu: "Farklı dillerde eğitim hakkı tanınsın"
Abant Platformu'nun bu hafta sonu yapılan "Yeni Anayasanın Çerçevesi" konulu toplantısının sonuç bildirgesinde farklı dillerde eğitim yapılma hakkı tanınması kararı çıktı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın alt kuruluşu olan Abant Platformu'nun Bolu Abant Tabiat Parkı'nda bulunan Abant Palace Otel'de düzenlediği "Yeni Anayasanın Çerçevesi" konulu toplantısı sona erdi. Sabah yapılan son oturumun ardından toplantıya katılan gazeteci, yazar ve akademisyenlerin görüşleri alınarak sonuç bildirgesi hazırlandı. 7 ana başlık altında hazırlanan sonuç bildirgesinde anayasada vatandaşlık tanımı, okullarda din eğitimi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konumuna ilişkin önerilerde yer alan maddeler tartışmalara neden oldu.
Yazar Ümit Fırat ile yazar ve siyasetçi Kemal Burkay, anayasada yer alacak vatandaşlık tanımına ilişkin maddelerle ilgili görüşlerini bildirdi.
Üç gün süren toplantının ardından, yayınlanan sonuç bildirgesinde şu maddelere yer verildi:
- Anayasa'nın başlangıç kısmı
Dibace : İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan onuruna saygı dışında, Anayasa'nın dibacesinde herhangi bir ifade olmamalıdır.
- Vatandaşlık ve Kimlikler
Birinci öneri: Anayasa'da vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur.
İkinci öneri: Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olmadığı mahallerde vatandaş anne ya da babadan olanların vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Üçüncü öneri: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
-Anadilde eğitim
Birinci öneri: Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır. Anayasa'da anadilde eğitimle ilgili herhangi bir kısıtlayıcı hüküm olmamalıdır.
İkinci öneri: Anayasada farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır.
Üçüncü öneri: Resmi dilin öğrenilmesi ve öğretilmesi şartı ile herkes eğitimde anadilini kullanma hakkına sahiptir.
-Türkiye'nin idari yapısı
Birinci öneri: Türkiye'nin idari yapısı yerinden yönetim (adem-i merkeziyet) esasına dayanır. Yerel yönetimler üzerindeki her türlü idari vesayet kaldırılmalıdır. Resmi dil mecburi olmak kaydı ile kamusal iletişimde farklı dillerin kullanılması serbesttir.
İkinci öneri: Kamu hizmetlerinin belirlenmesi ve örgütlenmesi yerinde ifa edilir.
Üçüncü öneri: Merkezden yönetim istisna, yerinden yönetim esastır. Merkezde üretilecek kamu hizmetleri açıkca sayılır. Geri kalan tüm kamu hizmetleri yerinde ifa edilir. Bu yetkiler arasında yerel yönetimin yerel hizmetlerle ilgili vergi salma yetkisi saklıdır.
-Yeni Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın konumu
Birinci öneri: Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı halk oyu ile bir dönem için yedi yıllığına seçilmelidir.
İkinci öneri: Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı'nı bir kereliğine yedi yıllığına Meclis nitelikli çoğunluğu ile seçer.
-İnanç Özgürlüğü ve Diyanetin Konumu
Birinci öneri: Hiç kimse dini inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz.
İkinci öneri: Diyanet tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile da aynı şekilde vakıflar kurmalıdır.
Üçüncü öneri: Diyanet isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer kurumlar kurulmalıdır.
Dördüncü öneri: Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir.
-Din Dersleri
Birinci öneri: Anayasada bu konuda hiç bir madde olmamalıdır.
İkinci öneri: Nesnel ve çoğulcu din kültürü ve ahlak dersleri zorunlu olmalıdır. Din eğitimi dersleri seçmeli olmalıdır.
Üçüncü öneri: Farklı içeriklerde eleştirel düşünceyi ve çoğulculuğu geliştiren seçmeli din kültürü ve ahlak bilgisi ders alternatifleri olmalıdır."