TFF ile hakemler arasındaki toplantıda ne yaşandı? İşte perde arkası...

Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında Halil Umut Meler'in uğradığı saldırı sonrası gözler hakem camiasında. Bundan sonra izlenecek yol haritası merak ediliyor. Fanatik yazarı, eski hakem Deniz Çoban, TFF ile Arda Kardeşler öncülüğündeki bir grup hakemin Ankara'da gerçekleştirdiği toplantının detaylarını köşesine taşıdı.Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı (TFF) Mehmet Büyükekşi, MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Kocanın, Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Melere yapılan saldırı sonrası toplantıdan çıkan kararları açıkladı. Yaşananların kabul edilemez olduğunu belirten Büyükekşi, Halil Umut Meler uluslararası arenada gurur duyduğumuz hakemimiz. Futbolu her şeyin önünde tutmak ve güvenli hissettirecek alanı oluşturmak hedefimizdir. Yaşananlar kabul edilemez. Melerin sağlık durumu iyiye gidiyor. Kendisini iyi gördük. Bebeği Egeye kavuşuyor. İnşallah böyle acıları bir daha yaşamayız. Hakemlere saldırı ve orantısız baskıya hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Bugün tartışmaları geride bırakıp birleşme zamanı. Türk adaleti gereğini yapmıştır. dedi. Halil Umut Meler'in hakemliği bırakmasının söz konusu olmadığını da belirten Mehmet Büyükekşi, Hakemlerle konuşma ve çalışma yaptık. Saygı gösterdiler, hafta sonu kamp yapacağız. Psikolojilerinin yerine gelmesi için çalışacağız. Melerin Avrupa Şampiyonasında da görev almasını bekliyoruz. Kendisini destekliyoruz. Hakemliği bırakması söz konusu değil. Yıllardan beri Faruk Başkanı tanıyoruz. Böyle bir kişi değildi. Adalet gerekeni yaptı. Biz sevklerimizi yaptık, başkan ve Ankaragücü için disiplin kurulumuz kararı verecek. dedi. FIFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, Trendyol Süper Ligde MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor arasında oynanan maçta saldırıya uğrayan hakem Halil Umut Melere destek verdi. Collina, Halil Umut Meler, çok iyi bir hakem ve çok iyi bir insan. Ankarada yaşadıklarını hak etmedi dedi ve ekledi: Çok iyi bir hakem ve çok iyi bir insan. Melerin saldırganlar tarafından tekmelendiği sırada yerde yatarken kafasını korumaya çalışması ve gözünün altındaki morluk görüntüleri korkunç. Bunların büyük çoğunluğu kariyerlerinin başındaki genç hakemler. Geçen ay Londrada hakemlere yönelik şiddet, sözlü ve fiziksel tacizin futbolun geleceğine mal olabilecek bir kanser olduğunu söyledim. Verdiği karar yanlış bile olsa bir hakem dövülemez. Bir penaltı atışı yüzünden arabası bombalanamaz ya da ateşe verilemez. Maalesef bu bir abartı değil çünkü bazı ülkelerde bunlar nadiren de olsa yaşanıyor. Trendyol Süper Ligde oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından saldırıya uğrayan Hakem Halil Umut Meler, taburcu oldu. Halil Umut Meler, saldırının ardından Ankarada özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Hastane çıkışı demeç vermeyen FIFA kokartlı hakem, aracına binmeden önce el sallamakla yetindi. Melerin polis eşliğinde kara yoluyla İzmire gideceği öğrenildi. Hastanenin başhekimi Mehmet Yörubulut yaptığı açıklamada, Hocamızı taburcu ettik. Kendisi gayet iyi. Gittiği yerde kontrollerini olacaktır. Gözündeki şişlik dışında herhangi bir problemi kalmadı. Travma nedeniyle boyunda düzleşme oluşmuş. Tedbir amaçlı boyunluk taktık. Kırık zamanla iyileşecek. Küçük bir çatlaktı sadece. Başka bir sorun yok. ifadelerini kullandı. Hakem Meler, İzmirdeki evinin kapısı önünde kendisini bekleyen kalabalık içinde doğruca babası Bülent Melere yöneldi. Baba ve oğul bir süre birbirlerine sarıldı. Deniz Çoban, TFF Yönetimi ile Arda Kardeşler'in öncülük ettiği bir grup hakemin Ankara'daki toplantısında yaşananların perde arkasını yazdı. Deniz Çoban; hakemlerin bu süreçteki görüşlerine tek tek değinirken, TFF yönetimi FIFA hakemimiz Arda Kardeşlerin öncülük ettiği bir grup hakemle Ankarada bir araya geldi. Hakemler bu toplantıda geri adım attılar ve maçlara çıkacaklarını söylediler. Ancak rahatsız oldukları çok şey var. İşte bazıları... ifadelerini kullandı. Yıllarca futbolun bütün paydaşları, şiddet olaylarını körüklerken, TFF ve TFFnin disiplin kurulları sesini çıkartmadı. Ceza vermek yerine neredeyse özür dileyen kararlar aldılar. Düşük cezalara mevzuat izin vermediyse, mevzuat değiştirildi. Her mevzuat değişikliğinde cezalar daha da komik hâl aldı. Parasını verenin ceza almadan kurtulduğu maddeler talimata eklendi. Yaşananların ardından, TFF Başkanı Büyükekşi dün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı bitimi hayal kırıklığına uğradım. 11 Aralık gecesi çok üst perdeden konuşmuştu. Bu kez daha sakin ve itidalliydi. Sadece birkaç hususu açıkladı. Beklediğim radikal kararları duyamadım. Çözümleri zamana yaydı. Disiplin talimatında devre arası değişikliğe gidileceğini, hak mahrumiyeti ve para cezasına ilave tedbirler geleceğini açıkladı. Liglerin salı günü başlayacağını duyurdu. TFF ve MHK yönetiminin hastanede Meleri ziyaret ettikleri gün, hakemler hastaneden ayrılmışlar ve TFF-MHK yönetimiyle bir araya gelmemişlerdi. Bu bir tepkiydi. Maçlara çıkmama kararlılıkları vardı. Hakemler aynı gün, bakanlarla görüştüler. Kendilerine en üst düzeyde güvence verildi, maçlara çıkma konusunda fikirlerini tekrar gözden geçirmeleri istendi. Akşam saatlerinde TFF yönetimi FIFA hakemimiz Arda Kardeşlerin öncülük ettiği bir grup hakemle Ankarada bir araya geldi. Hakemler bu toplantıda geri adım attılar ve maçlara çıkacaklarını söylediler. Hakemler eşleriyle birlikte hafta sonunu bir arada geçirmek istediklerini TFF yönetimine ilettiler. TFF de bu talebe olumlu karşılık verdi ve hafta sonu için planlama yaptı. Ben bu yazıyı yazdığım saatlerde hakemler çevrimiçi toplantı yaparak son durumu değerlendiriyorlardı. Bazı hakemler maçlara bu kadar erken çıkılmasına muhalefet etseler de toplantı sonrası liglerin başlamasıyla ilgili kararın değişeceğini sanmıyorum. Bazı hakemler sıkıntı duydukları hususların olduğunu, bu hususlarla ilgili bir güvence alınmadan maçlara çıkma kararı alınmasını eleştiriyorlar. Şu konulardan sıkıntılı olduklarını dile getiriyorlar: Hakemler yalnız olduklarını ve hiç bir kurum ya da kişiden bekledikleri desteği bulamadıklarını söylüyorlar. Zaman zaman TFF sitesinden yapılan hakem konulu açıklamaların onları incittiğini ve hedef tahtası haline geldiklerini düşünüyorlar. 'Devre arasına kadar maç alamayacak, sezon sonuna kadar maç alamayacak, bu performans klasman değerlendirmelerinde göz önünde bulundurulacak.' gibi açıklamaların onları yıprattığını, hedef yaptığını ve kaygıya sürüklediğini belirtiyorlar. Rutinin dışında dinlendirilen hakemler için gerekli izahatın yapılmamasının ekip içinde moral bozukluğu doğurduğunu söylüyorlar. Uzun zaman maça çıkmayan hakeme MHKnin, 'Atamaları algoritma yapıyor.' mazeretine sığınmasına öfkeliler. Algoritmaya karşılar. Algoritmadaki verilerin şeffaf olmadığından yakınıyorlar. Kulüpler tarafından yapılan açıklamalara ya da haklarında gündeme getirilen iddialara kurumsal saygıdan dolayı cevap veremediklerini, bu konuda TFF ve MHKnin kendilerine yeteri kadar destek olmadıklarını ifade ediyorlar. Yakın zamanda Trabzonsporun yaptığı Bize söz verdiler! açıklamasına cevap verilmemesinden ve Mete Kalkavanın maç alamamasından yakınıyorlar. Daha önce yılda bir kez hakem klasmanı belirleniyordu. Sezon performansına göre tenzil ve terfiler oluyordu. Bu mevzuat değişti. Artık yılda iki kez terfi/tenzil yapılıyor. Hakemler bu maddenin kendileri için bir tehdit unsuru olarak kullanıldığını düşünüyorlar. (Büyükekşi de basın toplantısında Devre arası hakem klasmanları belirlenecek! dedi) Devre arasında 'Terfi olabilir ancak tenzil olmamalı.' diyorlar. Sezon ortası bazı hakemlerin listeden çıkartılması durumunda, bunun bir kulübün talebiyle gerçekleştiği kabulünün oluşacağını dile getiriyorlar. 11 Aralık rezaletinin yaşandığı gün MHK Başkan ve yetkililerinin hakem Halil Umut Melerin yanına gelmekte geç kaldıklarını düşünüyorlar. O gece ne yapıp edip MHK Başkanı Sayın İbanoğlunun Melerin yanında olması gerektiğini söylüyorlar. Sayın Büyükekşinin basın toplantısında rezaleti gerçekleştiren kulüp başkanını eleştirmek bir yana onunla ilgili 'Yıllardan beri Faruk Başkanımızı tanıyoruz, böyle birisi değildi.' ifadesine fazlasıyla kırılmışlar.