Liberya'nın futbolcu Devlet Başkanı George Weah: Kolu kırıldı ama oyuna devam etti

Avrupa'da yılın futbolcusu ödülünü alan ve Avrupalı olmayan ilk futbolcu unvanına sahip George Weah artık Liberya'nın Devlet Başkanı...Afrika'da yüzyılın futbolcusu olan Weah, Liberya liginde Invincible Eleven takımında 23 maçta 24 gol atınca keşfedilmişti. Futbol oynarken bir yandan da bir telefon şirketinde operatör olarak çalışan bu genç adamın bir gün Afrika tarihine geçeceğini kimse bilmiyordu. Fildişi ve Kamerun'da çeşitli takımlarda oynadıktan sonra Arsene Wenger onu keşfetti. Gözlemciler onu izlerken Wenger'e şöyle bir rapor verdi: Kötü haber. Adamın kolu kırıldı.Ama maça devam etti. Wenger için bu azim bile yeterliydi. 22 yaşındaki oyuncuya uçak bileti alındı ve Weah Monaco'ya transfer edildi. Yokluk içinde başlayan bir hayat Wenger'in cebinden verilen 500 frank'la şahlandı. 1988-89'da Monaco, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Galatasaray'ın rakibi olduğunda herkes Fofana ve Hateley'e dikkat çekerken Galatasaray deplasmandaki maçı Prekazi'yle 1-0 kazandı. Rövanşta maç 1-1 berabere biterken Galatasaray'ın golünü Prekazi, Monaco'nun golünü genç Afrikalı George Weah atıyordu. Monaco belki elendi ama Weah'ı kazandı. Hoddle ona akıl hocalığı yaptı.92'ye kadar Monaco formasıyla 103 maçta 47 gol kaydetti ve PSG'ye transfer oldu. Burada da 96 maçta 32 gol atan Weah Fransa'daki ilk şampiyonluğunu yaşadı. 94-94'te Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda gol kralı olunca Milan'ın listesine girdi ve kendini İtalya'da buldu. Faul yapmadan durdurulamayan Weah'a bu yüzden Kara Tren denmeye başladı. İtalya'daki ilk sezonunda Verona'ya karşı kendi ceza sahasından aldığı topla önüne gelen herkesi geçip attığı gol Çizme'de büyük heyecan yarattı. Weah Serie A'nın en iyisiydi. O sezon 11 gol attı. Yanında Roberto Baggio, Dejan Saviçeviç gibi isimler vardı. 1995-96'da Avrupa'da yılın futbolcusu seçildi. Ardından dünyada da yılın futbolcusu seçildi. Bu iki ödülü kazanan ilk Afrikalı futbolcu oldu. Weah iyi bir golcüydü ama asla bir sezonda 40 gol falan atmıyordu. Onu özel yapan yıkılmamasıydı. Defans oyuncularıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu. Güçlüydü, ona vurmaya çalışan kendi sakatlanıyordu. Muhammed Ali'ye gönderme yapmak gerekirse 'Kelebek gibi dans ediyor, arı gibi sokuyordu'. Milan'da 5 sezonda 46 gol attı. İki kez şampiyonluk gördü. 2000 yılında 34 yaşındayken Chelsea'ye kiralanması kariyerinin sonunun başlangıcıydı. Milan artık onu istemiyordu. Manchester City'yle anlaştı. Orada menajer Joe Royle ile kavga etti, küfürleştiler ve Marsilya'ya geldi. Son takımı Al Jazeera oldu. İşte Afrika'nın futbol efsanesi George Weah, 2003'te biten Liberya İç Savaşı'nın ardından 2005'te Devlet Başkanlığı'na aday oldu. Yüzde 40'ı aşan oy almasına rağmen başkan seçilemedi. Ancak destekçileri ona güveniyordu. Weah bu arada eğitimini tamamladı. Spor Yönetimi ve İş Yönetimi okudu. 2014'te Montserrado Bölgesi'nden senatör seçilen Weah, Liberya Senatosu'na girdi. 2017'de yeniden seçimlere giren George Weah bu kez seçimleri kazandı ve Liberya devlet başkanı oldu. Onun en önemli özelliği gol atması değil yıkılmamasıydı.(Kaynak Four Four Two)