"Bizi nasıl inandırdı, nasıl kandırdı bilemedim"
25 senelik komşusunun 30 Mart tarihinde kendisine ‘Size geleceğiz’ dediğini söyleyen Hatice Gül Yılmaz, "Ben yanında birisinin olduğunu bilmiyordum. Kapıyı açtım, karşımda bir adam görünce şaşırdım. Oturduk, çay içtik, sohbet ettik. Benim kızım yabancı dil okuyordu. Komşumun getirdiği adam ‘Ben yardımcı olurum, Amerika’ya gidiyorum, oradan burs alırım’ dedi. Sonra sohbet etmeye devam ettik. Biraz para yatırmamız gerektiğini söyledi. Benim de hesabımda 202 bin lira param vardı. Bana Amerika'dan hesap açacağını ve hesabımı sürekli kontrol etmem gerektiğini söyledi. Paranın sürekli benim hesabımda olacağını söyledi. Bizi nasıl inandırdı, nasıl kandırdı bilemedim. Eğitim dedi, yabancı dil dedi, burs aldıracağım dedi. Benim kızım da Amerika’ya gitmek için çok hevesli. Ben de kızım bir gün giderse orada kullanır, para hesabında kalır diye düşündüm. Parayı orada dolara çevirdiler. Dolara çevirdiği zaman da o an hesabımdan parayı almış. Parayı alınca bunlar çayı falan içtiler, saat 17.00’a geliyordu. Tam evden çıkarlarken adam benim evimi inceledi. Ben hemen evden çıkmadan anladım. Kızımın yanına giderek ‘Eyvah kızım, bu hırsıza benziyor’ dedim. Hemen hesabıma girdim, baktım hesabımda para falan yok. O saatte bankayı arayamadım, kapanmıştı. Biz kızımla ağlamaya başladık. Eşim işten gelince ‘Sizde bir hal var’ dedi. Ben de olanları anlattım, adamın bizi kandırıp parayı aldığını söyledim. Gidip komşuma olanları sorduğumda komşumun hiç sesinin çıkmadığını ve bunda bir iş olduğunu söyledim eşime" dedi.
"Çocuğumun eğitim hayalleri, benim ev hayallerim gitti"
Komşusunun yanında getirdiği adamı kendi kızının nişanlısı olarak tanıttığını söyleyen Yılmaz, "Adamın ailesinin Amerika’dan kızı istemeye geleceğini söylemişlerdi. Betül’ün oğlu adama 'Baba' diyordu, adam da onu sürekli okula götürüp getiriyordu. Çok inandırıcıydı. O kadar çok inandım ki, biz birbirimize çaya gider gelirdik, bir derdimiz olsa birbirimize söylerdik. Benim çocuğumun geleceği gitti. Ben bu zamana kadar gece gündüz çalıştım. Ağlıyorum şu anda. Benim emeğim gitti. Çocuğumun eğitim hayalleri, benim ev hayallerim gitti. Eşim hasta, kimsemiz yok. Olaylardan sonra hasta oldum, acillere düştüm. Çok mağdurum, evim kira, eşim hasta. Her gün gözünün içine bakıyorum tekrar felç geçirir, konuşamaz diye. 1 sene baktım eşime, konuşamadı. Hastanelerden çıkamadık. Çocuğuma belki ev alırım veya eğitimi için kullanırız diye para biriktirmiştim. Çocuğum okuyan bir çocuk, puanları da yüksekti. Her sabah ağlıyorum. O tarihte kardeşimi de kazada kaybetmiştim. Yetimleri kaldı. Ben onun boşluğunda mıydım neydim, kandırdılar beni. Ona mı ağlayayım, parama mı ağlayayım, çocuğumun hayallerine mi ağlayayım bilemedim. Kardeşimin acısını bile yaşayamadım. Benim boşluğumdan yararlandılar, paramı aldılar, beni kandırdılar" diye konuştu.