Yazarlar, Galatasaray - Başakşehir maçını yorumladı
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında sahasında Başakşehir'i 2-0'lık skorla yeneek liderlik koltuğuna yeniden sahip oldu.
Haberin Devamı
/

Spor yazarlarının da bir numaralı gündemi Galatasaray'ın kazandığı 3 puan ve maçta Emre Belöözoğlu'nun tribünlere yaptığı hareket oldu.
/

İşte karşılaşma sonrasında spor yazarlarının mücadele ve yaşananlar hakkındaki yorumları:
Haberin Devamı
MEHMET DEMİRKOL (FANATİK)
/

Başakşehir ilk kez bir maçın ilk yarısını isabetli şut çekmeden bitirdi. Bunun sebebi Arda ve Emre mi? Yoksa Galatasaray mı? Cevap önemli, çünkü yarıştaki durumlarını belirleyecek. Emre’nin gördüğü sarı kart sonrası kenara dönüp ‘bunların hepsini yazın’ demesi kuşkusuz. Bunu kime diyor? TFF’ye mi? Kulübeye mi? Maçın gözlemcisine mi? Yönetime mi? Belki de sadece medyaya. Görevimizi yapıp yazalım. Emre hesap istiyor. Galatasaray evinde hep çok iyi. Ancak dün başka bir plan vardı. Bu oyun deplasman krizi için de bir çıkış olabilir. Bir çok şeyden feragat edip bir şeyi çok sağlam yapmak çözüm olabilir.
ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
/

Abdullah Avcı maç öncesi “bu kırılma maçı değil, şampiyonluk maçı değil“ demişti. Ben buna katılmıyorum. Şampiyonluk maçı değil ama şampiyonluk yarışında müthiş bir “kırılma“ maçı... Öyle ki, bu sonuç Başakşehir’i liderlikten üçüncülüğe indirdi. Galatasaray çok hakkı olan bir maçı kazandı. Önümüzdeki hafta Galatasaray için deplasman haftası. Ne yapsa acaba. Deplasman takımları için tanınan yüzde 5‘lik kontenjanı aşıp, Aslantepe’yi Alanya’ya mı taşısa. Bu işin şakası tabii. Ancak kendi sahasında oyuna ve sonuca bu kadar egemen olan bir takımın, deplasman maçlarında “kabuğuna çekilip“ kalmasını anlamakta zorlanıyorum. Şampiyonluk için deplasman galibiyeti şart... Hedefe varmanın başka yolu yok.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
ALİ ECE (FANATİK)
/

Gençlerbirliği karşısındaki kötü performanstan sonra Fatih Terim’in kadro değişikliğine gitmesi kaçınılmazdı. Lakin ankara’da sahanın en kötüsü Belhanda yine 11’de başladı. Başakşehir’de ise Mossoro ve Napoleoni yokken Abdullah Avcı mecburen Arda’yı santrfor arkasında başlattı. Arda hem duygusal hem de fizik kondisyon handikabından dolayı Mossoro’yu mumla arattı. Emre ise yıllardır alıştığı protestolardan fazla etkilenmeyip ilk yarıda Galatasaray’ın baskısını etkisizleştirdi. Galatasaray sadece ilk 10 dakika Terim’in hedeflediği baskıyı kurabildi. Gerisi gelmedi. 2. yarıda iki 10 numaradan bekleneni sağ bek Mariano yaptı: Kat etti, rakip savunma dengesini bozan bir verkaçtan sonra soluyla 10 numara bir gol attı! Nagatomo ise belki Roberto Carlos değil ama uzun yıllardır Visca’yı Türkiye’de bu kadar etkisizleştiren ilk sol bek oldu.
TAYFUN BAYINDIR (MİLLİYET)
/

Abdullah Avcı’nın sürpriz olmayan ama bu maç için doğru tercih olmadığı tartışılan Arda Turanlı oyunu ise işe yaramadı. Eski Barcelonalı futbolu unutmuş gibi. Hızlı pas yapmasıyla tanıdığımız ve hızlı da hücuma çıkmasıyla bildiğimiz Başakşehir’i yavaşlatan bir numaralı oyuncuydu. Tribünlerin etkisi altında kaldığı da kesin. Abdullah hoca da tribünlerin etkisinde kalmış olacak ki bu futbolcuya normalden daha fazla tahammül etti.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
İLKER YASİN (HÜRRİYET)
/

Maçın genelinde, Galatasaraylı oyuncuların mücadelesi ve verilen taktiğe uymaları iyiydi. Fakat karşılarındaki rakip, tam da bu işi en iyi yapan takımların başında geliyordu. Dolayısı ile böyle bir rakibe karşı tavizsiz, sabırlı bir oyun disiplini ile en iyi bildiğini devamlı yapman lazım. Galatasaray’ın kazanmasını sağlayan da bu oldu. Hem taktik disiplini hem oyun disiplini hem de kora kor savaş. İkili mücadelede ayakta kalan, baskıyı ve tempoyu yüksek tutan Galatasaray son dönemde maçın tamamında en istekli ve en agresif oyununu oynadı. İkinci yarı Başakşehir’in çıkarken kaptırdığı ve Galatasaray’ın pozisyon bulduğu birçok topun sebebi buydu. Adebayor’a yapılan baskı artırılınca ikinci yarı daha iyi gözüktü Galatasaray.
UĞUR MELEKE (HÜRRİYET)
/

Diğer garabet, bir garabet ustasından. Emre Belözoğlu, kendisinin içinde olmadığı bir pozisyona itiraz ediyor; sarı kart görüyor. Sonra da kenara “yaz bunu” ya da “yazıyorum” gibi bir jest yapıyor. Ben de merak ediyorum, ister istemez: Türkiye Ligi’nde bu hareketi yapmış, yapacak, yapmaya niyetlenebilecek yerli ya da yabancı başka tek bir oyuncu var mı? Bu hareketin anlamı nedir, maçı izleyen herkes gibi ben de çok merak ettim doğrusu. Dün şampiyonluk adayı iki takımın iki kaptanının kartlardaki tavırları enteresan. Muslera, kolundaki bandın etkisiyle olsa gerek, ilk 45’te tam 3 kez 35 metrelik depar atıp itiraza gitti hakeme. Hem Muslera gibi beyefendi bir sporcunun üst üste bu hareketleri sergilemesi, hem Halil Umut Meler’in kartını kullanmaması enteresan.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
RIDVAN DİLMEN (FOTOMAÇ)
/

Fatih Terim ile Tudor arasındaki en önemli fark; Fatih hocanın taraftar ile olan enerjisidir. Tudor döneminde Galatasaray, ilk yarıda deplasmanda bir maç kaybetmişti ve çok büyük protesto edilmişti. Geçen hafta G.Birliği deplasmanında çok berbat oynayan Galatasaray liderliği kaybetmişti ama meşalelerle karşılandı. Bu tamamen Fatih Terim farkıdır.Türkiye'de 6 şampiyonluk ve Avrupa başarısı olan bir teknik adamın kredisi vardır. Ancak Fatih hoca da olsa Tudor da olsa Galatasaray'ın deplasmandaki geleneği devam ediyor. G.Saray dün o çok eleştirilen Aykut Kocaman ve F.Bahçe'nin yaptığı benzer taktiği uyguladı Başakşehir'e karşı. Avcı; Visca'nın bu kadar etkisiz kalacağını düşünemedi. Mariano müthiş vurdu ve güzel bir gol attı. Terim maça çıktığı zaman, dörtlü savunma ile klasik önde bastırıp sert oynayayım diye düşündü. İlk 15 dakika Başakşehir'i hemen hemen hiç çıkarmadı.
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK)
/

Bu sonuçla G.Saray şampiyonluk yolunda önemli bir adım attı. Hücum verimsizliği bu maç özelinde anlaşılabilir ve savunma mantalitesine uygundur. Ama Cimbom, bu üretimsizlik ve kredisizlikle önündeki 5 maçını da kazanabilir mi, koca bir soru işareti. Ligde kalan 5 maç içinde F.Bahçe dahil 4 takımın şampiyonluk şansı var. Bu haftadan sonra puan kaybeden havlu atar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
ERMAN TOROĞLU (FOTOMAÇ)
/

Hayatta insanlar şunu hiçbir zaman unutmayacaklar. Bir ticarethane işletiyor ve kazanıyorsan, bir iş yapıp başarılı oluyorsan, bir sistemi getirmiş ve başarılı olmuşsan o sistemi bozmayacaksın! Eğer sistemi bozar ve bunu çok alakasız zamanlarda yapıp o tekere çomak sokarsan araba tekler! Bu cümleleri neden yazdım? Senin bir planın var… Çıkıyorsun sahaya, iyi top oynuyorsun, sistemin işliyor. Hem sen keyif alıyorsun, hem seyredenler keyif alıyor. Ve bu sistemle de devamlı bir başarıyı yakalıyorsun. Bunu yapan kim? Abdullah Avcı… Takımı ne? Başakşehir… Peki bu Abdullah Avcı ne yapıyor? Türkiye'de birçok takımın kabul etmediği Arda Turan'a sahip çıkarak takımına alıyor. Olabilir, kazanabilirsin de kimse bir şey diyemez. Ama senin tıkır tıkır işleyen sistemine hazır olmayan Arda'yı sokarsan, dün akşamki gibi olursun! İşleyen makineyi Arda ile bozan Abdullah Avcı, maçı da kaybetti büyük ihtimalle şampiyonluğu da. Ben buna, "Abdullah Avcı'nın Arda kumarı" diyorum. Dün görüldü ki kumar tutmadı! Abdullah Avcı, "Bir taşla iki kuş vurayım" dedi. Hem "Arda'yı sahaya atayım moral vereyim, Arda değişik bir havaya girsin, hırslansın, futbol oynasın" diye düşündü, hem de "Arda ile Galatasaray seyircisini bozayım, dolayısıyla Galatasaray takımın bozayım" dedi. Peki nooldi de nooldi?
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH)
/

Abdullah Avcı, takım tertibinde çok büyük hata yapmıştır. Haftalardır söylüyorum Arda ve Emre'yi orta sahada görevlendirmek intihar olur diye.İlk yarıda ikinci yarıda gole kadar artık görüntü bas bas bağırıyordu değişikliğe git hoca diye ama Abdullah Avcı gereken değişiklik için golü bekledi. Galatasaray'ın ilk yarıdaki en başarılı ismi Mariano bir de mükemmel bir gole imza attı. Bu golden sonra Abdullah Avcı önce Arda'yı sonra da Emre'yi çıkararak adeta hatamı anladım ama geç oldu der gibiydi. Çünkü fizik olarak hazır olmayan Arda'nın oynaması Emre'yi de bitirmişti.
Haberin Devamı
Haberin Devamı