Derya Bakır'ın 12 yaşındaki kızı Nehir de buluşmada yer alırken, annesinin yaptığı olayın güzel bir şey olduğunu gözyaşları içinde ifade etti.- Derya öğretmeni rüyasında gördüAmpute Milli Futbol Takımı oyuncusu Barış Telli, yaklaşık 1 hafta önce sabah 5'te telefonunda bir mesaj gördüğünü ve bugüne gelen hikayenin böyle başladığını söyledi.Sınıfa yeni öğretmenler geldiğinde öğrenciler olarak heyecanlandıklarını dile getiren milli futbolcu, "Arkadaşlarıyla kendi aralarında bana 'protez bacak yaptıralım' diye ilk önce sınıf öğretmenim Şükran hanıma, daha sonra da aileme söylemişler. Annem, babam ve ben fazlasıyla heyecan yaşadık." dedi.Barış Telli, şöyle konuştu:"Sabah 5'te uyandım. Uyku tutmadı, telefonumda gezerken mesajlarda bir şey dikkatimi çekti, ben de okudum. Sonrasında yattım ve Derya öğretmenimin güler yüzünün fotoğrafını rüyamda gördüm. Uyandım. O rüya aklıma geldi. Annemin yanına gittim. Mesajı anneme de okudum. Annem mesajı okuduktan sonra göz yaşlarına hakim olamadı. Çünkü o anı yaşadı. Rüyayı da anlattım, yine ağladı."Protez bacağa sahip olduktan yıllar sonra o dönemin gazetesine çıktıklarını hatırlatan ampute milli futbolcu, "Barış koltuk değneklerinden kurtuldu' haberiyle Kırıkkale İl Gazetesi'ne çıkmıştık. O gazeteyi hep sakladım. Bazen açtım okudum." diye konuştu.Barış, Derya öğretmenin sosyal medyadan kendisi için paylaştığı mesajı AA muhabirine de okudu:"Merhaba Barış Bey ben Derya. Öğretmenim. Size bir şey sormak istiyorum. Ben üniversite öğrenciliğim sırasında 1998-1999 yıllarında Kırıkkale'de bir ilkokulda staj yapmıştım. Staj yaptığım sınıfta Barış isimli tek bacağını kazada kaybetmiş bir çocuk vardı. Biz stajyer öğretmenler kendi aramızda bir şeyler yapıp, protez bacak yaptırmıştık. Ben daha sonra başka sebeplerden tekrar arayamadım bu çocuğu. Koptuk anlayacağınız. Ama çok sonrasında bu bende vicdan sızısı olarak kaldığı için aradım. Ama staj yaptığım okulun adını bile hatırlayamayınca bulamadım. Bugün internetten, 'Barış, Kırıkkale, protez bacak' diye yazınca karşıma siz çıktınız. Çok şaşırdım. Açıkçası o zaman il gazetesine çıkmıştı. Belki çıkar diye düşünmüştüm. Neyse çok uzattım. Ben sizin gülüşünüzü görünce, 'Bu Barış, o Barış' diye düşündüm. Bu bir tesadüf mü yoksa siz o Barış mısınız?' Cevap yazarsanız çok sevinirim. Evet yada hayır bile yazmanız yeterli benim için."Mesajı okuduktan sonra gün boyu öğretmenine cevap veremediğini anlatan Barış, "O günü çok farklı yaşadım. Gün boyu o anı yaşadım. Hocamızın 'il gazetesine çıkmıştık' sözü. Ben bu gazeteyi zaten saklıyordum. Gün içinde antrenmanlara ve programlara gitmek zorunda kaldım. Nereye gidersem gideyim aklım hala o mesajdaydı. O anı, 20 yıl öncesini yaşıyordum. Heyecanımı atmak ve gazeteyle cevap vermek istiyordum. Mesaj üzerinden konuştuk, sonra Derya öğretmenim geleceğini söyledi. Ankara'da olması tesadüf oldu." ifadelerini kullandı.Annesi, babası ve öğretmenlerinin desteğiyle çok çalışarak bu seviyeye geldiğini vurgulayan Barış Telli, görüşlerini şöyle aktardı:"Derya öğretmenin bambaşka bir yerdeydi. Ben de öğretmenim. Öğretmenlik kutsal bir meslek. Annem, 'Senin bu hayatın gelecek nesile bir örnek olması gerekiyor. Bunu insanlara aktarman gerekiyor' dedi. Bedensel engelli olarak ilk atanan beden eğitimi öğretmeni olarak tarihe geçmiş oldum. Son olmak istemiyorum. Gerçek hayatlar her zaman dikkatimi çekmiştir. Derya öğretmenler bitmedi, bitmez de. Bir fidanın hayatını değiştirmek, bir fidan dikebilmek bu ülkeye fayda sağlayabilirse, ne mutlu bizlere. İmkansızlıklara rağmen bir şeyleri başarmak önemli. Sportif hayatımı bilmezken beni araması önemli. Protez bacakla sportif hayatım başladı. Çizmiş olduğum hedeften hiç bir zaman vazgeçmedim. 'Dünyayı iyilikler kurtaracak' sözüne ben de inanıyorum. Önümüzdeki sene Avrupa Şampiyonası var. Şampiyona Ankara'da veya İstanbul'da olur Derya öğretmeni, maçıma götüreceğim."- Aile, ekonomik nedenlerle protez bacak yaptıramadıBuluşmada gözyaşları hiç dinmeyen Barış Telli'nin annesi Aysel Telli de o dönemde aile olarak ekonomik sıkıntı yaşadıklarını ve çocuğuna yardımcı olamadıklarını anlattı.Okullarda öğrencilere o dönemde sakat dediklerini hatırlatan Aysel Telli, "Engelli dahi demezlerdi. Çok üzülürdüm ve ağlardım. Barış'ı takip etmek için öğretmenlerle sürekli iletişim halindeydim. Çünkü oğlumun ayağı ve dizi kanıyordu. Bu nedenle sürekli okula gidip gelirdim." dedi.Anne Telli, Derya öğretmenin konuyu kendisine açması sonrasında büyük bir sevinç yaşadığını belirterek, şunları söyledi:"Barış'ı ölçü almak için götüreceklerini söylediler. Çok mutlu oldum. 4 ay sonra Barış'ın ayağında protezi görünce, ayağını kaybetmeden önceki hali gözümün önüne geldi. Barış'ın protezini yaptırmak için mali durumumuz müsait değildi. O zaman protez bacak yaptırmak pahalıydı. Sağolsun öğretmenlerim. Sürekli yardımcı oluyordu. O şartlarda bulunacak bir durum değildi. Babası inşaatçıydı. Yazın çalışır, kışın yatardı."