Yapay zeka hayatımıza hükmediyor
Günümüzden 20 – 30 yıl önce çekilmiş olan pek çok bilim kurgu filminde yapay zeka üzerine şekillendirilmiş kıyamet senaryolarına rastlamak mümkün. Bunlardan en bilinenleri ise hiç şüphesiz Matrix ve Terminator serileridir. O zamanlar sadece hayal dünyasıyla sınırlı olan bu yapay yaşam formu, günümüzde yavaş yavaş hayat bulmaya başlamış durumda.
Son yılların en gözde konularından biri olan yapay zeka, kullanım alanını genişletmeye devam ediyor. Akıllı telefonlar, arabalar, hoparlörler derken, şimdi de sırada işletim sistemleri var.
Şimdilik deneme aşamasında olsa da yapay zeka alanında önemli çalışmaların yürütüldüğü biliniyor. Hatta bu çalışmalar için ayrılan bütçe de dudak uçuklatacak cinsten. Çağımızın aydınlarından Elon Musk, Stephen Hawking gibi isimler bu çalışmalara kati suretle karşı çıksalar da değişen pek birşey olmayacakmış gibi görünüyor. Keza artık işletim sistemleri bile yapay zekaya emanet edilmiş durumda.
İşletim sisteminizi yapay zeka kontrol edecek
Şimdi bu durum kafalarda bazı soru işaretlerine neden olabilir. Sonuç olarak yapay zeka da işletim sisteminin bir parçası değil mi diye düşünebilirsiniz. Aslında bu doğru bir sorgulama. Fakat arada önemli bir fark var.
Mobil işletim sistemleri şimdiye kadar kullanıcının kontrolündeydi. Örneğin iPhone’da Siri’yi dilediğimiz zaman açıp, kapatabiliyoruz. Ya da Android sürümlerinde ilgili dijital asistanı dilediğimiz gibi kontrol edebiliyoruz.
Yeni test edilen sistemde ise yapay zeka işletim sisteminin kontrolünü bizden almış olacak. Nasıl mı? Tabi ki işletim sisteminden tamamen bağımsız hale getirilerek. Zaten yeni nesil yonga setlerinde bulunan harici AI çipinin en önemli fonksiyonlarından birisi de bu. Yapay zekayı tamamen özgür kılmak.
Tam bir asistan
Peki yapay zekanın, bağımsız bir hal alması, işletim sisteminin kontrolünü ele geçirmesi bizlere ne gibi artılar sağlayacak? Uzmanların açıklamasına göre bu sayede telefondaki uygulama kalabalığı ortadan kalkmış olacak.
Örneğin sık kullandığınız uygulama hiç bir zaman tam olarak kapatılmayacak. Bu şekilde uygulamaya giriş süresi kısalacak, zamandan tasarruf sağlanacak. Arka planda çalışan ve uzun süre kullanılmayan uygulamalar tamamen kapatılacak. Bu şekilde de pil ömrü uzamış olacak.
Yapay zeka bizim adımıza karar vererek ihtiyacımız olan program ve uygulamalara erişim sağlayacak. Bunlardan işimize yarayanları indirmemizi sağlayacak.
Telefonun pil seviyesi azaldığında, arka planda çalışan mail ve mesajlaşma tarzı uygulamaları tamamen kapatacak ya da ara ara çalıştırarak veri akışının devamını sağlayacak.
Kısacası yapay zeka işletim sisteminin kontrolünü eline geçirerek tam bir asistan gibi davranmaya başlayacak.
Bunun herhangi bir zararı yok mu?
Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Yapay zekanın işletim sistemine bu denli dahil olmasının hiç bir zararı yok mu? Açık konuşmak gerekirse günümüz parametrelerinde bir zararı varmış gibi görünmüyor.
Keza harici bir yapay zeka çipi olacağı için sürekli internet bağlantısı gerekmeyecek. Dolayısıyla hücresel verinin sömürülmesi gibi bir durum da söz konusu olmayacak. Zaten uzmanlar bilim kurgu filmlerindeki yapay zeka teröründen henüz çok uzakta olduğumuzu belirtiyorlar.
Yani Terminator ya da Matrix filmlerinde olduğu gibi dünyayı ele geçirecek, insanlığı yok etmeyi arzulayacak bir yapay zekanın ortaya çıkması şimdilik mümkün görünmüyor. Böyle birşeyden endişe duymak için en az bir 10 – 15 yıl daha beklememiz gerekebilir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
WHATSAPP'A 5 YENİ ÖZELLİK! 2,33 milyarın üzerinde aktif kullanıcısı var! Meğer Instagram’daki o fonksiyonlar…
SON DAKİKA TEKNOLOJİ HABERİ || PlayStation 5 Pro Türkiye’de ön satışa çıktı! (FİYAT & ÖZELLİKLER)
WhatsApp'ın gizli kalan kullanışlı özelliği! 2 adımda gerçekleştiriliyor, çoğu kişinin haberi bile yok!
Parmaklarınızın ucundaki gizemli rotalar! Hangi kısayol tuşu nasıl ortaya çıktı? Kısayol krallığı o tuşa ait...
GÖKBEY Helikopteri Nedir? T625 GÖKBEY Özellikleri ve Kullanım Alanları