KAZA DEĞİL TÜRK CERN’İNİ YOK ETME KOMPLOSU MU
Bu ekibin ölümü beraberinde bugüne kadar bitmeyecek bir komplo teorileri tartışmasını başlatacaktır.Tartışmayı TOBB ETÜ Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Saleh Sultansoy başlatacaktır. Prof. Sultansoy, kazada ölen Prof. Arık’la 1991’de tanışmış ve birçok projede birlikte çalışmıştır. Ona göre bu bir kaza değildir. Uçak düşmemiş, yüzde 99 ihtimalle düşürülmüştür.“O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN’de asil üye olurdu. Türkiye toryum yarışında dünyada liderler arasında olurdu. Türk Hızlandırıcı Kompleksi ve Türk Bilim Kenti kurulurdu” diyordu.
GİZLİ BİR EL UÇAĞIN İRTİFASI İLE OYNADI
Prof. Sultansoy sadece bununla da kalmamış, düşürülme tezini şöyle geliştirmişti:“İrtifa ile oynama vardı. 2-3 saat içinde bir oynama var ve uydulardan gelen sistemden bizim bölgeye yanlış bilgiler gelmiş. Yani 500 metre civarında fark var. 500 metre fark, tam da dağa vurmak için yeterli. Bu konuda 1-2 kanaldan bilgi geldi.”Ona göre 2007 çok önemli ve kritik bir yıldı. Türkiye “hızlandırıcı” çalışmalarında bir aşama daha yukarı çıkacaktı. Ancak Türkiye yanlış tercihlere ve teknoloji seçimine zorlanıyordu. Prof. Sultansoy, “Ben ve Arık hoca buna karşı çıkıyorduk” diyordu. Ancak düşen uçak, bunu yapacak ekibi tamamen yok etmişti.Ancak bütün bunlar birer komplo teorisi olmaktan öte gidemedi. Kaza ile ilgili araştırma yapan ciddi kuruluşlar ve uzmanlar bunun tamamen yanlış yaklaşımdan kaynaklanan bir pilotaj hatası olduğunu kabul ettiler.Dünya uçak kayıtlarına da böyle geçti.