SON ÇARE İMDAT FRENİNİ ÇEKTİM ANCAK DURAMADIM
İfadesinde olay gününü anlatan Eskiçırak, “İnegöl’ü geçtikten sonra Ümitalan rampasından aşağıya motor freni, dorse ve ayak freniyle inmeye başladım. Kıvrımlı yolda araba hızlanmaya başlayınca dorse frenini çeke çeke indim. Fren dorseyi tutmamaya başladı. O anda ayağımın altındaki fren pedalının da boşaldığını fark ettim. İmdat frenini çektim; ancak hiç tutmadı. Aracım daha da hızlanmaya devam etti. Turanköy düzlüğüne geldiğimde aracın hızı 80 kilometre civarındaydı.“
'ARACIMIN DİREKSİYONU BİR ANDA KİLİTLENDİ'
Eskiçırak, aracın dorsesini yolun sağındaki beton bariyere vurup durdurmak istediğini ancak hızının düşmediğini söyledi. Eskiçırak ifadesinde şunları anlattı; " Rampadan inmeye başlayınca fren tutmadı. Hızım iyice arttı. En son hızım 120 kilometreye kadar dayanmıştı. Motor bağırıyordu, aracım 4'üncü vitesteydi. Rampadan inerken önümde seyreden araçlara çarpmamak için kendilerini korna, selektörle uyarıp dörtlüleri yakıp yol vermelerini istedim. Rampada bulunan araçlar sağa sola kaçışıp yol verdiler. Rampadan aşağıya zikzaklar çizerek indim. Amacım önümde seyreden araçlara vurmamaktı. En son düzlüğe doğru giriş yaptım. Bir anda trafik ışıklarının kırmızı yandığını araçların orada durduğunu gördüm. Aracımı sağa doğru manevra yaptırıp devirme eğilimine girdim. Işıklara gelmeden önündeki bir araca çarpınca TIR’ın yönü ışıklar istikametine döndü. Aracımın direksiyonu bir anda kilitlenip stop etti. O anda hızla kırmızı ışıkta bekleyen araçların arasına daldım. İlk araca çarptığımda başımı bir yerlere vurmuş olacağım ki kaza anını ve nerelere çarptığımı hatırlamıyorum. Kazadan sonra birilerinin gelip beni araçtan çıkarmaya çalıştıklarını hatırlıyorum. Kazanın dorse fren körüklerinin boşalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Dorsedeki yükün en son indiğim rampada çekiciye baskı yaptığını hissettim. Tüm tedbirleri almama rağmen aracımı durdurmam mümkün olmadı." ifadelerini kullandı.