hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Pirlo'nun kitabındaki Fatih Terim bölümü

    Pirlonun kitabındaki Fatih Terim bölümü
    expand

    İtalyan'ın efsane ismi Andrea Pirlo, çıkardığı kitabında Fatih Terim'in Milan'da görev yaptığı dönemden bahsetti. Pirlo kitabında Terim'in iletişim sorunları nedeniyle Milan'dan gönderildiğini yazdı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Andrea Pirlo, 'I Think Therefore I Play' (Düşünüyorum öyleyse oynayabilirim) kitabında, 2001-2002 sezonunda Milan'dayken teknik direktörlüklerini yaptığı Fatih Terim ile ilgili çarpıcı ifadelere yer verdi.

    Pirlo kitabında Terim'in iyi bir hoca olduğunu ancak iletişim sorunları nedeniyle taktiksel anlatımlarını futbolculara doğru aktaramadığını ifade etti. Pirlo, özellikle tercümanından dolayı Terim'in Milan'da başarılı olamadığına vurgu yaptı.

    Fatih Karagümrük'ün teknik direktörü olan Andrea Pirlo, "Fatih Terim'le sadece 2 ay çalıştık. Ona karşı çok iyi hislerim var. Kitapta ne yazdığımı hatırlamıyorum çünkü çok sene geçti. Tek hatırladığım şey, Türkiye'de böyle bir şey söylediler ancak belki de farklı tercüme edildi." dedi.

    İşte Pirlo'nun kitabındaki Terim bölümü

    Berlusconi ve Ancelotti arasında karşılıklı sevgiye dayanan, oldukça sağlam bir ilişki vardı. Fakat bunun Milan'ı çalıştıran herkes için geçerli olduğunu söyleyemem, örneğin Fatih Terim...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Görevi boyunca kendisinin adeta gölgesi gibi olan deli bir tercümanı vardı. Terim'in 5 dakikalık ateşli konuşmalarını, duygusuz şekilde 5 saniyede tercüme eden bir adam... Tercümanı bir ara Terim'e medya ile tüm ilişkileri süresiz kesmesini tavsiye etti. Medya ile ilişkileri kesmek... Süresiz... AC Milan'da... İletişimin her şeyden önemli olduğu ve mükemmel yönetildiği bir kulüpte...

    Fatih Terim tahta başında dakikalarca taktik anlatırdı. Maçtan önce beni yanına çağırırdı. Bu maçı taraftar için kazanmalıyız, oyunun merkezinde de sen varsın, topları sen yönlendirmelisin diye söylerdi ancak tercümanı başka şekilde ifade ediyordu. Özellikle göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. Terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. Tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası, çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki; hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarşılık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...

    Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, "Costacurta, tam burada olman gerekiyor" diye konuşmaya başlardı. Bir gün dayanamayıp, "Ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, Costacurta değil ki" demek zorunda hissettim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İşin daha da kötüsü konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda 'Acaba bunu Berlusconi'nin gizli rüyası olan 2-4-4 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor' diye şakalaşmaya başlamıştık.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow