24 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar Katliamı
Başbağlar Katliamı'nın üzerinden 24 yıl geçti. Ama acısı bir gün bile hafiflemedi, köylülerin yürek yangını bir an bile sönmedi.
Haberin Devamı
/

O katliamı ve katliam gecesinden öncesi daha iyi anlamak için Başbağlar Katliamı'ndan sadece 3 gün önce yaşanan başka bir katliamı hatırlatmak gerekiyor; Madımak. 2 Temmuz 1993'de Sivas'ta 33 aydın yakıldı. Yakılanlar bu ülkenin aydınları, sanatçıları ve Pir Sultan Abdal şenliklerine gelen Alevi yurttaşlarıydı. Devlet bir otele ve bu ülkenin askerine, polisine kendisini emanet eden vatandaşlarını koruyamamış, tam 8 saat süren eylem ve saldırılar sonunda Türkiye'yi utanca boğan bir bilanço yaşanmıştı. Aslında ülkeyi utanca boğan tek olay bu değildi. 1993 Türkiye için tam anlamıyla bir felaket ve kaos yılıydı. Adeta birileri düğmeye basmış ülke kana bulanmıştı.
/

Henüz yılın başında Türkiye'nin aydınlık yüzü, araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu bir suikaste kurban gitmiş, bu saldırıdan sadece üç gün sonra iş adamı Jak Kamhi bir saldırıdan kıl payı kurtulmuş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis bugün bile şüpheyle karşılanan bir uçak kazasında şehit olmuş, Cumhurbaşkanı Turgut Özal şimdilerde zehirlendiği iddia edildiği üzere aniden yaşamını yitirmiş, PKK'nın ilan ettiği tek taraflı ateşkes yine PKK'nın Bingöl'de birliklerine giden silahsız 33 askeri şehit etmesiyle bozulmuştu.
Haberin Devamı
/

Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın bir keskin nişancı tarafından Lice'de şehit edilmiş, o yıl bir rekor kırılarak, tam 6.956 eylemi yaşanmış, 538 şehit verilmiş, bölge halkı faili meçhul cinayetlerle adeta evlere hapsedilmiş, köyler boşaltılmıştı. Türkiye adeta adım adım bu kaosu kim bitirecek sorusuna hazırlatılmak isteniyordu.
/

İşte böyle kritik bir yıldı. Ama o yıl yaşananlardan belki de en tehlikeli olanlardan biri Madımak'tı. Zira ülkenin yaşadığı en büyük acılara neden olan mezhep çatışmasının adeta fitili ateşlenebilirdi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Türkiye'nin Madımak'ı konuştuğu ve sarsıldığı günlerde bütün bu gelişmeleri televizyonlardan izleyen, kendi halinde, huzurlu ve yaz rehavetiyle sıladakilerle buluşmanın keyfini yaşayan bir köy vardı. Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü Tunceli'nin Ovacık ve Hozat ilçeleriyle sınırdı. Aslında kuş uçmaz kervan geçmez dedikleri bir uzaklıktaydı. Erzincan'a gitmek için tam 204 kilometre yolları vardı. Sarp kayalıklarla çevrili Barasor vadisindeki en sonuncu köydü. Öyle ki bu köyden sonra yol bitiyordu. Vadiye bir tesbih tanesi gibi dizilmiş diğer köylerden tek farkı bir Sünni köyü olmasıydı. Köyde 210 hane vardı. Geçimlerini hayvancılık ve tarımdan sağlıyorlardı.
/

Başbağlar köylüleri komşuları gibi kendi halinde, kendi inançları ve kültürleriyle iç içe ama herkesle dost ve yardımlaşan bir halktı. Türkiye onca badire atlatmış ama köy siyasetin bölen dili yerine her zaman hemşerilik ve kardeşliğe sarılmıştı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

5 Temmuz gecesiydi. Başbağlar erkekleri her akşam olduğu gibi yine camide namazda buluştu. Kadınlar namaz sonrası yemek hazırlığındaydı. Sakin bir gündü. Birden köyün üç noktasında hareketlilik başladı. Köyün tam karşısındaki dağdan, köyü dünyaya bağlayan biricik yol ve köyün sırtını dayadığı dağdan silahlı gruplar inmeye başladı. Köyün ıssız sokaklarında gelen teröristleri görenler tehlikenin farkına varmıştı. PKK'lılar yardım gelmesin diye yolu kesmiş, telefon irtibatını engellemiş, köyü kuşatıp içeri sızmıştı. 542 nüfuslu köy için sayıları kalabalıktı.
/

Teröristler önce camiye yöneldi. Cemaat namazdaydı. Köyün gururu camisiydi ve ne yaşanacağını henüz hiçbiri bilmiyordu. Köylüler her şeyden habersiz PKK'lıların emirlerine itaat etmek zorundaydı. PKK'lılar evleri birer birer boşaltıyor, kadınlarla erkekleri ayrı yerlere topluyordu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kadınlar çaresizdi. Eve gelen teröristler o güne kadar hiçbir PKK eyleminde yapmadıkları bir şey yapıyor, kadınlar ise kocaları, oğulları ve canları için bu ayrıntıyı önemsemiyordu. Köyün 28 erkeğini toplayan PKK'lılar onları köyün yukarıdaki bölümüne doğru yürütmeye başladı. Köylüler ölüme gittiklerinin farkındaydı, arkalarında kalan aileleri ise endişe ve korku içindeydi... Aileler sabaha kadar aynı nokta bekletildi.
/

PKK'lılar topladıkları her yaştan erkeği sıraya dizdi. Sıraya dizdikten sonra bir bölümün oturmasına izin verdiler köylüler oturdu ve sonra telsizlerle bir komut aldılar ve o komut sonrasında ateş serbestti.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

28 köylünün üzerine tam 558 mermi sıktılar...
/

Teröristler katliam sonrası köyü ateşe verdiler. Köydeki tüm arabaları yaktılar. Hatta çoğu aracı yakmadan önce kurşunladılar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Evler, ahırlar, hayvanlar yandı... Köyde çıkarılan yangında da 5 kişi yaşamını kaybetti. Başbağlar, o kara gecede 33 köylüsünü yitirdi...
/

Teröristler 'daha buradayız' diyerek köyden ayrıldılar. Sabah oldu, 14 saat sonra kolluk kuvvetleri olay yerine geldi. İmdada koşan komşu köyler ve hayatta kalan Başbağlılar yaralılar için ilkel sedyeler hazırlıyordu. Her taraftan çığlıklar, ağıtlar ve inlemeler yükseliyordu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Yardım geldiğinde durum daha da garipleşti. Yanan evlerin enkazı dozerlerle temizlenmeye başlandı. Öylesine bir duyarsızlıktı ki evlerde yanarak ölen beş kişinin cesedine, izlerine bu garabet nedeniyle hiç ulaşılamadı.
/

Ölenler için insanlığa sığacak bir cenaze düşünülmemiş, ölenler bir çöp arabasına yüklenmişti. Daha da garibi köyde onca toprak ve arazi varken nereye gömülecekleri sorusuna bir türlü yanıt verilemiyordu. Sonunda hamiyetli bir kadın bağışçının arazisini vermesiyle cenazeleri defnedecek yer bulundu. Ne ilginçtir ki cenazeler köyden 25 kilometre uzağa, bir karakolun adeta arka bahçesine gömüldü.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

PKK'lılar köyün üç noktasına bıraktıkları bildiride Madımak'ın intikamının alınacağını söylüyordu.
/

Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde Başbağlar Katliamı soruldu. Öcalan'a göre Hogir kod adlı Cemil Işık aslında örgütün bölge sorumlularından biriydi. Örgüt içinde yargılandı ve öldürülmesine karar verilen aşamada örgütten kaçtı. Öcalan, Hogir'in Ergenekon'un PKK içindeki ajanı olduğu görüşündeydi. İlginç bir iddiaydı. Başbağlar PKK'nın gerçekleştirndiği bir katliamdı. Tanıklar bunu doğruluyordu. Ancak anlaşılmayan öldürülmesine karar verilen Başbağlar köylülerine neden 40 dakika propaganda yapıldığıydı. O telsiz mesajı kimden gelmişti? Hogir diye bilinen bu katil nasıl olup da Almanya'ya gidebilmişti?
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Sorular çoktu... Ama soruların bittiği bir yer vardı. Köy 33 insanını kaybetmişti...
/

Başbağlar katliamının belki de en çarpıcı süreci yargılama aşamasında yaşandı. Anlaşıldı ki ölenlere ne doğru dürüst otopsi yapılmış ne de katliam silahları balistik incelemeye tabi tutulmuştu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Katliamın üzerinden 24 yıl geçti. 24 yıl önce o uzak köyde, hiçbir suçu olmayan masum insanlar öldürüldü.
/

Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

/

Haberin Devamı
Haberin Devamı
5 Temmuz 1993'te Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyünde öldürülen 33 kişi anıldı.