'Çocuklarıma nasıl bakarım, yapma'
Çocuk yaşta evlendirilenlere sembol olacak bir örnek olduğunu belirten Arzu Boztaş, çocuk yaşta doğum yaptığını, çocuklarıyla birlikte büyüdüğünü söyledi. Eşinin kendisine yaşattığı kabus dolu günlerin yanı sıra zihinsel engelli bir kadına da tecavüz ettiğini ve hamile bıraktığını öğrendiğini anlatan Arzu Boztaş, yaşadığı anları şöyle anlattı:"Konuşarak boşanmaya karar verdik. Çocukların velayetini bana verecekti. Tam boşanmaya gideceğim gün, düşüncesi farklıymış, çocukları okula gönderdi. Küçük çocukları da komşuya bıraktım. Elindeki pompalı tüfekle yere yatmamı söyledi. 'Üçümüz birlikte yaşamaya razı mısın' dedi. Buna razı olmayacağımı, ölümümün daha iyi olacağını söyledim. 'Seni öldürmeyeceğim sakat bırakacağım' dedi. Yere yatmamı istedi. Ölüm anını bekliyordum. Önce bacaklarıma ateş etti. Kollarıma ateş etmek istediğinde, 'Çocuklarıma nasıl bakarım, yapma' dedim. Dinlemedi, ateş etti. Eşinin kendisini vurması sonrası yıllarca çektiği eziyetten kurtulduğunu belirten Arzu Boztaş, "Bacaklarım kesildi, kollarım bu hale geldi ama çocuklarım ve ben kurtuldum diye düşünüyorum. İnsan bu hale geldiğine üzülür. Ama ben tam tersi sevindim" dedi.
Cinsel istismar yasası
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çocuk istismarına ilişkin düzenlemeyi duyunca şoke olduğunu anlatan Boztaş, "Benim kurşunlanma sebebim budur. Tecavüze uğrayanlar tecavüzcüsü ile evlenince ceza almayacak. Ben de yaşadım, eşim tecavüz ettiği kadınla evleneceğini vaat ettiği için serbest bırakılmıştı. Ama sonrasında yaşananlardan dolayı ceza aldı" diye konuştu.Eşinin mahkemede "Bu kadar ceza alacağımı bilseydim bu kadının kafasına sıkar öldürürdüm" dediğini de anlatan Arzu Boztaş, "Eşim cezaevinde olduğu halde korkuyorum. Hayatlar kararıyor, akıllı insan tecavüzcü olamaz. Böyle kişiler sokağa salındıkça çocuklarımızı nasıl koruyacağız. Onlar da tehlike altında kalıyor. Bu yasa tecavüzcüyü ödüllendirmektir. Tecavüze uğrayan kişiyi mahkum ediyorsunuz" dedi.