"Tescilli antidemokratik sistem" Türkiye'ye geliyor!
Kültür ve Turizm Bakanlığı, yeni bir düzenleme ile Fransa ve Amerika'da kullanılan ve internette film, müzik gibi paylaşımları 'yakalayan' sistemi Türkiye'de de hizmete sokacak. Sarkozy'nin gündeme getirdiği bu sisteme benzeyen maddeler içeren ACTA, Avrupa Parlamentosu tarafından antidemokratik olduğu gerekçesiyle reddedilmişti.
Kişiye, 'yasa dışı çoğaltımda' bulunmak suçundan para cezasına kadar yaptırımlar uygulanacak. Bakanlık, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı tamamlandı.
Telif yasası olarak adlandırılan yasanın 51 maddesi değişiyor. telif haklarını içeren kanunu yeniden düzenliyor.
'Fikir ve Sanat Eserleri Kanun Tasarısı' olarak ilgili tüm kesimlere görüş için gönderilen yeni tasarıda dikkat çekici yaptırımlar var.
Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, tasarının en önemli düzenlemelerinin kişisel paylaşımlarla ilgili olduğunu söylüyor. Yabancı ülkelerde de kullanılan sistemde yer alan robot yazılım, bir şarkının veya telif hakkı söz konusu olan bir eserin, hangi bilgisayar üzerinden paylaşıldığını anında 'yakalıyor.'
Bunun için öncelikle müzik konusunda kurulmuş meslek birlikleri veya yayınevi, yapımcı gibi eser sahiplerinin haklarını koruyan birimler, kendi veri tabanlarını oluşturacak. Bu veri tabanında müzikler, kitaplar, diziler, filmler yer alacak.
Her bir eserin içinde de özel bir kod olacak. Robot yazılım, bu kodlara sahip herhangi bir eserin başka bir bilgisayara gönderilmesi veya paylaşılmasını anında tespit edecek.
Genel Müdür Abdurrahman Çelik, internetteki korsan indirmeler ve paylaşımlar nedeniyle telife konu olan eserlerin satışında çok ciddi düşüş olduğunu ifade ediyor. 1994 yılında 120 milyon olan albüm satışlarının, 2004'te 70, 2011'de 9 milyona kadar düştüğünü belirtiyor.
Fransa'da HADOPİ adı ile kurulan sistem sayesinde, ilk uyarıdan sonra paylaşım yapanların yüzde 90'ının bir daha eser paylaşmadığına dikkat çeken Çelik, 1,5 yıl içinde korsan paylaşımın yüzde 2'ye kadar düştüğünü aktarıyor.
Bu nedenle Çelik'e göre, korsan paylaşımların önüne geçilmesi konusunda önemli başarılar sağlanılabilecek. Çelik, sistemin kesinlikle kişilerin bilgisayarındaki diğer bilgileri görmeyeceği bilgisini veriyor. Sistemin, sadece özel kodları olan ve telife konu olan eserlerin paylaşımını algıladığını kaydediyor.
Nasıl işleyecek
Yasa taslağındaki 73/B maddesi bireysel kullanıcıları kapsıyor. Burada ilgili eserin nereden indirildiği değil hangi İP tarafından indirildiği dikkate alınıyor.
Buna göre önce hak sahibinden izin almaksızın bir eseri indiren bireysel kullanıcıların İP adresleri telif birliklerince Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından akredite edilmiş bir yazılım tarafından tespit edilecek.
TİB tarafından tespit edilen kimlik bilgileri ve iletişim bilgileri de ihtarda bulunmak üzere Bakanlığa bildirilecek.
Bakanlık ihtarın gönderilmesinden itibaren 6 ay içerisinden ihlal yapan kişilere e-posta yoluyla, sonra da iadeli taahhütle mektupla ikinci bir ihtar gönderilecek.
İkinci ihtardan sonra geçecek 6 ay içerisinde ihlal yapan bireysel kullanıcılar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından idari para cezası uygulanacak.
Söz konusu para cezasının ne kadar olacağı kısmı ise taslakta boş bırakıldı. Miktarı Bakanlar Kurulu belirleyecek.
Sarkozy'nin HADOPI'sini Anayasa Mahkemesi uygun bulmamıştı
Fransa'da uygulanan HADOPI sistemi son seçimleri kaybeden eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin talebiyle hazırlanmıştı. HADOPI (Haute Autorité pour la Diffusion des OEuvres et la Protection des Droits sur Internet) Yasası, Fransa’da uzun süre tartışıldı.
Söz konusu yasa, internet üzerinden yapılan fikri mülkiyet ihlallerinin cezalandırılmasına iliskin hükümler içermekteydi. 13 Mayıs 2009’da Senato tarafından onaylanan Yasa’da öngörülen cezalandırma sistemi, Fransız Anayasa Mahkemesi tarafından 10 Temmuz 2009’da uygun bulunmamış ve Anayasa Mahkemesi’nin ön incelemesini zorunlu kılan Yasa’nın yeni bir versiyonu 22 Ekim 2009’da kabul edilmişti.
AP bu sistemi antidemokratik olduğu için reddetti
Ancak Çelik'in bahsettiği sistem kişilerin izlenmesi demek. Yani özel hayatın mahremiyeti anlamına geliyor. Avrupa Parlamentosu sırf özel hayat mahremiyeti nedeniyle yine kişilerin izlenebilmesine olanak veren ve ACTA denilen Korsanlık Karşıtı Ticaret Antlaşması'nı reddetmişti.
Eğer böyle bir yasa çıkarsa havaalanı ve benzeri yerlerde, müzik dinleme cihazlarının korsan müzik ve diğer multimedya içerip içermediğinin kontrol edilmesi bile gündeme gelebilir.