hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    8 Mart gecesi binlerce kadın sokağa çıkıyor

    8 Mart gecesi binlerce kadın sokağa çıkıyor
    expand

    İstanbul Feminist Kolektif'in çağrısıyla binlerce kadın 08 Mart Cumartesi günü, saat 19:00'da, Taksim'de 12. Feminist Gece Yürüyüşü'nü gerçekleştirmek için bir araya gelecek. "Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim, aileniz sizin olsun" ve "geceleri, sokakları, meydanları terk etmiyoruz, feminist isyandayız" pankartlarıyla yürüyecek olan kadınlar, taleplerini dile getirecekler.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul Feminist Kolektif'in çağrısıyla çeşitli kadın örgütlerinden, forumlardan, çevrelerden binlerce kadın, Feminist Gece Yürüyüşü'nü gerçekleştirmek için 08 Mart Cumartesi günü, saat 19:00'da, Galatasaray Lisesi önünde buluşacaklar. Kadınlar her 8 Mart’ta olduğu gibi bu 8 Mart'ta da hayatın erkek bakışına ve egemenliğine göre biçimlendirildiği, hane içinde kocanın üstünlüğünün kabul edildiği patriyarkaya, ayrımcılığı ve ön yargıyı besleyen heteroseksizme, erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe, kapitalizme, militarizme, emperyalizme ve savaşa karşı ses çıkartacaklar.

    İlki 2003 yılında, 'savaş ve işgal' temasıyla gerçekleştirilen ve bu yıl 12.si düzenlenen 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'nün teması "direniş" olacak. 100 kadınla başlayan ve bugün binlerce kadının katıldığı büyük bir eyleme dönüşen Gece Yürüyüşü'nde "Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim, aileniz sizin olsun" ve "Geceleri, sokakları, meydanları terk etmiyoruz, feminist isyandayız" yazan iki pankart taşınacak. Galatasaray Lisesi'nden Taksim Meydanı'na yürüyecek olan kadınlar, Başbakanın ben “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum”, "Her kürtaj Uludere’dir", "Kadın mı kız mı belli değil" gibi beyanları, 11 yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin erkek şiddetini besleyen muhafazakar politikaları, kadının esnek, güvencesiz ve ucuz emeğin kaynağı olarak görülmesi, kadınların istihdamını arttırıyoruz yaldızıyla, bir yandan esnek çalışmaya, bir yandan da çok çocuk doğurmaya zorlanması, kürtaj yasağı, heteroseksüel tek eşliliği bütün topluma dayatarak trans cinayetlerinin, lezbiyen ve biseksüellerin üzerindeki baskıların artırılması, nefret suçlarıyla ilgili yasal düzenleme yaparken LGBT bireylerin koruma kapsamı dışında bırakılmaları gibi pek çok konuda isyanlarını ve taleplerini dile getirecekler.

    Dünya Kadınlar Günü mü? Dünya Emekçi Kadınlar Günü mü? 

    KADINLARIN TALEPLERİ:

    Erkeklerden alacaklıyız, cinsiyetçi iş bölümü istemiyoruz
    "Bizi esnek, güvencesiz ve ucuz emeğin kaynağı olarak gören AKP, kadınların istihdamını arttırıyorum yaldızıyla, bizi bir yandan esnek çalışmaya, bir yandan da çok çocuk doğurmaya zorluyor. Ev işlerinin, bakım hizmetlerinin kadınlık görevi olmasına itiraz ediyoruz. İster tam zamanlı evde, ister ev dışında çalışalım, karşılığı ödenmemiş emeğimiz için; bütün ev işlerini ve bakım yükünü üstümüze yıkan erkeklerden alacaklı olduğumuzu her fırsatta dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz."

    Erkeklere itaat etmeyeceğiz
    "Artık erkek şiddetine dur deme cesaretimiz var. Kocamızdan, babamızdan, erkek kardeşimizden, sevgilimizden gördüğümüz şiddetin kader olmadığını biliyoruz. Ölümü bile göze alarak bu şiddete karşı çıkıyor, erkeklere itaat etmeyi reddediyoruz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ne vefakar eşiz ne de vefakar anne
    "Muhafazakar politikalarıyla erkek şiddetini besleyen adımlar atan AKP, kadının “fıtratı” gereği zayıf ve muhtaç olduğunu düşündüğünü söylemleriyle gösteriyor. Başbakanın ben “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” sözleri AKP’nin kadına bakış açısının ta kendisi. Bu bakış açısının ürettiği çözümler şiddeti önlemekten uzak olurken, kadını aile içine hapsediyor ve kadını “vefakar” eş ve anne olmayı dayatıyor."

    Kürtaj haktır engellenemez
    Her kürtaj Uludere’dir’ sözleriyle düğmeye basan Başbakan’ın ve AKP Hükümetinin kürtajı yasaklayan yasa çıkarmasına karşı mücadele ederek kürtaj hakkımızın yasaklanmasına engel olduk. Fakat AKP yasal olarak yapamadığını uygulamada yapıyor. Devlet hastaneleri 10 haftalık yasal süre içinde olsa dahi isteğe bağlı kürtajda hastane kapılarından bizi geri döndürüyor. En son İzmir'de kürtaj butonunun kaldırılması ile kürtaja ulaşımın engellendiğini gördük. Kürtajın yasaklanması bizi merdiven altı, sağlıksız kürtaj yöntemlerine itiyor, yaşamlarımız tehlikeye giriyor. Kürtaj haktır, engellenemez."

    LGBT'ler de koruma kapsamında olmalı
    "AKP'nin heteroseksüel tek eşliliği bütün topluma dayatması trans cinayetlerine, lezbiyen ve biseksüellerin üzerindeki baskıların artmasına neden oluyor. LGBT bireylerin namus adı altında nefret suçlarına maruz kalmasına seyirci kalan AKP, nefret suçlarıyla ilgili yasal düzenleme yaparken LGBT bireyleri koruma kapsamı dışında bırakarak bu cinayetlere ortak olmayı sürdüreceğini bir kez daha ilan ediyor."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erkek adalete karşı gerçek adalet istiyoruz
    "6284 sayılı “kadınları şiddetten korumak” için yasa çıkalı iki yıl olmasına rağmen yasada belirtilen haklardan kadınlar yararlanamıyor. Örneğin geçici maddi yardımları alamıyorlar, çocukların okula gizli kayıt yaptırma hakkı gerektiği gibi işlemiyor, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri'nde (ŞÖNİM) ihtiyaçlarımıza yönelik destek verilmiyor. Kadınlar sığınaktan çıkarılıp, öldürülüyor ve “kendi isteğiyle çıktı” deniliyor. Bunu kabul etmiyoruz. Yargılama süreçleri erkek egemenliği üzerinden yürüyor. Cinayette tahrik, tecavüzde rıza arayan erkek adalete karşı gerçek adalet istiyoruz."

    Cinsiyetçi adaylar istemiyoruz
    Başta Başbakan olmak üzere AKP Hükümetinin politikasının özeti, AKP’ye yolsuzluk, kadınlara yoksulluk ve şiddettir. Önümüzde yerel seçimler var. Bizim cinsiyetçi adaylara / cinsiyetçi politikaları sorgulamayan partilere verilecek bir tek oyumuz yok. Oyumuz kadınlardan yana bir yerel yönetim için, oyumuz yaşadığımız mekanı, kenti değiştirmek için…"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Barış sürecinin hızlandırılmasını ve şeffaflaştırılmasını istiyoruz
    "30 yıldır konuşan silahlar son bir yıldır sustu. Kürt sorununun çözümü umudunu taşıdık hep birlikte. Ancak bu çözüm süreci ne iyi gidiyor, ne de şeffaf! Biz bu sürecin hızlanmasını, yasallaşmasını ve kadınların taraf olarak katılmasını istiyoruz! Acil çözümün ve başta ana dilde eğitim olmak üzere çözüm haklarının birçoğunun feministlerin de talebi olduğunu tekrarlıyoruz."

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow