"Suriye krizi olmasaydı..."
Prof. Altun, AK Parti’nin karşılaştığı sıkıntıların Arap devrimleriyle birlikte zirveye ulaştığını belirtti ve şöyle devam etti: “AK Parti, iktidara geldiğinde Orta Doğu’da çok sıcak bir ortam vardı. Irak’ta savaş kapıdaydı ve Orta Doğu’da kaos siyasetinin hayata geçmek üzere olduğu bir dönemdi. AK Parti, bu sürecin meydan okumasını karşılamak durumunda kaldı. Özellikle 2006’dan sonra Orta Doğu’da yeni bir dalga gündeme gelmeye başladı ve Batı’dan Orta Doğu’ya yönelik bir korku siyaseti pompalanmaya başlandı. 2009’da Türkiye ile İsrail arasında Davos Krizi ve Mavi Marmara yaşandığında bu korku siyasetinin artık küresel boyuta da yansıdığını gördük. AK Parti’nin karşı karşıya kaldığı meydan okumaların zirveye çıkma noktası Arap devrimleriyle başladı ve Suriye krizi bu anlamda en kritik husus oldu. Suriye krizi olmamış olsaydı, AK Parti’nin karşı karşıya kaldığı bu denli ağır meydan okumalar olmayabilirdi.”
AK Parti’nin yaşadığı saldırıların 2009 sonrasında da devam ettiğini belirten Prof. Altun, “Parti’ye olan saldırı ve düşmanlığın en net şekilde açığa çıktığı nokta 2013 Gezi olayları oldu. 15 Temmuz da bunun bir başka yansımasıydı. AK Parti, iktidara geldiği günden bu yana ulusal, bölgesel ve küresel alanda bu meydan okumalara karşı koymak zorunda kaldı ve bunlar karşısında ayakta durmak için mücadele etti. Bunu yaparken merkez partisi olma noktasında ciddi bir gayret gösterdi.” dedi.