hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Nigel de Jong: O kadronun hepsini sayabilirim

    Nigel de Jong: O kadronun hepsini sayabilirim
    expand

    Hollandalı futbolcu Nigel de Jong, Galatasaray Dergisi’nin 162. sayısına özel açıklamalar yaptı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hamit Altıntop'un sözleşmesi feshedildi

    Galatasaray tarihi hakkında konuşan Nigel de Jong, "Amsterdam’da pek çok Türk topluluğu var. Ya Galatasaraylı ya da Fenerbahçeli oluyorlardı. Bu, apartman bloklarına kadar ayrılmıştı. Bu nedenle de sürekli bir rekabet oluşuyordu. Çocukken izlediğim Galatasaray maçlarını anımsıyorum. Özellikle 2000’de kazanılan UEFA Kupası serüvenini… O kadronun hepsini sayabilirim. Türkler maçları seyretmek için toplanıyorlardı. Kazanırlarsa arabalarıyla sokaklarda kutlama yapıyorlardı. Her zaman ‘Cimbom’ ismini duyabiliyordunuz. Duvarlardaki grafitilerde bile ‘Cimbom’ yazıyordu. Benim mahallemde özellikle herkes Galatasaraylıydı. Annem hâlen aynı mahallede yaşıyor. Ben Galatasaray’a imza attığım an herkes çılgınlar gibi sevindi. Burada olmaktan ve arkadaşlarımı sevindirmekten çok mutluyum. Türk insanının Galatasaray ya da milli takım oynarken futbola tutkusunu ve duygularını hissedebiliyorsunuz." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Sneijder'in bakması yeterli oluyor"

    Sneijder ile olan ilişkisinden bahseden Hollandalı orta saha, "Wesley’in karakteri değişmedi. Mutlu, zaman zaman huysuz… Bunlar benim için de geçerli. Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz. Cevap vermem için sadece bakması yeterli oluyor. Bu da futbolda çok nadir görülen bir şey. Saha dışında da bu şekildeyiz. Eşlerimiz çok iyi arkadaşlar. Bu da her şey kolaylaştırıyor. Onun burada olması benim Galatasaray’da hem oyuncu olarak hem de kişisel olarak gelişimime katkı sağlıyor; çünkü buradaki kültür farklı." ifadelerini kullandı

    Nigel de Jong Galatasaray günlerini ise şu sözlerle anlattı;

    Kırılma anı Fenerbahçe maçından sonra oldu. İyi oynuyorduk; fakat üst üste mağlubiyetler aldık. Derbi maçından sonra bunun olmasının nedeni kaybetmemiz değil, kaybederken nasıl oynadığımızdı. Bugünkü durumumuzdan farkımız ruh eksikti… Hiç kimse o kadar da aç değildi. Bu da kırılma noktamız oldu. Oturup takım içinde konuştuk: ‘Böyle devam etmek mi istiyoruz? Şampiyon olamayız. Bu ruh halinde sürekli olarak sahaya çıkmak zorunda kalacağız. Bunun değişmesi gerekiyor…’ Birbirimizi yapıcı anlamda eleştirdik ve bu hepimiz adına çok faydalı bir sohbet oldu. Herkesin gerçekleri kabul etmesi gerekiyordu, o şekilde yola çıktık. Bundan sonra da kazanmaya başladık. Sadece bir beraberlik aldık.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow