7 bin yıllık buğday tohumundan üretim yapmaya başladı
Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde kiraladığı arazide 4 yıl önce organik tarıma başlayan mikrobiyoloji uzmanı Metin Öztürk, arkeolojik kazılarda çıkarılan küpte bulunan 7 bin yıllık Siyez buğdayı tohumunun birkaç tanesinden üretim yapmaya başladı. Öztürk, büyük verim elde ettiği Siyez buğdayının, Türkiye'nin buğday ihtiyacını karşılayabileceği gibi ihraç da edilebileceğini söyledi.
Metin Öztürk, 4 yıl önce Marmaris Çamlı Mahallesi Ilıca Mevkisi'inde 10 dönüm arazi kiralayıp organik tarıma başladı. Arazide hiçbir zirai ilaç kullanmadan organik olarak domates, biber, patlıcan, bamya, börülce, fasulye, salatalık, kavun, karpuz, çilek, dut, yer fıstığı üretmeyi başardı. Yetiştirdiği ürünlerin bir kısmını tohum olarak ayırıp, geriye kalanları da hem kendisi tüketti ve hem de komşları ve dostlarına verdi.
Kültepe'den Marmaris'e
Üç yıl önce de, Kayseri Kültepe kazıları sırasında bulunan küplerden birinin içinden buğday ve arpa taneleri çıktığını duyan Metin Öztürk, bu tohumların peşine düştü.
Uzun uğraşlar sonunda, geçmişi 7 bin yıl öncesine dayanan ata yadigarı hakiki Anadolu buğdayı 'Siyez'den birkaç tohum alabildi. Bunları tarlasına ekip, çoğaltmak için kolları sıvadı. Üç yıl boyunca ekip, tek bir buğday tanesinden yüzlerce ürün elde eden Metin Öztürk bu yıl farklı bir yöntem denedi.
Her gün sulamak gerekli
Metin Öztürk bu yıl tek bir Siyez buğday tanesini ayrı bir yere ekerek, her gün suladı. Her geçen gün diğerlerine oranla bu buğdayın çok daha fazla büyüdüğünü, tek buğday tanesinin topraktaki kökünden 20 ayrı sürgün kardeş ve çok sayıda başak çıktığını gördü. Bu buğday ile özel olarak ilgilendiğini kaydeden Öztürk şunları anlattı:
"Diğer ürünlerde olduğu gibi buğdayda da hiçbir kimyasal kullanmadan organik gübre, keçi gübresi, solucan ve yarasa gübresi kullandım. Normalde yağmur sularıyla kendi kendine büyüdüğünde bire 2- 3 bin verirken, özel olarak her gün sulama yöntemiyle bu buğday bire 8 bin verdi. Tane buğday, toprakta ortalama 20 kardeş sürgünle dışarıya çıktı. 2 metreyi geçen her sürgün üzerindeki başakların ise en az 40 taneden oluştuğunu gördüm. Bazı başaklar o kadar büyük oluyor ki, dalı dayanmadığından, aşağıya bile sarkıyor."
Metin Öztürk devlet desteği ve biraz daha bilgi donanımı ile bu buğdayın üretilmesi halinde Türkiye'nin buğday ihtiyacını bir iki yıl içinde karşılanabileceğini önemli miktarda ihraç bile yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Tarım müdürü: Yakından izliyoruz
Marmaris İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Nejmettin Kaya, Metin Öztürk'ün büyük bir başarı elde ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Ülkemiz buğdayın anavatanı. Önce son yıllarda ülkemizde buğday ile ilgili yanlış tartışmaları açıklamakta yarar var. Ülkemizde GDO'lu buğday kesinlikle yok. Ülkemizde 14, 28 ve 42 kromozomlu buğdaylar var. Bunlar hiçbir zaman 49 veya 51 kromozomlu (Tek sayı kromozomların hatalı ayrılması sonucu oluşmuş genetik bozukluk) olmamıştır. Metin Öztürk beyin çalışmalarını yakından izliyoruz. Şu andaki durumu gerçekten çok iyi. Bu arkadaşımız bir gram bile ilaç kullanmıyor. Bundan sonraki durumunu da tespit etmek istiyoruz. Eğer başarı sürerse, ülkemiz adına gerçekten mükemmel olacak."