Facebook sansürüne alternatif tepki
Alternatif Bilişim Derneği, sayfa ve profil kapatma ve içerik silme gibi sansür uygulamaları nedeniyle Facebook'u kınadı. İnternet kullanıcısı yurttaşları da dikkatli olmaya, karşılaştıkları sansür vakalarına tepki göstermeye çağırdı.
Popüler sosyal ağların başında gelen Facebook'un içerik denetim politikaları kullanıcıların ifade özgürlüğünü büyük oranda etkiliyor. Facebook'un son günlerde uyguladığı sansür konuyu yeniden tartışmaya açtı.
Alternatif Bilişim Derneği'nce yapılan açıklamada, her gün rastlanan sıradan bir haber haline gelen sayfa ya da profil kapatma, içerik çıkarma gibi sansür uygulamalarını üst üste koyduğumuzda tablonun vehametinin ortaya çıktığı belirtildi. Özellikle politik toplulukların sayfalarının kapatılması / askıya alınması ya da sayfalardaki içeriklerin türlü gerekçelerle silinmesinin ifade özgürlüğü adına "ürkütücü" olduğu vurgulandı.
Ötekilerin Postası, Kürt gruplar ve diğerleri...
Alternatif Bilişim Derneği'nin açıklamasında şu görüşler dile getirildi:
"İşçi grevlerinin dayanışma sayfaları, binlerce, onbinlerce destekçisi bulunan Ötekilerin Postası gibi alternatif haber mecralarının sayfaları, Kürt gruplarının sayfaları, BDP gibi yasal partilerin sayfaları kabul edilemez gerekçelerle kapatılmaktadır.
Facebook bu sayfaları "marka imajının zedelenmesi, telif haklarının ihlali, pornografik içerik, terör ve şiddet propagandası" gibi gerekçelerle yapmaktadır. Fakat bunlar son derece tartışmalı, mevcut politik atmosfer ile belirlenmiş, nesnellikten uzak, egemen aklın desenlerine uygun gerekçelerdir. Bu gerekçelerin hemen hepsi dünyanın farklı coğrafyalarında oldukça farklı anlamlara karşılık gelmektedir. Hatta aynı coğrafyada farklı zaman dilimlerinde bile farklılık göstermektedir.
Denetimde çifte standart
Türkiye'de "terör" tanımı oldukça geniş tutulmaktadır. Yakın tarihimizde birçok davanın bu tanıma defalarca girip çıktığına sayısız örnekle tanık olduk. Küresel nüfusa sahip çevrimiçi bir sosyal ağın nesnellikten uzak şekilde denetime tabi tutulması kabul edilemez.
Ayrıca bu gerekçelerden yola çıkan denetim uygulaması çifte standartlıdır. İktidar Partisinin taraftar sayfaları El-Kaide ya da bağlantılı örgütlerin propaganda malzemeleri ile dolup taşmaktadır. Dünya üzerinde ötekileştirilen hemen her kesime karşı nefret söylemi ve nefret suçuna teşvik içerikleriyle dolu sayısız sayfa Facebook'ta yaşamlarını sürdürmektedir.
Nefret söylemi suça dönüşüyor
Türkiye'de Kürtlere, Alevilere, Ermenilere, LGBTT bireylere, Vicdani Retçilere, taraftar gruplarına ve daha birçok kesime karşı açıkça nefret söylemi üretilmekte ve zaman zaman örneklerini yaşadığımız gibi bunlar ölüm, kitlesel linç gibi suçlara dönüşmektedir.
Facebook'un bunları değil de başta saydıklarımızı görmesi, denetim kriterlerini genellikle ve öncelikle birincilere karşı kullanması bu kriterlerin subjektif ve çifte standartlı olduğunun kanıtıdır. Bu ifadelerimizden bu sayfaların da kapatılmasını bir çözüm olarak önerdiğimiz anlaşılmamalıdır. Sansür ya da yasak hiçbir durumda çözüm değildir.
Facebook'a kınama
Facebook gibi ağlar egemenlerin korkuları ile değil yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin önceliği ile yönetilmelidir. Çünkü Facebook, kullanıcıları sayesinde var olmuş ve bu sayede varlığını sürdürmektedir. Yurttaşların önceliği Facebook'un da önceliği olmak zorundadır.
Facebook yönetimini uyguladığı sansür politikalarından dolayı kınıyoruz. Tarafsız bir yönetim sergilemeye, devletlerden yana tutumlarını terketmeye, yurttaşların ifade özgürlüğü ve mahremiyet gibi temel haklarına saygılı olmaya çağırıyoruz.
Facebook ticari bir şirkettir
Facebook, hisseleri borsalarda satılan ticari bir şirkettir. Tüm zenginliği de bizlerin Facebook'taki paylaşımlarımızdan kaynaklanmaktadır.
Yurttaşları Facebook politikalarına karşı uyanık olmaya, karşılaştıkları sansür vakalarına tepki göstermeye ve bunu başta derneğimiz olmak üzere ilgili gördükleri kurum ve kişilerle paylaşmaya, konuyla ilgili yapacağımız tepki eylemlerine destek olmaya davet ediyoruz.
İnternetimize, genişleyen ifade ve örgütlenme özgürlüğümüze sahip çıkalım. İnternetteki yaşam alanlarımızı çeşitlendirmeye çalışalım. Facebook gibi ticari tekellerin hem İnterneti hem de kullanım pratiklerimizi daraltmasına izin vermeyelim.