hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    2018 Mevlid Kandili ne zaman?

    2018 Mevlid Kandili ne zaman
    expand

    Rebiülevvel ayının 11. gününde idrak edilen Mevlid Kandili’nin bu yıl ne zamana denk geldiği merak konusu oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet adresinden paylaştığı 2018 dini günler takvimi içerisinde özel günler yerini almıştı. Peki, bu yıl Mevlid Kandili hangi gün?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mevlid Kandili 2018 yılında kasım ayı içerisinde idrak edilecek. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önümüzdeki günlerde bu yıla özel kandil mesajını resmi internet adresi aracılığıyla paylaşması bekleniyor. İşte milyonlarca Müslümanı yakından ilgilendiren kandille ilgili tüm detaylar…

    BU YIL MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?

    Mevlid Kandili, Rebiülevvel ayının 11.nci günü idrak edilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklamaya göre 2018 Mevlid Kandili Gecesi, 19 Kasım 2018 Pazartesi günü idrak edilecek.

    Sözlükte “doğulan yer ve zaman” anlamına gelen mevlid (çoğ. mevâlid) kelimesi, İslâmî literatürde “Hz. Peygamber’in doğum günü, bu günün yıldönümü münasebetiyle yapılan kutlamalar ve bu konuda kaleme alınan eserler” karşılığında kullanılmıştır.

    MEVLİD KANDİLİ NEDİR?

    Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesi ve aynı zamanda Hicrî Rebiülevvel ayının Onikinci gecesidir. İslam Nebisi Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Rebiulevvel ayının Onikinci gecesi olan Mevlid kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mevlid, "doğum zamanı" demektir. Kuranı kerimde yer almamaktadır. İslam'da Muhammed'in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci'ye bağlayan geceyi (25-26 Nisan 571 Miladi tarihine Muhammed'in doğum gününe rastlaması nedeniyle mevlid kutlanır), Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmişlerdir.

    Kandil geceleri İslam'ın ilk zamanlarında var olan bir âdet olmayıp, hicrî 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye'de Osmanlı Devleti padişahı II. Selim'den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır. Kadir gecesinden başka kandil gecesi Kuran-ı Kerim'de yer almaz.

    DİNAYET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NDAN MEVLİD KANDİLİ MESAJI

    Geçtiğimiz yıl idrak edilen Mevlid Kandili öncesi Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan paylaşım şöyle; Yüce Allah, insanın dünya ve ahiret saadeti için peygamberler göndermiştir. Mevlit Kandili;  insanlığa hakkı, hakikati, adaleti, merhameti anlatan; hukuku, hikmeti ve güzel ahlakı gösteren bu nebevî silsilenin son peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in dünyayı teşrif ettiği gecedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Allah Resulü’nün gelişiyle, bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde, zihin, fikir ve ahlak planında tarihin en büyük inkişafı ve inkılabı yaşanmıştır. Nitekim cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir toplum ve dünya; ilmin, adaletin ve merhametin aydınlığında asr-ı saadete dönüşmüş, cahiliye anlayışının girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; kardeşliğin, erdemin, ahde vefanın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuştur.

    Bugün yine savaşlar, işgaller, kavgalar, bunalımlar, ümitsizlik, güvensizlik girdabında; hukuku, huzuru ve yolunu arayan dünya, Hz. Muhammed’in getirdiği hakikat ilkelerine, onun ahlakına, rehberlik ve örnekliğine, her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Zira başta İslam âlemi olmak üzere dünyanın yaşadığı sorunların temelinde, Kur’an’ın bilgiyi, hikmeti ve hakikati gösteren yolundan, âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizin sünnet-i seniyyesinden uzaklaşmanın olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla günümüz insanının ve dünyanın özlediği değerler, huzur ve güven; ancak bilgi, bilinç, ahlak ve sistem düzeyinde Hz. Peygamberin insanlığa tebliğ ettiği hakikatler ile mümkün olacaktır.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow