hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "301'de izin sisteminden vazgeçilsin"

    301de izin sisteminden vazgeçilsin
    expand

    YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, TCK'nın 301'inci maddesindeki değişiklikle soruşturma için izin yetkisinin tartışmalara bir süre ara vermeyi sağlayacağını, sonuçta maddenin yine tartışmaların odağı haline geleceğini belirtti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Eminağaoğlu, izin sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini savundu.
     
    Eminağaoğlu, TCK'nın "Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılamayı yaptırıma bağlayan" 301'inci maddesinin değiştirilmesine ilişkin kanun teklifinde, soruşturma izni yetkisinin "Adalet Bakanı'na" verildiğini anımsattı.
     
    İzin koşulunun getirilmesinin, "izin yetkisinin tanındığı kişi tarafından, bu yetkinin kullanıldığı her olayda, maddeyi hukuksal boyutunun ötesinde siyasi tartışmaların odağına çekeceğini" ifade eden Eminağaoğlu, madde üzerindeki tartışmaların, hukuksal düzlemin dışında devam edeceğini ileri sürdü
     
    Eminağaoğlu, "Yapılan düzenlemede getirilen izin yetkisi, AB normlarının zorunlu gereği olmadığı gibi sadece tartışmalara bir süre ara vermeyi sağlayacak, sonuçta madde yine tartışmaların odağı haline gelecek, ortaya çıkacak sorunlar, siyasi iradenin değil yargının sırtına yüklenecektir" dedi.
     
    "Yargı, böyle bir haksızlığın içine sürükletilmemelidir"
     
    Eminağaoğlu, "Yargı, böyle bir haksızlığın içine sürükletilmemelidir. Bu nedenlerle; izin sisteminden vazgeçilmelidir. Cumhuriyet savcılarının, soruşturmalar sonucundaki işlemlerinin, UYAP üzerinden Başsavcı/kıdemli savcı onayına tabi tutan uygulama kaldırılmalıdır" diye konuştu.
     
    YARSAV Başkanı ayrıca, "UYAP yoluyla savcılar ve yargıçların her işlemi, UYAP veri bankasını tutan Adalet Bakanlığı'nca izlenebilir olduğundan, UYAP'ın Adalet Bakanlığınca işletilmesi uygulamasından bu konuda açtığımız dava sonucu bile beklenilmeden vazgeçilmelidir" dedi.
     
    Maddenin mevcut halinde hapis cezasının "altı aydan üç yıla kadar hapis" biçiminde düzenlendiğini, bu haliyle görevli mahkemenin asliye ceza mahkemeleri olduğunu ifade eden Eminağaoğlu, yapılan değişiklikle hapis cezasının "altı aydan iki yıla kadar" biçiminde değiştirildiğini, bu durumda görevli mahkemenin, "sulh ceza mahkemeleri" olacağını kaydetti.
     
    Eminağoğlu, "Suç ve cezaların ağırlıkları ile toplumsal bakış ve ifade özgürlüğünün taşıdığı önem itibarıyla, görevli mahkemenin, (üstelik yargılama sürecinde Cumhuriyet savcısının bulunmadığı) sulh ceza mahkemesi olması, ayrıca tartışmalara neden olabilecektir" görüşünü savundu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow